4.BÖLÜM '' Kim Vuruldu? ''

1.1K 330 825
                                    

" Kim var orada! " diye bağırdım, içeri doğru yavaş yavaş ilerlerken kenarda masanın üzerinde duran kocaman süs vazosunu elime aldım, bir şekilde kendimi korumalıydım.

Tekrar bağırınca ses gelmedi gerçi bağırıyor muyum onu da bilmiyorum ya. Korkudan sesim bir taraflarıma kaçmış olabilir.

Tıkırtıların geldiği yöne doğru ilerlerken patronun odasından çıkan gölgeyi görünce hemen kenarda duran kitaplığın yan tarafına sırtımı dayadım ve bir müddet durdum. Ona bakmaya çalıştığım da başında giyindiğinin kapüşonu vardı yüzünü göremiyordum.

Bu tarafa doğru geldiğini görünce yavaşça çömelip dizlerimin üzerinde kitaplığın arkasına geçtim.

Ellerim ile hızla alıp verdiğim nefesimi duymasın diye ağzımı kapattım. Ayak sesleri ile onu takip ediyordum, yaklaşıyordu.

" Beni görmüş müydü?"

Ah ne yapacaktım cidden çıldıracağım. Tekrar kendimi ayak seslerine verdiğim de saklandığım kitaplığın önünde durduğunu anladım, gölgesi duvara yansıyordu.

Mutfağa girdiğini görünce, yavaşça masaların altlarından bende mutfağa doğru ilerledim gayet güzel bir şekilde, fakat sessiz ilerlemeye çalışırken önüme baktığım için kafamı sandalyeye vurdum. Bir anda durdum, benimle birlikte hırsızın ayak sesleri de durdu.

"Ahhh şimdi şapa oturdun Sare hanım" dedim sadece dudaklarımı oynatıp. Sesim mi nerede? onu sormayın o yok, böyle şeyler olunca içimde en diplere iniyor kendisi ince bağırsakla balayına falan çıkıyor.

Yavaşça kendimi saklamak için masanın tam altına girmeye çalıştım. Hadi ben küçük minicik bir şeyim rahat bir şekilde girerim de elimde ki vazo, kocaman onun yüzünden hep böyle olmuştu Allah cezanı verecek vazo, hemde benim elimden.

Uzun bir sessizlikten sonra adımları tekrar duyunca gözlerim etrafı taramaya başladı bu tarafa doğru gelmiyordu dimi?

Yavaşça başımı masanın altından çıkartıp, nerede olduğuna baktım. Mutfakta olduğunu görünce yavaş adımlarla ilerleyip kendimi mutfağın tam kenarında olan kolonun arkasına sakladım.

Ona ne yapacağımı biliyordum. Bu vazoyu onun kafasında kıracaktım hatta kırmakla kalmayıp öyle bir hızla vuracaktım ki vazonun kırılan parçaları yere tuz tanecikleri gibi düşecekti.

Ne gerek var hırsızlık yapmaya. Yok yani kötü örnek. Yoldan geçen birisine bile paraya ihtiyacım var verir misin desen, verirler yani.

Tamam hepsi vermez, tamam ben çok safım. Sırtımı duvara dayayıp oradan çıkmasını bekledim.

.

.

.

Saraç;

" Efendim baba? " dedim nefes nefese son anda yetişip açtığım telefonu kulağıma tutarak.

" Neredesin oğlum? " dedi meraklı ses tonu ile,

" geliyorum baba " dedim deri ceketimi yan koltuğa atıp arabayı çalıştırırken.

" Tamam oğlum gelirken Kafeye uğrayıp odamda ki dosyaları getirir misin? "

" Tamam olsun" dedim nefes nefese.

" Ha bu arada kafede bir kız var eksikleri alması için ve birkaç bir şey yapması için onu görevlendirdim onu orada görünce şaşırma diye söylüyorum " dedi ve kapattı.

SOĞUK NEVALEWhere stories live. Discover now