18.bölüm

11.7K 819 103
                                    

Herkes birini bekler aslında
Kimi sessizce
Kimi sabırsızca
Herkes birini bekler aslında
Mesele beklemek değil aslında
Bulduğunda  neresinden tutacağım mesele

Mesele beklerken görmeden sevmekte...
                                                    Cemretrkmn.


Multi açınız ve şarkının türkçe sözleri  üzerinde  yazıyor...

Keyifli okumalar

Yorumda bekliyorum...

Osman ağanın bakışları bir an için gerginlikle etrafta gezindi.

Serhat ,gergin ve tedirgin bir şekilde Osman ağaya dönerek "yabancı bir adamı konağa almayacaksın her halde?" diyerek Osman ağanın tedirgin olmasını sağlayarak engel olmaya çalıştı. kendi evi olsa kesinlikle almazdı Ama osman ağanın evine karışamazdı.

İbrin'in olduğu eve yabancı bir erkek elinden gelse kimsenin girmesine izin vermek istemiyordu ama henüz ibrin'in üzerinde bir söz hakkına sahip değildi onun için adımlarını çok sığ ve dikkatli atmalıydı.

Osman ve Serhat sanki sözleşmiş gibi aynı anda merdivene döndüklerinde Zirav hanım bastonunu havaya kaldırarak üzerlerine doğru çevik bir hareketle savurdu; "sakın!" diyerek bastonu sertçe zemine indirdi;
"kapına gelen yardıma muhtaç birini ben ölmeden bu kapıdan çeviremezsin siz iyice şaşırdınız " derken bastonunu ıkisinin göz hizasına getirerek,

"ikinizin gözü de dönmüş!" diyerek sesini yükseltti. Serhat sessizligini korurken Osman ağa "karışma Anaa!"
diyerek merdivenlere yöneldi..

İbrin hâlâ yere umarsızca bırakılan cansız tüy yumağına bakıyordu.ayaklarının üzerinde eğilerek gözlerinden akan yaşlara ellerini yüzüne kapatarak son vermek istedi.içi kıyım kıyım kıyılmıştı. Kalbinden Bahsetmek bile istemiyordu Zavallı Kuşu avuçları arasına alarak nefret ile merdivenden inen babasına ve Serhat'a baktı Bir insan bu kadar acımasız olmamalıydı hiç mi Merhametleri yoktu!

Zirav Hanım merdivenden inen oğluna hiddetle bağırdı ;"sakın! sakın ola ki oğul, Haşimoğlu soyadına laf getirecek bir şey yapmayasın! iki elim yakanda ,ölmüş babanın gözleri üzerindedir ,bilesin !"diye hışımla söylendi.

Osman Ağa olduğu yerde Buz kesti ama anasına bir şey demedi burnundan soluyarak merdivenleri hızla indi Serhat peşinden ayrılmıyordu Osman Ağa'nın o adamın bu konağa girmesine izin vermesini istemiyordu ne kim olduğunu bilmiyordu, nede hakkında bir bilgiye sahipti, ama istemiyordu yabancı birinin bu konakta olduğunu bilmek onu huzursuz etmeye yetiyordu.

Osman ağa adamlarına kapıyı açmaları için Emir verdi ve kendi de Cabbar'ın yanına gitmek için adımlarını hızlandırdı kapı ağzın da yüz yüze geldiğinde, Cabbar arabanın önünde dikiliyor. Üstü başı parçalanmış çoğu Yerinde Kan lekeleri olan kıyafet için de perişan görünüyordu.

Osman Ağa;"yaralı kim?" diye sordu ister istemez Cabbar "Can!" Dediğinde sesi titriyordu ,"nasıl oldu bunlar ,ne oldu, başınız belada mı ?"diye sorduğunda. Cabbar," tekrardan anlatacağım ama ölecek çok kötü durumda çok yaralı araba patlarken son anda çıkarttım içinden," dedi. Cabbar'da gücünün son demindeydi.

Osman Ağa derin bir nefes vererek önce Serhat'a sonra annesine bakarak kendinden emir bekleyen adamlara yardım etmeleri için emir verdi ve tekrar kapının başında kendine bakan annesine baktı sonra tekrar Cabbar dönerek size," yardım edeceğim." dedi biraz duraksayarak kaslarını çattı. " ama bana neler olduğunu eksiksiz anlatacaksın , sonuç olarak serefsizlik yapan bir adamı evimde tutmam beni bilirsin,"

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Where stories live. Discover now