26.BÖLÜM '' Bir Dilek Tut ''

337 46 43
                                    

Merhaba! Nasılsınız? Sınavlarınız, vizeleriniz nasıl geçti ve geçiyor? Görünüşe bakılırsa bazılarınızın sınavları bitti bazılarınki henüz devam ediyor. Ama ben size güveniyorum çalışıyorsanız kesinlikle yaparsınız. Bende vizelere çalıştığım için bu bölüm gecikti. Hala daha çalışıyorum sanırım önümüzdeki iki hafta bölüm paylaşamayacağım affınıza sığınırım. Ama size söz veriyorum vizelerim bitsin bomba gibi bir bölüm gelecek. Çok konuştum şimdi birazda bölümün sonunda konuşuruz :))

KEYİFLİ OKUMALAR BEYLER VE BAYANLAR! <3

ÖNCEKİ BÖLÜMDEN SON SAHNE:

Bedenine cihazlar takılı olduğu için çıplaktı ama göğsüne kadar beyaz örtü vardı. Omzundaki kurşun izini görünce hissetmek için hafifçe dokundum.

''Senin kusur diye üzüldüğün yaralarını öpmek isterdim '' dedim beni duymuyordu ama sanki bu cümlemi duyacakmış gibi sakladım ondan. Ben bile zor duydum dediğimi.

Ama dayamayıp hafifçe omzuna doğru eğildim.

Kalbim delice atmaya başladı biranda.

'' Sen benim en kusursuz kızımsın ''dedim. Sessizce yutkundum ve nefesimi tuttum.

İlk önce onda açtığım yarayı öpmek istedim. Kurşun izinin üzerine onu incitmeyecek bir şekilde buse dondurdum.

Ve hızla geri çekildim.

Tekrar saçlarını öpüp kokladım fakat aletler biranda sesli bir şekilde ötmeye başlayınca geri çekildim.

'' Sare! '' diye bağırdım.

'' Sare! Doktor yok mu? ''

YİRMİ ALTINCI BÖLÜM '' BİR DİLEK TUT ''

Sen uzun yaşa. Sen uzun yaşa ki daha çok küçüğüm diyebileyim sana, daha çok öpüp koklayayım saçlarını, her ne kadar beceremesem de yaralarını avucumun içine alıp saklayayım canını yakmasınlar diye. Sen nefes al ki ben kendimden nefret etmeyeyim.

Sende, gitme benden annem gibi ömür boyu.

Su üzerinde seken bir taşın umudu kadar kısa zamanların uzun ve senli zaman dilimlerinden istiyorum senden. Belki senin ne haddine diyeceksin ama artık beynim sana arsız davranmaya başlıyor.

Arsızca seni düşünürken buluyorum kendimi, kararlarımı sorguluyorum içlerinde sen varsan. Ya da sen yokken kokunu arıyorum başını koyduğun yastığımda, giyindiğin eşyalarımda. Ezberliyor istemsizce beynim.

Bu gidişinde hırkamda ve yatağımda bıraktın kokunu acımasızca.

Camın önünden ayrılmayıp gözümü kırpmadan onu izliyordum Doktor, Sareye müdahale edip çıktığından beri.

Bu gece ikinci korkumu yaşattı bana onun yanındayken fenalaşınca, o kadar zor mücadele verdi ki gözlerimin önünden gitmiyordu o an. Koridor o kadar sessizdi ki kendimle konuşmamı sağlıyordu. Camın önünden yavaşça ayrılıp hemen yan tarafta duran koltuğu cama doğru çekip, oturdum.

Onu görmesem içim rahat etmiyordu. Duvara vuran hafif sarı ışık günün ağardığını belirtiyordu. Dirseğimi koltuğun kenarına koyup yanağımı avucumun içine koydum.

Gözlerimin kapanmasına izin vermesem de kendiliğinden kapanıyorlardı. Geceden beri Sareyi izlediğim için gözlerim kapansa da gözümün önüne geliyordu o görüntüsü.

Fakat vicdanım buna el vermedi. Hızla ayağa kalktım ve pencereyi açıp soğuk havanın yüzüme vurmasına izin verdim uykumu açması için.

SOĞUK NEVALEWo Geschichten leben. Entdecke jetzt