Geriye dönüş 2 | Onu çok seviyorum

7.4K 520 244
                                    

2 Yıl Önce

"Cidden mi?" Poyraz ürkekçe kafasını aşağı yukarı sallayıp karşısında yüksek sesle konuşan oğlana baktı. Söylediği şeye heyecanlanması normaldi ama sonuç olarak o Çağataydı. Çoğu şeyi kafaya takmayan bir çocuktu. "Vallaha mı lan?" Gülümseyerek ayağa kalkıp masasındaki kolayı tek yudumda bitirdi. "O zaman kalk hadi senin kafanı biraz toparlayalım." Sandalyesine geçirdiği hırkasını alıp Poyrazında kalkışını bekledikten sonra kafeden çıktılar. Bugün Poyraz için büyük bir gündü. Bugün sonunda içindeki hislerin sahibine hissettiklerini söyleme kararı almıştı. Cesaretini bugün toplamıştı. Yarın sevdiği çocuğa bütün hissettiklerini ve kalbindekileri söyleyecek ve artık  sonucunu öğrenecekti. Beklemekten sıkılmış olmasına rağmen yapabileceği bir şey yoktu.

"Çağatay?" Omzundaki kolların sahibine kafasını kaldırıp baktı. Çağatay çok uzundu. Biraz fazla uzun. Poyraz kısa olmamasına rağmen onun yanında öyle hissediyordu.

"Söyle yavrum?" Çoktan yarısına geldiği sigarasından bir duman daha çekip Poyrazın yüzüne doğru üfledi. "Ne diyeceksin?"

"Sence söylemeli miyim? Yani iyi olur mu?" Omuz silkti Çağatay. Sigarasını sonuna kadar içip yere attı. "Söyle." Ellerini sıktı Poyraz. Bu kadar soğuk bir cevap beklemiyordu. Gözlerini yere indirdi. Bu yaşta bu cesaret iyi miydi bilmiyordu ama sonuç olarak bir şekilde hislerinin etrafına ördüğü duvarlardan kurtulup kaçmak istiyordu. Tolgaya itiraf edip rezil olması değildi problem, ona söyledikten sonra kendisiyle dalga geçebilirdi. İşte o zaman ne olacaktı hiçbir fikri yoktu. Bir insan 16 yaşında hangi boklukları yaşayabilirse hepsi teker teker başına geliyordu.

"Seni seviyorum." Kaşlarını çatıp Çağataya baktı tekrar.

"Ne?"

"Ona seni seviyorum de." Buram buram sigara kokan dudaklarını yalayıp sırıttı. "Sonra bir şey demesine izin vermeden onu becer. Zevk alırsa seninle çıkar. " Poyraz sinirle Çağatayın kollarının altından çıkıp ona ters ters baktı.

"Kes sesini. " kafasını başka yere çevirip soludu. Onun bu denli düşüncesiz olmasına katlanamıyordu. Her şeyi her zaman alaya alıp dalga geçiyordu. Bu denli önemli konularda bile. "Saygısız. "

"Hey!" Çağatay sahte bir kızgınlıkla tekrar Poyrazı yakalayıp sıktı. "Erotik konulara girince utanıyor musun lan?" Kahkaha atıp tekrar kavradı arkadaşını. "Tamam lan şaka yaptık kızma hemen."

"Bu konularda şaka yapmandan hoşlanmıyorum."

"Sevdiğin çocuk konusundan mı? Dostum hadi ama onu becermek istediğini-"Ağzına hızla kapanan elle biraz şaşırsa da durdu Çağatay. Poyraz gözlerini iri iri açmış yanlarından geçen insanlara bakıyordu. Çağatayda gözlerini yanındaki iki oğlana çevirip baktı. Aynı okuldalardı. Poyraz ellerini çekip geçen çocuklara bakmaya devam etti. Belki sadece Tolgaya onlar gözden kaybolana kadar bir şey demeden izledi.

"Kırmızı hırkası olan mı?" Poyraz irkilip Çağataya baktığında kendisine sırıttığını gördü. Sorduğu şeyin çokta farkındaydı. Kafasını yere eğip salladı. Daha fazla saklamasının anlamı yoktu.

"Tolga yani?" Tekrar sallayıp hırkasının uçlarını tuttu. En dikkatli davrandığı konu buydu. Daha fazlası olamazdı. Yaklaşık 2 yıldır kalbine yerleşen biriydi ve artık sabrın sonu gelmişti. "Bak sen söyleyince farkettim. Sınıftayken farketmemiştim Tatlı çocuk lan harbi." Dudaklarını yalayıp kahkaha attığında Poyrazdan aynı zamanlı kafasına vurmuştu. "Gay değil sanırım ha?" Poyrazın bildiğine göre değildi. Ama hiç kız arkadaşı da olmamıştı. Oysa çok güzel bir yüzü ve muhteşem bir kalbi vardır. Kızlar böyle erkekleri severdi. Neden sevmesinlerdi ki?

Sıfır Mantık (Gay)Where stories live. Discover now