Bölüm 33 "zülfikar"

13.4K 831 458
                                    


@@@@ işareti koyduğum yere kadar olan kısım resmen kayboldu.

Sinirden ölmek üzereyim.

Bolum 4083 kelime keyifli okumalar aslında 4600 kelimeydi...

Ama watpatt bunu hep yapıyor çok üzüldüm.

KEYIFLI OKUMALAR!!!

Can, Dilay teyzesi ile konuştuktan sonra babası ile konuşmak için babasının olduğu odaya yöneldi Dilay teyzesi ile konuşmuş ona derdini anlatmıştı.
Babasıyla konuşması o kadar kolay olmayacaktı nedense geriliyordu.

Olaylardan bahsetmeden bir yolunu bulmalıydı, babasını bu evliliğe şüphe duymadan nasıl ikna edeceği konusunda fazla teferruata girmeden nasıl konuşacağını kafası toparlamaya çalışıyordu. Odasına giderek kapıyı azıcık açarak başını kapıdan uzattı,

Aliağa Televizyonun karşısında oturmuş pürdikkat Gece haberlerini dinliyordu. Can;" Müsait misin ,baba?" diyerek içeri girdi "

"Gel evlat," diyerek içeri çağırdı . oğlunun Davut'un ailesine neden gönderdiği ile ilgili konuşmaya geldiğini düşünüyordu. Can' a bakarak ; buraya neden geldiğini az çok tahmin ediyorum. "dedi .

Can ,"Seninle konuşmamız gerekenler var." dedi.

"Konuşacağız Davut'un ailesini bu evden göndermeni anlıyorum da olsa istediğini yap ama onlar Benim torunlarım ,Benim ailem onları evde koymamışsın ne olursa olsun burada yerleri olduğunu bilmeliler Davut'a karışmam O seni çok üzdü gereken cezayı hak etti o konuda bir şey diyemem ama torunlarım Bu evin geleceği."

Can babasının sıkıntısını anlıyordu.Ali ağa hiç bir evladından vazgeçemiyordu. Ne yaparlarsa yapsınlar et tırnaktan ayrılmıyordu. Babasının sıkıntısına son vermek için;"Davut ailesinin başına dursun diye onları bu evden gönderdim Şuara davutlu uğraşamam başka işlerim var."

Aliağa Can'ın ne kadar haklı olduğunu biliyordu.Onun için Sessiz kalmak zorundaydı başını sallayarak önüne eğdi derin bir nefes verdi orada Can onu asla duyamayacağını düşündüğümü cümleyi kurdu ve Aliağa her şeyi unuttu.

"Fazla uzatmayacağım , direk söylemek daha kolay herhalde, Ben evlenmek istiyorum."

Bu cümle Aliağa'nın kalbin öyle bir yere taşıdı ki nefesi kesildi adeta yaşlı adamın duymayı bile hayal bile etmediği bir cümleydi aşiret zorlar bir de onunla uğraşır sonra da baskıya dayanamaz evlenir diye düşünüyordu. Can şu an öyle bir gelmişti ki karşısına umutlu doldu yaşlı adamın Yüreğim

"Hayır olsun inşallah, ben Ben beklemiyordum."diyerek şaşkınlığını gizlemedi.

Can babasının yaşadığı duygu yoğunluğu az çok tahmin ediyordu. onun için babasının hali hoşuna bile gitti.

"sormayacak mısın ,gelini kim ?"

"Soracağım tabii ama akil birakmadin ki insanda ,"

"Osman Ağa'nın en büyük kızı pekmez onunla evlenmek istiyorum."

Aliağa;" çok şaşırdım. Nasıl yani Nasıl evleneceksin olacak iş değil de onun evinde kaldığını sofraların da oturdun. Ne bileyim böyle kızlarına göz dikmiş gibi Yani bizim için açıklaması zor bir durum."

"Nedense Osman Ağa'nın bu duruma itiraz edeceğini düşünmüyorum .Sen bir teklifte bulunsan Ne bileyim bir yolunu bulursun diye sana geldim." Diyerek babasının gözlerine baktı. Açıklayamadığı şeyler Can'ın nefesini kisarken kuracağı cümlelerin önünü kesiyordu. Aliağa oğluna bir şey demedi ama içi kıpır kıpırdı. CAn'ın daha önce o evde kalmış olması durumu onu bir adım geride tutuyordu."Bakacağız bir düşünelim." dedi.

CAN AĞA bir deli rüzgâr ...(bitti!)Where stories live. Discover now