7.Yanımda Kal

2.7K 144 39
                                    

- Sakın başını çevirme!

Yavuz hareketsiz kaldı. Adam arkasında duruyordu:
- Biliyor musun? O iki kurşunla ölmediğin için çok şanslısın.
- Sen? Kimsin? Benden ne istiyorsun?
- Anlatacağım! Şimdi beni iyi dinle, çünkü birdaki sefere böyle bir şansın olmayacak: Bahar hanımdan uzak duracaksın!

Genç adam onun ağzından çıkana inanamayarak:
- Bahar mı? Onun vurulmamla ne ilgisi var?
- Anlamadın demek! Çok düşmanın olmalı.

Gülerek:
- Bana sıra gelmeyecek desene. Yinede seni uyarmış olayım.

Adam silahı Yavuzun şakağından çekip onu bayılmak için kafasına vuracakken Yavuz elindeki silahı kapmaya çalıştı. Bu sırada silah patladı. Adam topukladı. Genç adam peşinden koştu ama ormana dalıp ağaçların arasından kaybolmuştu bile. En azından elinde adamın silahı vardı. Parmak izinden birşeyler bulabirdi. Aklına adamın istediği şey gelince kendini düşünmeye itti. Yavuz Baharın evinin önünde vurulmuştu. Onun orda olduğunu bilen birileri olmalıydı. Çolak ve oğlu değilse Baharı tanıyan biri olmalıydı. Ama kim onu neden Bahardan uzak tutmak istesin? Sesli düşündü:
- Savaş mı?

Ne kadar nefret edilesi bir tip olsada hiçte adam tutup birini vurduracak birine benzemiyordu, hemde evden çekip gittiğinin dakikasında. Kız arkadaşını gözekletiyor muydu? O zaman Baharda kaldığını söylediğinde neden şok oldu? En önemlisi, Baharın eli silahlı adamlarla ne işi olurdu?
Aslında onun hayatı hakkında ne kadar da az şey biliyordu. Onu zengin, korkak, çıtkırıldım bir kız olarak tanımıştı. Ama bunlar onun önyargılardan oluşan şeylerden başka bir şey değildi. Aslında ne kadar farklı biriydi: dürüst, cesur ve inatçı. İnandığı şeyleri sonuna kadar savunan, onların peşinden giden biri. Yavuz tam da bu tarafından kırmıştı Baharı: ona inanacağı birşey bırakmamıştı. Bir arayıp sormuş olsa...
Yavuz içinde kolay değildi. O son konuşmaları aylardır bozuk bir plak gibi kafasında dönüp duruyordu. Bakışları aklına takılıp kalmıştı: gözünü açsada kapatsada hep oradaydı. Onu özlediğini kendine itiraf etmesi zaman almıştı. Kalbinin tellerine dokunduğunu fark ettiğindeyse ona kızmıştı:
- Kalbimde NE arıyorsun? Benden hırsını mı çıkarıyorsun? Seveceğimi bilsem denerdim, dediğim için mi bütün bunlar? Beni pes ettirmek mi istiyorsun?

Kapısını çalıp karşısına çıkmayı çok düşünmüştü. Ama kaybettiği sevgilisinin aşkını hiçe saymak gibi geliyordu. Onu severken, delice özlerken başka birinin hayalini kurması onu içten içe kemirip bitiriyordu. Bahar haklıydı, mezarlıkta karşılaşmış olmasalar onunla hiç görüşmeyecekti. Onu unuttuğu için değil, kendine yenildiği için. Merve ve onun arasında bir seçim yapmak istemediği için.
Şimdi bu düşünceden eser yoktu. Yaşamak ceza değildi artık. Vicdanı bir kuş kadar hürdü, ruhu huzurluydu. Merveyi kalbinde sonsuza kadar yaşatacak şey sevgiydi.O hayata bağlandıkca Merve de mezarında rahat uyuyacaktı:
- Beni taşıyan bu kalbi öldürme Yavuz. Bahar ona yeniden hayat verecek.

****

Baharın nişan günü gelip çattı. İstanbulun en gözde mekanlarından birinde yapılıyordu. Genç kız sade bir törende ısrar ettiyse de Savaşın ailesini buna ikna edemedi. Oda oluruna bıraktı. Davetliler up uzun bir halıdan geçip süslü merdivenlerden yukarı çıkarken Bahar ve Savaş onları karşılıyordu. Bahar gümüş simlerle kaplı pembe tonlarda uzun strapless elbisesinin içinde bir kuğu zerafetindeydi.

 Bahar gümüş simlerle kaplı pembe tonlarda uzun strapless elbisesinin içinde bir kuğu zerafetindeydi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Kalbimde NE Arıyorsun?Where stories live. Discover now