SOĞUK NEVALE

36.BÖLÜM '' Özür Dilerim Çoçuk ''

Nasılsınız? Moralleriniz keyifleriniz yerinde mi? Beni sormayın hayatta panda gibi yuvarlanıyorum ❤ Neyse koşun bölüme hem içinizi ısıtacak hemde hüznün tam içinde olacağınız bir bölüm oldu... Sizler iyi ki varsınız, sizi seviyoreeeeee 🧚‍♀️

KEYİFLİ OKUMALAR...

Son bölümden kesit:

'' Saraç'ın kardeşi misin? '' diye sordu Hazal birden.

Hızla ona dönüp yüzümü buruşturdum bunu ona sormayacaktı.

İkinci kahkahası yankılandı odada '' yanlış zamanda yanlış sorular güzelim '' dedi Bora.

'' Fazla kaşınmadan o elindeki anahtarı ver ve git bizim seninle işimiz yok '' dedi Oğuz sinirle elini yumruk yaparak.

'' Tam da benimle işiniz var ama siz anlamıyorsunuz aradığınız şey orada değil sadece şunu söyleyebilirim Saraç için çok önemli bir şeydi.'' Dedi Oğuza dönerek. Konuşmamıza izin vermeden devam etti '' ama eğer küçüğüm bana bir gece daha yaşatırsa belki ipucu söyleyebilirim size '' dedi yüzündeki pis gülümsemeyle.

Oğuz hızla masanın arkasından çıkıp Bora'ya yumruk attı. Kenara doğru düşen Bora ağzındaki kanı silerek kafenin çıkış kapısını göstererek '' bende Rasim Bey'i çağırmıştım bir de ona sorun onun oğlu muyum ya da neyi aradığınızı '' dedi.

Oğuz yakalarından tutup kendine yaklaştırdı Borayı '' şerefsizsin oğlum sen! '' diye bağırdı.

Yakalanmamak için hızlı adımlarla arka kapıya doğru ilerlemeye başladık.

Arkamdan Bora bağırdı tam koridoru dönecekken '' Saraç'a gelen zarflara dikkat et küçüğüm bir resim yollamış olabilirim! ''

Otuz Altıncı Bölüm '' Özür Dilerim Çocuk ''

Yüzüme değen şeyle ilk önce uykumda mırıldanmaya başladım sonra ıslaklık hissettim yanağımda. Gece boyu uyumadığım için gözlerimi açamıyordum. Oğuz beni eve sabahın altısında bırakmıştı ve gelir gelmez kendimi yatağa bırakmıştım.

'' Hadi ama uyanmayacak mısın? Yatağının bu kadar rahat olduğunu bilseydim almazdım, hep bu saatte mi kalkacaksın artık '' dedi Saraç odaya girerek yani sanırım girdi çünkü kapının açılma sesini duydum.

Yanağımdaki ıslaklık giderek artıyordu bu kesinlikle Gölgenin diliydi.

Gözlerimi araladığımda Gölgeyle göz göze geldik ve biranda sıçrayarak kaçtı, bu şaşkınlığına hafifçe tebessüm ettim.

Saraç'ı tam tepemde görünce '' günaydın '' dedim yatakta esneyerek.

''Biraz daha yatakta kalırsan çürüyeceksin '' dedi ciddi bir şekilde ve odadan çıktı.

Arkasından bağırıp '' ne alakası var hiç de bile... '' derken gözüm saate kayınca küçük çaplı bir şok yaşadım. Saatin pili bitmiş olmalı dimi üçe kadar uyudum mu cidden.

Koridorda paytak paytak yürüyerek mutfağın kapısından Saraç'a baktım.

'' Bana kalsa kahvaltı yapacaktık ama senin sayende akşam yemeğine dönüştü '' dedi.

Yavaşça mutfağa ilerleyip '' abartma Saraç alt tarafı üçe kadar uyudum, devlet meselesi yap istersen '' dedim asık suratla.

Yüzündeki tebessümle omuzlarımdan tutup beni kapıya doğru döndürdü '' yüzünü yıka ve masaya oturalım '' dedi arkama bakmadan banyoya gidip yüzümü yıkadım.