İnsan Sevgisi

9.4K 596 103
                                    

"Ayranı gönder Tolga! "

Ayran içiyorlardı.

Güzelim kola dururken ayran içiyorlardı. Aklım almıyordu gerçekten. İnanamıyordum.

"Göndersene Tolga ne bakıyon?" Yiğitin sesiyle masayı delik deşik etme seansım sona ermişti. Görgüsüz ve açgözlü biri olduğumu hiç düşünmemiştim daha önce ama şimdi köfteler bitecek korkusuyla üç buçuk atıp, ekmeğime masada ne varsa doldurmaya çalışıyor olmam açık açık, hayvanım ben demekle eşdeğerdi.

"Tolga ayranı vercek misin abi?"

İçeceklere en yakın oturan bendim ve almak istiyorlarsa kendileri alsınlardı ben enayi değildim. Açtım. Ekmeğimi yiyordum. "Kalk kendin al." Komik olduğunu düşünmemiştim ta ki yanımdaki ince beden titreşime geçer gibi kıkırdayana kadar. Merve ağzındaki köfteleri tükürmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu. Benden ne zaman içecek isteseler kendiniz alın diyordum sonra masadakiler çıldırıyordu. Bunu komik buluyordu galiba.

"Tolga versene ya, dibinde zaten bize uzak." Omuz silktim. Banane canım. Merve daha çok gülerken Yiğit bana sikcem seni bakışları atıyordu. Onu sinir etmek dünyadaki en güzel şeyler sırasında ilk 10 a girerdi.

"Tolgaya ver işte sende." Kahkahalarının arsından Merve söylediğinde gülümsedim. O yanımda olduğu sürece gülümsememe engel olamıyordum. Kafamı sallayıp ayranı uzattım Yiğit'e. Ters ters bakıp aldı ayranı. Bende bir öpücük gönderdim yarısı dolu ağzımla.

"Bacaklarım koptu bütün gün yaa. Ne işmiş arkadaş!" Masadakiler ve bende aynı düşüncedeydik. Hala anlamamıştım buraya neden geldiklerini. Zaten gönüllü gezi olacağını biliyorlardı. Ee o zaman?

"Poyrazın hatrına geldim ama yani pişmanım. Evimde oturur televizyon izlerdim daha iyi." Selin'in dediği şeylere kaş çatmıştım hemen. Poyraz ne alakaydı ki?

"Aynen valla. Bugüne kadar bizim okuldan geziye gidenler not avcıları ve disiplin cezasından kurtulmaya çalışanlardı. Biz bu sene çok kalabalık geldik." Niye bahsettiklerini bilmediğim bir konudan bahsediyorlardı. İlgilenmemin tek nedeni Poyraz şahsiyetiydi. Bana da geziye gidecekmisin diye sormuştu. Kafam karışmıştı.

"Abi Poyraz malı ceza aldı diye biz niye geldik ya?" Ömerin dediğine kaşımı kaldırdım. Poyraz neden ceza almıştı ki. Ayrıca bunun diğerlerinin gelmesiyle ne alakası vardı. Biz buraya matematik notu için gelmiştik. Yani en azından ben öyle zannediyordum.

"Mal Poyraz doğru dursaydı burada olmazdık. Ama o beyfendi yine bildiğini okudu." Sonunda konuşmaya katılma kararı alarak Ömere döndüm yüzümü.

"Poyraz ne yaptı ki? Neden bahsediyorsunuz?" Ömer bana salakmısın der gibi baktı. Oysa ben birşeyden haberi olmayan masumun tekiydim. Masumdum.

"Ne bu alakasız sohbet ya. Kapatalım yemek yiyoruz." Yiğit elindeki bitmek üzere olan ayran şişesini masaya hafifçe vurup bana baktı. Bende onun bıraktığı ayran şişesine. "Tolga sende yemeğini ye abi hadi kalkacaz birazdan." Ömere döndüğümde onunda anlatmaktan vazgeçtiğini gördüm. Pekala o zaman üstelemezdim bende.

"Burası çok güzel bir yer ya." Merveye katılıyordum sahiden. Burası muazzam bir yerdi. O kadar doğal,  o kadar ferah ve huzur dolu bir yerdi ki, insan mest oluyordu.

"Aynen çok güzel." Başka birşey demeden yemeklerimizi bitirmeye odaklandık. Açıkcası Merveyle birlikte olmak beni mutlu ediyordu. Ama anlamadığım birşeyler vardı. Onun yanında elim ayağıma dolaşacak kadar heyecanlanmıyordum. Yüzüne bakmaktan çekinmiyordum. Pekala ona aşık olmadığım barizdi. Kim kimi bu kadar kısa sürede sever muhabbetlerine de girmek istemiyordum ama birşeyler normal değildi.

Sıfır Mantık (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin