2.Bölüm

17.9K 728 307
                                    

Beklediğim darbe gelmeyince gözlerimi açtım. Vampir çok eğleniyor gibiydi.
"Ne var? Vaz mı geçtin yani?" dediğimde güldü.
"Hiçbir şeyden haberin yok. Yazık sana," dedi alaycı ses tonuyla. Yumruklarımı sıktım.
"Aydınlat o zaman," dediğimde gülüşü soldu. Yürüyüp tam önümde durdu. Gözlerinin kırmızı olduğunu bu karanlıkta bile görebiliyordum. Saçlarımın bir tutamını eline aldı.
"Sahiden tuhaf biri olduğunu fark etmedin mi bugüne dek? Seni diğerlerinden ayıran özelliklerini?"
Yutkundum. Nereden biliyordu?
"Bilmem. Pek arkadaşım olmadı. Normal ne demek bilmiyorum," diye yalan söyledim. Açık veremezdim. Vampirin dudağının kenarı alayla kıvrıldı.
"Şu anda seni ısırsam ölmeyeceğini biliyor musun mesela?"
Kaşlarımı havaya kaldırdım. Bu doğru olabilir miydi? Yine de şaşkınlığımı belli etmemem gerekiyordu. Alaya başvurdum.
"Hadi ya,vücudum vampir zehrine karşı dayanıklı mı yoksa?"
Gülmeyi de ihmal etmedim. Vampir bunun üzerine elini pençe gibi havaya kaldırdı. Beni öyle büyük bir güçle itti ki havada uçtuğumu fark ettim. Vücudum büyük bir darbeyle yere çakıldı. Vampir hemen yanımda bitti tabi. Hızlı hareket edebildikleri geldi aklıma. Başımı kaldırıp yere vurdu. Başımdan sıcak bir sıvının aktığını hissediyordum. Bunu tekrarlayınca bütün dünyam karanlığa gömüldü.

Başımın arkası zonkluyor,kolum sızlıyordu. Gözlerim kapalı bir süre daha yatmaya devam ettim. Yatakta yatıyor gibiydim. El yordamıyla üzerimi yoklayınca örtü olduğunu fark ettim. Yine hastaneye mi getirilmiştim yoksa? Hemen gözlerimi açıp kıyafetime baktım. Başka bir tişörtle pantolon vardı üzerimde. Kalkamayacak kadar bitkin olduğum için içerisini incelemeye başladım. Duvarlar açık bordoydu. Eski zamanlardaki gibi duvarlarda küçük taşlı avizeler vardı. Odada bir sürü yatak vardı. Hastane odasını andırıyordu ama değildi. Diğer yataklarda yatan hastalar vardı. Neredeydim ben? Aklıma vampir ve kanlı dişleri gelince öğürdüm. Yanımdaki komodine uzanıp su içmek istedim ama sürahiyi düşürdüm. Birkaç hasta homurdandı. O anda içeri beyaz önlüklü bir kadın girdi.
"Afedersiniz,neredeyim acaba?" Dedim meraklı ve gergin bir sesle. Yanıma gelip elini alnıma koydu. Cevap bekledim ama çıkan tek ses tansiyon aletinin sesiydi. Kadın koluma ilaç sürüp gitti. Bu neydi şimdi? Kaçırılmış mıydım yoksa? Rüya olup olmadığını anlamak için tırnaklarımı avucuma batırdım. Ne yazık ki gerçekti. Tam sağımda yatan hastaya baktım. Sanki bütün derisi yüksek dozda elektriğe maruz kalmış gibiydi. Belki de lamba değiştirirken akıma yakalanmıştı. Gözleri kapalıydı ama yine de şansımı denemek istedim.
"Uyanıksan söyler misin neredeyiz? Beni kim buraya getirdi?" Dedim sesimi hafiften yükseleterek. Kirpiklerini kırpıştırarak açıp bana baktı.
"Bir tür okuldayız. Seni kimin getirdiğini bilmiyorum."
Yutkundum. Okul mu? Ne okulu? Benim okula gidemez diye raporum vardı. Belli ki biri halime acıyıp buraya bırakmıştı beni.

Hava kararana dek içeri kimse girmedi. Kalkıp kendim gezmek istiyordum ama serum takmışlardı bir süre önce. Uykum da yoktu aksi gibi. Tek istediğim nerede ve neden burada olduğumu öğrenmekti. Kapı açılınca başımı o tarafa çevirdim. Uzun boylu,kumral ve güzel bir kadın girmişti içeri. Kapının yanından başlayarak bütün hastalara bakmaya başladı. Hepsi de ona bakıp gülümsediler. Bu kadın önemli biri olmalıydı. Sıra bana gelene dek tavana baktım. Sonra kulaklarıma bir ses doldu.
"Daha iyi misin?"
Gözlerimi kadına çevirdim. Bana gülümseyerek bakıyordu.
"Neredeyim ben ve neden buraya getirildim? Hastaneyle bir ilginiz mi var?" Dedim yorgun sesimle. Elini omzuma koydu.
"Burası özel bir okul. Sağlıklı olduğunu ve okuman gerektiğini biliyoruz. Burada kalıp eğitim göreceksin. Ben buranın kurucularından Defne. Eşimle birlikte uzun zaman önce kurduk burayı."
O konuşurken aklımda vampirin beni fırlattığı an canlandı. Elimle bana doğru eğilmesini istedim. Dediğimi yapınca derin bir nefes aldım.
"Beni o vampirden nasıl kurtardınız?"
Kadın kaşlarını hayretle kaldırdı. Saçımı okşayıp yumuşak bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Vampir filan yoktu ki hayatım. Seni okulun önünde baygın yatarken buldum. O sırada telefonumdan seni tarif eden bir kaçma haberi aldım. Doktoru tanıyorum. Burada yatarken uyanıp mantıklı konuşunca hasta olmadığını anladım."
Durup bana göz kırptı.
"Ayrıca hasta biri hastaneden tek başına kaçamaz," diye ekleyip diğer hastaya geçti. Vampir yok muydu yani? Belki de gerçekten şizofrendim ve onu uydurmuştum. Bu fikrime gülmek istedim. Ben vampirlere inanmazdım ki. Uydurmam saçma olurdu bu yüzden. Kadına baktım. Kapıdan çıkmak üzereydi. Yatakta doğruldum.
"Acaba biraz okulda dolaşabilir miyim?" Diye sordum umutla. Bana dönüp gözlerimin içine baktı. Umutlarım sönerken gülümseyip başını salladı. Derin bir nefes alıp sabahki kadının serumumu çıkartmasını bekledim.

Kıvılcımların DansıWhere stories live. Discover now