3.Bölüm

13.3K 588 286
                                    

Sabah olduğunda artık iyileştiğime ve yatakhanede kalmam gerektiğine karar verildi. Ben de iyi hissediyordum kendimi. Ruhsal anlamda ise çöküntü içindeydim. Açıklayamadığım şeyler vardı. O vampir gerçek miydi? Hayvanlarla konuşmam gerçek miydi? Hepsi zihnimin oyunu olabilir miydi? Sıkıntıyla iç geçirip bahçeye çıktım. Hava kısmen güneşliydi. Montumu boğazıma kadar çekip ağaçların arasında ilerlemeye başladım. Ayaklarımın yanına fındık düşünce yukarı baktım. Minik bir sincap aceleyle inip fındığı aramaya başladı. Yerdeki fındığı elime aldım.
"İşte burada,minik dostum," dedim gülümseyerek. Gelip fındığı aldı. Konuşmasını bekledim ama hiçbir şey demedi. Bu durum beni korkutuyordu. En yakındaki banka oturup toplanan siyah bulutlara baktım. Yağmur yakındı. Sert bir rüzgar esince kapüşonumu başıma geçirdim. Sağ tarafımdan gelen yürüme sesine doğru bakınca kısa kollu dolaşan Berk'i gördüm. Kasım ayında kısa kollu dolaşılır mıydı?
"Üşüteceksin!" Diye bağırdığımda durup bana baktı.
"Ben üşümem," dediğinde gözlerimi devirdim. Erkekler gerçekten de üşümediklerini mi düşünüyorlardı? Bir karşılık vermek için ağzımı açtım ama çoktan içeri girmişti. Sert bir rüzgar daha esince asıl benim üşüteceğimi düşünerek içeri girdim. Tam önümde sarışın bir kızla kumral bir kız fısıldaşıyorlardı.
"Öyle durup dururken gitmiş yani? Bir şey olmadan?"
Diğeri başını salladı.
"Dediğim gibi ne çıtırdama ne de hareket varmış alevde."
Araya girmek zorunda hissettim.
"Ne alevi kızlar?" Dediğimde bana annelerine yakalanan çocuklar gibi döndüler. Sarışın olan güldü.
"Şey... Üst kattaki şömine bozulmuş ta. Bacası tıkanmış sanırım. Yakılan odunlar adam akıllı alev almıyormuş."
Başımı salladım. Kız elini bana doğru uzattı.
"Ben Eylem. Bu da Deniz. Sen yeni geldin değil mi?" Dedi sevecenlikle. Gülümseyip elini sıktım. Deniz de elini uzatınca onu da sıktım.
"Derin ben de. Yeni geldim ve alışmaya çalışıyorum. Bugün ders var mı?"
Deniz konuşmaya başladı.
"Her gün yorucu dersler olmaz. Bugün spor yapacağız. Hava kötü ne yazık ki. O yüzden içeride idare etmek zorundayız."
Başımı salladım. Eylem gülümsedi.
"Sen de bizimle gelsene," dediğinde memnuniyetle kabul ettim. Arkadaşlarımın olma duygusu çok iyi hissettirmişti. İkisinin de koluna girdiğimde bana bakıp gülümsediler. Bu gerekliydi;çünkü onlar benim insan olarak ilk arkadaşlarımdı.

Dedikleri gibi bir süre sonra büyük bir odada toplandık. Yatakhanede bana verilen eşofmanları giydim. Herkesin giysilerle dolu gardrobları vardı. Ayakkabı dolapları ise ayrıydı. Benim şaşırdığım nokta nasıl oluyor da herkesin beden ve ayak numaralarını çok iyi biliyor olmalarıydı. Göz kararı tahmin etmişlerdir diye düşünüp fazla takılmadım. Zaten bu aralar fazla takılmamayı adet edinmiştim.

Öğretmen gelince yoga poziyonu aldı. Diğerlerine göz atınca benim de almam gerektiğini anladım. Öğretmen gözleri kapalı konuşmaya başladı.
"Gözlerimizi kapatıyoruz ve rahatlıyoruz. Aklınıza gelen bütün kötü düşünceleri uzaklaştırın."
Biri koluma değince gözümün birini açtım. Sarp gülümseyip göz kırptı. Ben de gülümsedim. Uzun süre gözlerim kapalı kalınca az daha uyuyordum. Elimde bir ağırlık hissedince gözümü açtım. Sarp elimi tutuyordu.
"Ne yapıyorsun?" Dediğimde bana baktı.
"Az daha sağa doğru düşecektin. Uykun mu geldi?"
Gülesim çıktı ama elimi çektim. Bu biraz bahane gibi gelmişti bana ama neyse. Kural neydi? Fazla takılma.

Nihayet yoga bitince öğretmen gidip bizi yalnız bıraktı. Sayabildiğim kadarıyla kişileri saydım. On beş kişi filan vardı. Revirdekilerle birlikte yirmiyi aşıyordu. Bu kadar kişi buraya nasıl gelmişti? Hikayelerini çok merak ediyordum ama henüz soramazdım. Biraz daha onlarla vakit geçirmeliydim. Eylem yanıma gelip gülümsedi.
"Yatakhanede kız kıza konuşacağız. Sen de gelsene."
O kadar mutlu olmuştum ki gözüm dolmuştu. Başımı sallayıp yanında yürümeye başladım. Yürüken bana bakıp gülümsüyordu.
"Pek arkadaşın olmadı galiba," dediğinde ona baktım.
"Evet. Ben yetimhanede büyüdüm. Nedendir bilmem beni aralarıns hiç almazlardı. Sonra da akıl hastanesine kapatıldım."
Hastane aklıma gelince içim ürpermişti. Rüyalarımda hâlâ odamda uyandığımı görüyordum. Eylem elimi sıktı.
"Üzülme. Artık biz varız. Diğer kızların da seni çok seveceğine eminim."
Birlikte yatakhaneye çıktık. Yedi sekiz tane kız ranzalarına oturmuş sohbet ediyorlardı. Bizi görünce gülümseyip devam ettiler. Yatağım Eylem ve Deniz'inkinin yanındaydı. Alt katımda esmer bir kız kalıyordu. Şu anda karşımda sarışın bir kızla gülüyorlardı. Eylem boğazını temizleyince sustular.
"Kızlar sizi Derin'le tanıştırmak istiyorum. Yeni geldi ve hiç arkadaşı yok. Ben ve Deniz haricinde tabi."
Hepsine bakıp gülümsedim. Kuyruk olup benimle tanışmak istediler. En başta aynı yatağı paylaştığımız kız vardı.
"Ben Sedef. Tanıştığıma memnun oldum," dedi yumuşak bir sesle.
"Ben de," diyip elini sıktım. Adlarının Öykü,Hayal,Melisa,Eylül ve Rüya olduğunu öğrendiğim kızlarla tanıştım. Hepsi de çok sıcakkanlıydılar. Meğer arkadaşlarının olması ne kadar güzel bir şeymiş. İnsanın kalbini ısıtıyormuş güneş gibi.

Kıvılcımların DansıWhere stories live. Discover now