48|Can'ın Can'ı|

9.7K 932 1.5K
                                    

Multisiz okumayın!

Melek giden adamın  ardından ayağa kalkarak yere çarpmanın etkisiyle kanayan avuçlarını birbirine bastırarak annesine koştu.

Maral kapıyı açmaya çalışarak hala ağlıyordu.

"Anne iyi misin?"diye bağırarak kapıyı yumrukladı Melek.

"Ses ver anne çıkaracağım seni merak etme!"derken içerden gelen uğultulu seslere kulak kabarttı.

Maral'a "sus birşey diyor anlamıyorum,"diyerek kardeşini susturdu.

Kulağını kapıya dayayarak içeriyi dinleyen Melek. Duydukları ile kaşlarını çattı.

"Pekmez mi?" Diyerek kardeşine baktığında.

"Pekmez'e bakın diyor!"diyerek yukarı merdivenlere gözlerini dikti.

Melek önde Maral arkada koşarken kuma Yeliz ile Rıza'nın karışı Elif kucaklarında ağlayan çocukları ile ne yana bakacaklarını şaşırmışlardı.

Melek Maral'a"amcamı ara hemen,"diye bağırdı.

Maral bir kısmını çıktığı merdivenleri geri inerek telefonuna ulaşmak için odasına koşarken Melek Pekmez'in kilitli olduğu odaya gelmişti bile.

Pekmez'in odasının önüne geldiğinde kapıyı bir iki zorlayarak kadına seslenen Melek içerden hiçbir ses gelmeyince iyice telaş yaptı.

"Pekmez,"diye bağırırken konak inliyordu ama dışarıdaki adamlardan hiç biri kafasınız uzatmaya tenezzül etmiyordu.

Kilitli kapılar ahşap olduğu için arkadan açılmadıkça ön taraftan açmanın tek yolu kilidi kırmaktı o güç Ne Melek'te ne Maral da vardı.

Elif korku ile bebeği ile odasına kapanırken, Melek yırtıcı bir kuş gibi merdivenlerden inerek,dış. Kapıya ulaştı kapıdaki hiç görmediği onca adamda gözlerini gezdirerek" duymuyor musunuz sesleri?" Diye bağırdı.

Adamlar başını çevirirken Melek kapıldığı korku ve Panik ile "yukarı gelip kapıları kırın!" Melek bir çare umut arıyordu ama nafileydi.

Adamlar Melek'in yalvarmalarına kör bağırmalarına sağır olmuşlarda sonun da dayanamayarak, birinin yakasına yapıştı.

"Yardım etmeyecek misiniz?" Diye bağırdı.

Adam hiç konuşmadan başını yere eğince yüzüne tükürerek geldiği gibi koşarak Mutfağa girdi işe yarar birşeyler ararken gözüne takılan bıçağı alarak odaya çıktı.

Bir yandan bağırıyor bir yandan bıçağı kilit kısıma sokuyordu ama ses gelmiyordu.

Pekmez Meleğin bağırdığını duyuyordu ama yattığı kan gölünden çıkıp cevap veremiyordu.

Yerde sürünerek kapıya yakalaşmaya çalışıyor,Allahtan güç istiyordu yerdeki halının ucunu kavrayarak inleyerek kendini çektiğinde acı ile inledi.

İçerden gelen sesi duyan Melek,"ses ver ne olur çıkaracağım seni oradan,"derken kulağını kapıya dayadı.

Maral koşarak gelirken"amcama ulaşılmıyor abla!"dediğin de Melek'in başından kaynar sular akmıştı.

Pekmez kapıya yakına geldiğinde" Asaf ! Asaf burda o ablasını kurtarır,"derken kapıya vurdu.

"Asaf'ın numarası lazım! " diye bağırdı.

Pekmez'in bilinci yerindeydi ama çektiği sancı herşeyi engelliyordu.

"Yalvarırım söyle" deşiğinde.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin