SOĞUK NEVALE

9.BÖLÜM '' Bilinmeyen Görev ''

Kafeden içeri girdiğimde pek kimse yoktu hava bugün güzel olduğu için herkes bahçede oturuyordu. Dışarıya doğru baktığım da Kayra'yı görememiştim. İsmimi bağıran kişiye döndüğümde Oğuz olduğunu görünce yüzümde tebessüm oluştu.

'' Sare! '' dedi tekrardan hızlı adımlar ile yanıma gelip koluma girdi. '' Neden geldin? Bugün sana Rasim Bey izin verirdi gelince ben söylerdim. '' dedi beni sandalyeye oturtup ayağımın altına destek koyup kendide yanımdaki sandalyeye oturdu.

'' Kayra'ya bakmıştım ama göremedim '' dedim kafe'nin içinde gözlerimi gezdirerek.

Oda gözlerini benimle birlikte kafenin içinde gezdirdi. '' Şu seninle hep gülen sarışın ama hafif kumrala kaçan çocuk mu? '' dedi.

Yüzümü buruşturarak '' o nasıl oluyor sarışın ama hafif kumrala kaçan? '' dedim tek kaşımı kaldırarak.

'' Bilmiyorum benim insan dış görünüş tanıtımlarımda oluyor böyle cümleler, sabahtan beri buradayım onu henüz görmedim '' dedi ama mavi gözleri bana değil de arkama bakıyordu biraz daha böyle bakarsa gözlerindeki ışık adeta bir pırlantaya dönüşecekti. Merak edip onun baktı yere bakınca gözlerim büyüdü.

Ağzımdan küçük bir '' ohaaa '' çıkmıştı.

Kız neredeyse hiç giyinmeyecekti hatta giyinmedi, unutmuş kıyafetlerini giyinmeyi resmen. Evet havanın güzel olduğunu bizde görüyorduk ama güneşin vurmadığı yerler yine soğuktu ve dışarıda biraz rüzgar vardı. Bunlar hiç üşümüyor mu ben bile bu kadar kalın giyindiğim halde küçük bir yerden içime soğuk rüzgâr girince iliklerime kadar üşüyorum.

Kız diz kapağından bir buçuk kulaç yukarıda bir deri etek giyinmişti üzerinde straplez vücudunu saran şey, askıları olsa ben onu atlet diye kıyafetlerimin içine giyerim. Omuzlarına attığı deri ceketi düşmemesi için düzletip bize doğru ilerlemeye başladı ayağındaki topukluların sesi kafenin içinde yankı yapıyordu.

Oğuza döndüğümde hala daha gözleri ondaydı ellerimi gözlerinin önünde salladığım halde hiçbir tepki vermiyordu.

Onu mıncırlayınca dudaklarından çıkan acı bir inilti onu kendine getirmişti. Kızgınca bana bakarak '' ne yapıyorsun Sare acıttın '' dedi bacağını ovuşturarak.

Yüzümü buruşturup omuzlarımı yukarı aşağı yaptım, '' acıman için yaptım zaten yoksa kendine gelmezdin hem benim hamburger yerken ki çirkin çıktığım resmimi çekmene say bu acıyı '' dedim. Kalkmak için doğrulduğumda beni omzumdan tutup '' nereye gidiyorsun Hazal Sare geldiğinde bana bildir demişti '' dedi.

Eline telefonunu alıp bir şeyler yazdı.

Telefon deyince aklıma benim telefonum geldi tamam annem Atalay ve Kayra'dan başkası beni aramıyordu oda bir tek dün Atalay aramıştı oda ulaşamamıştı o kadar başka kimsemde yoktu.

'' Saraç '' dedim Oğuz bana dönerek sorarmış gibi baktı,

'' ne oldu Saraç'a? '' dedi.

''o nerede? ''

'' öğleden sonra geleceğini söyledi birkaç işleri mi ne varmış '' dedi Oğuz

'' ne işi peki? '' dedim kaşlarımı çatarak

''sence bu sorduğun soruyu Saraç'a sorsaydım bana cevap verir miydi Sare? '' dedi dudakları yukarı doğru kıvırarak.

'' Sen neden sordun onu, bir şey mi oldu? '' dedi oğuz bir şey dememe izin vermeden,