Bana Dokun

12.2K 602 459
                                    

"Arkadaşın mı olayım?"

Şu durumdan bahsedecek olursak ki bahsetmemeyi tercih ederim, bana tam anlamıyla arkadaşlık teklif etmişti. Ve ben ne kadar saçmalayacağını hesap etmeye çalışıyordum.

"Evet, ol." Şaşkınlığımı göstermek için bütün mimiklerimi kullanmaya çalıştım. Şuanki şaşkınlığımı hiçbir türlü tam ifade edemezdim. Birbirimizden nefret ediyorduk.

"Poyraz," diyip elimi alnına koydum. Gerilmişti. Madem dokunmamdan hoşlanmıyor, neden arkadaşlık teklif ediyordu ki? "Ateşin mi var? Cidden burada uyuyunca aklını mı üşüttün? Tüh, keşke hırkayı önceden getirseymişim." Göz devirip alnındaki elimi tuttu. Çekip bırakmadı. "Hayır, gayet kendimdeyim." Elimin üzerindeki eline bakıyordum. Lan bıraksana, ben çekersem garip olur.

"Sanmıyorum. İyi değilsin bence. " Aklım hala elimdeydi. Düşünün nefret ettiğiniz kişi elinizi tutuyor, nasıl hissederdiniz? Ben çıldırıyordum mesela.

"Tolga, bak teklifimi kabul et." Diyip elini çekti. Çok şükür ya.

"Sebep neymiş?"

"Bence bu diğerinden daha kolay." Dedi bilmiş bilmiş. Kaşlarımı artık çatmamam gerekiyordu biliyorum ama elimde değil, onunla muhabbetimizin yarısı çatık kaşlarımla geçiyordu.

"Poyraz madem istediğin buydu neden ilk başta demedin. Ayrıca arkadaşım olmak istiyorsan bana normal söylesene neden tüm bu zahmete giriyorsun? Gerçi sen benden nefret etmiyormuydun?"

"Hayır etmiyorum." Birden bire  benim bildiğim Poyraz Kutay gitmiş yerine bambaşka birisi çıkagelmişti sanki. "Oğlum sen malmısın? Gavatlık yapma gerizekalı. Dünya etrafında dönmüyor. İddiayıda siktir et! " Öfkemi bağıra çağıra dile getirmek bende huydur. Ama bu dengesize bağırsam bile rahatlayamıyorum ya. Adam ben şetefsizim gelin bana küfür edin diyordu resmen. Ağzına sıçacağım birazdan.

"Tolga-"

"Yok efendim öyle olsun böyle olsunlar! Bıktırdın ya! Dengesiz hareketlerini neden ben çekiyorum ki? Benden başka neden hiç işin yok? Niye sürekli bana böyle şeyler yapıyorsun?" Çıkışım gereğinden biraz sert olmuştu ama haketmişti bence. Ağzının payını verecektim. "Bak Poyraz, daha önce de söyledim ben sıkıldım. Çok salakça hareketlerin var. Birgün gelip küfür ediyorsun diğer gün arkadaşım ol diyorsun! Eğer dalga geçiyorsan hiç yeri değil bak söyleyeyim. Söylesene niye böyle yapıyorsun?!" Derin derin nefes alıp veriyordum şimdi. Oh be içimde ne varsa döktüm artık. Ohh!

"Ben..." kısık sesine bir gülme geldi içimden. Ne yani üzülmüşmüydü.

"Sen ne?!" Tekrar bağırdım. Üstünlük sağlamak hoşuma gitmişti. Yere bakıyordu şuan boş boş. "Evet?"

"Ben..." dedi tekrar. "Tolga ben..."

"Ne var Poyraz?! Ne diyorsun? "

"Eğer hatırlasaydın bunlar olmazdı!" Diye bağırdı. "Aptal!" Ben daha ne olduğunu anlamadan omzuma sertçe çarpıp yanımdan uzaklaşmaya başladı. Bense şaşkınlıkla ona döndüm.  Ne? Neyi hatırlasaydım? Arkasından bakakalmıştım. Neden bahsettiği hakkında bir düşüncem yoktu.

"Neyi?" Diye bağırdım arkasından. Durdu ama bana bakmamıştı. Bekledim ve bekledim. Şuan yemin ediyorum neden bahsettiği hakkında toz zerreciği kadar fikrim yoktu.

"Boşver. " Omuzları inmişti. "Zaten önemsiz birşey." Başka hiçbir şey demeden yürümeye devam etti.

Ne oluyor ya?

-TURGUT-

"Beklesene!" Arkamdaki sese aldırış etmeden yürümeye devam ettim. Ne bokum istiyorsa bananeydi. "Turgut dursana." Kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Dokunuşuyla yerimden şıçradım. O gün olanlar hala aklımdaydı. Dokunuşu hatırımdaydı. Kolumu çekip biraz geriledim. "Dokunma." Kaşlarını çattı. Bana neden dokunduğunu hiç söylememişti. Etkilendiği için değildi tabiki.

Sıfır Mantık (Gay)Where stories live. Discover now