17.BÖLÜM '' Senden Gökyüzünü İstiyorum ''

523 96 208
                                    

Merhaba Ponçiklerim 🤗bu hafta bir sürü yeni okuyucu kazandık yani ailemize bir sürü ponçik katıldı onları buradan selamlıyorum Ailemize HOŞGELDİNİZ umarım hepimiz kalıcı oluruz Sizler benim ''' Saraç'ın köprücük kemiğinde olan dört yapraklı YONCAlarımsınız ''' ( bu ilerleyen bölümden bir ipucu size ) iyiki varsınız bendeki yeriniz apayrı KOCAMAN KOCAMAN aile oluruz inşaAllah.. haa bu bölümü Saraç'ın ağzından yazıyorum küçük bir yer Sarenin ağzından olacak .

Profilime instagram hesabımı koydum Takip ederseniz eğer iler ki bölümlerden kesikler paylaşıyorum haberdar olursunuz, bekliyorum..

KEYİFLİ OKUMALAR

SARAÇ:

Sare'nin '' Baba dur yapma! '' diye bağırdığında elimi yumruk yaptım gözümden aşağıya istemsizce bir damla yaş indi sinirden, hissediyordum boynumdaki damarlarım haddinden fazla belli ediyordu kendilerini içlerindeki akan kan Sarenin o çaresiz titreyen sesini duyunca damarlarımda akmak yerine patlamak istediler.

Oğuz elindeki fincanı bana uzatmış bekliyordu daha fazla geç kalmadan kendime geldim ve elindeki fincana vurup hızla evden çıktım.

Sarenin '' Saraç yardım et... Baba dur yapma '' diye bağırması kulaklarımdan gitmiyordu aklıma geldikçe hızımı artıyordum yirmi dakikada gidilecek yolu beş dakikada gitmiştim apartmanın merdivenlerini üçer üçer çıktım fakat dış kapısının kapalı olduğunu görünce kenarda duran bütün zillere bastım.

Cam kapıya vuramaya başladım kapı biranda açılınca içeriye daldım koridorun ortasında durdum ve Sarenin sesini aradım gözlerimi kapatıp.

Alt kattan ağlama sesi gelince hızla oraya koştum açık olan kapıyı hızla açıp Sarenin üzerindeki adamın babası olduğunu unutup ensesinden tuttum ve hızla kaldırdım onu yerden, yüzümü göremeden ilk yumruğumla yere serdim adamı.

Sare hızla yerde sürünerek masanın yanındaki sandalyeye sırtını yaslayıp bacaklarını kendine çekti ve elleriyle kulaklarını kapattı vücudunu ileri geri sallayarak ağlıyordu onu öyle görünce bir kez daha geçirdim yerden kalkmaya yeltenen adama ve hızla Sarenin yanına gittim.

'' Sare geldim yetiştim bir şey yaptı mı sana '' dedim tam ona dokunacakken,

'' dokunma bana... Dokunma! '' diye bağırdı elleriyle ellerimi ittirerek onun bu halini görünce gerginleşen yüzümü babasına çevirdim yerde yatmış kanlı dişleriyle bize bakarak gülüyordu.

Gözlerimi kapatıp aklımdan sadece tek şey geçirdim '' onu öldürmeyeceksin Saraç ölmediğine pişman ettireceksin'' dedim ve kalktım.

Yakalarından tutup kendime çektim yüzündeki gülümsemeyi gidermenin birinci şartını yerine getirdim ve ikinci yumruğumu Sarenin sırtındaki morlukları için daha sert vurdum.

'' Nasıl olurda kızına vurabilirsin! Nasıl bir babasın!! '' diye bağırdım onu yakalarından tutup silkeleyerek.

Yarı baygın halde '' böyle bir babayım '' dedi adam, her konuştuğunda düşünmeden yumruğumu geçirdim suratına,

'' ne istiyorsun kızından? Vücudundaki morlukların hepsini sen yaptın dimi?! ''

'' para istiyorum, ev... '' evet demeden bir yumruk daha vurup hızla yere çarptım adamı.

Sarenin tam karşısında bağdaş kurup sallanmasını engelledim her ona dokunduğumda ellerimi ittirse de ellerini tutup başımı göğsüme bastırdım.

'' bırak Saraç bırak... Dokunma bana '' diyordu hıçkırıkları arasından,

'' geçti Sare geçti bak ben geldim ''

SOĞUK NEVALEWhere stories live. Discover now