Naneli Olsun

14.1K 669 414
                                    

"Ne alaka oğlum saçmalama." Yiğit tecavüze uğruyormuş gibi bağırıyordu. Adam yerdeki poşete gülecek bir kişiliğe sahipti çünkü alışmıştık ister istemez. İçimizdeki en konuşkan oydu zaten. Krakerin kağıdını buruşturup masaya bıraktı ve tekrar güldü.

"Tamam tamam herneyse, çıkışta gidiyormuyuz Playstation'a." Sorduğu soruyla Turgut hevesle atladı konuya. Aramızda oyunları Turgut kadar seven biri daha varmıydı emin değildim şahsen.

"Ben gelmiyorum. " dediğimde anında kaç çatmışlardı. Yiğit çığlık attı."Niye?!" Diye. Evde abim vardı şahsen. Ne kadar çok istesemde gelmeyi, gelemezdim. Adam ayda yılda bir geliyordu zaten.

"Abim geldi ya benim. Eve erken dönmem lazım." Açıkladığımda, yenilgiyle kafa salladı Yiğit. "Tamam abi bizde başka zaman gideriz."

"Ne başka zamanı ya?!" Turgut da bir yükselişe geçmişti. Murat tabi her zamanki sakinliğinde olanları izliyordu. "O gelmesin biz gidelim."

Bizim fakirliğimizin aksine Murat bizden daha iyi durumluydu. Yani aramızda marka marka ayakkabılar giyip saat takan ve evinde Playstation'u olan tek ve biricik arkadaşımız. "Hatta Muratlara gidelim! " Turgut yine tüm müzümsüzlüğüyle sorarken ben göz devridim. Muratın annesi son geldiğimizde bizi resmen evden atacaktı. Sevgili oğlunun biz eziklerle takılmasını istemiyordu herhalde.

"Olmaz." Dedi Murat. Tüm asilliği üstündeydi yine. "Annemler evde gidince çok gürültü yapıyoruz kızıyorlar." Sonra meyve suyunu yudumladı. "Playstation'a gidelim.

"Tamam olur." Turgut yenilgiyle omzunu düşürürken. Bende gülümsedim.

"Hadi zil çalacak şimdi. " Ben ayaklanınca onlarda ayaklandı. Yürümeye başlamıştık. Fakat her deli bizi bulduğundan Mal tayfayla karşılaşmamız çok sürmedi. Allah yukarıda yani.

"Napıyonuz gereksizler?" Bir hahlayıp Poyraz'a baktım alayla.

"Cidden başka işiniz yok değilmi?" Gülerek kafasını salladı.

"İnan bana senden daha önemli işlerim var. Mesela," elindeki çöpü gösterip çöp kutusunu işaret etti. "Şu çöpü çöpe atmak. Senden daha önemli şuan." Ağzına tükürdüğüm!

"Git yap o zaman. " diyerek ters ters baktım ona. Gülerek yanımdan geçti. Nasıl bir tipdi bu ya? Kavga çıkmasın diye zor tutuyordum kendimi.

Kafamı sallayıp nefesimi bıraktım yenilgiyle. Yürümeye balladığımda bizimkilerde geldi arkamdan. Hayret!  Ben kavga ederler diye düşünmüştüm.
Çok geçmeden sınıfa geçmiştik zaten. Şuan uyumak istediğim bir ders vardı ve o ders MATEMATİK di. O yüzden esneyip yanımdaki Yiğit'e seslendim. "Hoca gelince uyandırma." Kafa sallayıp telefonunu çıkardı.

"Tamam uyandırırım."
__

"Anne! Nuran teyze geldi!" Abimin içerden sesini duyduğumda yanına yürüdüm hızlıca. Nuran teyzemi gelmişti? Nuran teyze ve kesin bir tatlı gelmişti. Koşarak onların yanına gittim. Yanılmışmıydım? Hayır. Çünkü Nuran teyze elindeki tabakla sırıtıyordu.

"Hoşgeldin Nuran Teyzemm!" Bağırıp koşarak sarıldım ona. Hoşgeldiniz baklavalar!

"Hoşbuldum Tolga oğlum al şu tabağı da içeri götür. Annen nerde? " sorunun üzerine anmemin sesi geldi içeriden. Bense çoktan tabağı elime almıştım.  "Burdayım Nuran. " birbirlerine bakıp gülümsedikten sonra öpüştüler. Onlar içeri geçerken biz abimle tabağa bakıyorduk.

"Baklava?" Diye sordu sırıtarak.

"Baklava." Diye heyecanla fısıldadım. Koşarak mutfağa girdik ikimizde. Elimde baklava vardı! Tabağı masaya bırakır bırakmaz birtane almıştık elimize hemen. Şuan öyle bir yiyorduk ki, abi kardeş görgüsüz gibiydik aynen. Ama çok görmeyin biz baklavayı yılda bir bayramda gören ailelerdendik. Abim attığı dilimden sonra gözlerini kapatıp bir "hmmm" dedi. Bende "hmmm" diye cevapladım. Nuran teyzenin ellerinden öpeyim ya Mustafa amca çok şanslıydı valla. Ona hergün böyle şeyler yapıyordur Allah bilir.

Sıfır Mantık (Gay)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें