21.bölüm

11.3K 917 104
                                    















KEYİFLİ OKUMALAR...


"Asaf ." diyerek titreyen  elleriyle yere eğilirken kırdığı  bardakları toplamaya başladı. utanmıştı kardeşinin şahit olduğu durumdan.  kendine olan kızgınlığı  taninde ki yanığın önüne geçiyordu.

    "ben , ben kapıyı açamadım." diyordu ama sesi  titriyordu.

      "bırak Allah aşkına , yandın mı sen?" derken ablasının ıslak üstüne bakıyordu.

      "yok."derken gözlerini kapattı. 

Kapı açılıp  içeriden babasının  çıkmasıyla iyice tedirgin oldu. "kusura bakmayın "derken yerden doğrularak yerden doğrulurken aldığı tepsiyi elleri arasında sıkı sıkı tutuyordu. bir kaç  gündür gereğinden fazla duygusal ve tedirgindi  sebebini  kendi  bile bilmiyordu.

       kaçarak uzaklaştı arkasından şaşkınca bakan babası ve kardeşi Asaf'ı bırakarak. Asaf, 21  yaşında  uzun boylu, geniş yapılı esmer bir delikanlıydı. Osman ağanın ilk oğlu,eli  koluydu.Asaf,babasının omzuna attığı el ile içeri  girerken. İbrin hızlıca merdivenleri inerek  mutfağa kaçtı.

mutfağa  girer  girmez girdiğine pişman oldu,

Mahi" ne oldu ?" diyerek tepeden bir bakış attı, "ağır mı geldi ?" derken beğenmez bakışlar sergiliyordu.

İbrin, sinirle bakarken Ela araya girdi,"yandın mı ? ay gel çabuk çıkaralım. Üstünün başının  haline bak"

ıbrın Mahi'ye bakıyordu ama Ela ile konuşuyordu," başımın çaresine bakarım sen çay götür Asaf'da geldi."  diyerek elin de ki tepsiyi sertçe mutfak mermerine çarptı. Mahi'de duracağı yeri biliyordu.  Mahi'nin  sokmazdı yılan dili çatal olsa da her ete batmazdı.

Cabbar donmuş kalmıştı.  "Ben- ben bunu Can'a nasıl derim?" Derken gözlerine kan oturmuştu. Odada derin ve kasvetli bir sessizlik hakimdi.

Osman Ağa derin bir nefes vererek .Dr Ahmet'e baktı ;"%100 Topal mı kalacak?"

Dr Ahmet;" bilmiyorum! Sadece varsayımlardan bahsediyorum ama daha fazla oyalanmamalıyız bir an önce  ameliyatı yapıp  tedaviye başlamalıyız."

Cabbar;" onu bu evden çıkardığımız an Davut'un kuşları, itleri ne kadar hayvanı varsa hepsi peşine düşecektir. Can'ın  hayatı tehlikede bunu anlamıyor musun doktor?"

     "İyi o zaman bırakalım bacağı kangren olsun ve ölsün sorumluluğu Sen alıyor musun? ya da sen Osman Ağa! Buna  vicdanın el veriyor mu?"

O da hiç olmadığı kadar büyük ve keskin sessizlikleri  şahit oluyordu.  karar vermek zordu, Osmanağa gözlerini kapatarak;" sorumluluğu ben alıyorum Can tedavi olacak."dedi  ve ayağa  kalkarak ellerini arkasında bağladı  devam etti sözlerine "ne  kadar adamın varsa hepsi Onu koruyacak,"

Dr Ahmet başını sallayarak;" hastanede bekliyor olacağım." dedi ve baş selamı vererek odayı terk etti cabbar yumruklarını sıkıyordu ve daha fazla sessiz kalamadı. Osman ağaya," bu kadar ileri gitmek zorunda değilsin, Ali ağa Yakında burada olacak ve her şey daha farklı olacak Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var ."dedi .

Osman Ağa;" benim de oğlum var, Gencecik yaşta sakat kalması Onun için ölümden daha zor bırakalım da daha kötü mü olsun? Ne Olacağı varsa olur buradayız Davut gelirse bizi de bulur Can'ıda bizi görmeden  göremez şimdi sende bu ürkek halleri bırak ve kendine gel bu halde nasıl korumaya düşünüyorsun onu şimdi  onu hazırla , hastaneye götür ,her şey olup bitene kadar da bacağı hakkında konuşma Ne olacağını Allah bilir belki Topal falan kalmaz !"

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Where stories live. Discover now