seven

5.1K 374 417
                                    


(Y/N);

"Ee, ödevi yetiştirebildin mi bari?"

Tek kaşını kaldırarak merakla bana bakan, yeni, kızıl saçlı arkadaşıma gülümsedim. "Elimde olan fazladan tezlerden birini verdim." Omuz silkip kahvemi yudumladığımda gülmüştü. "Ödevi teslim etmesen de Bay Stark'ın seni bırakacağını düşünmüyorum."

"O niyeymiş?"

Bana bakıp gözlerini devirirken sandalyesinde rahat bir pozisyon aldı. "Sana olan ilgisini fark etmediğini söyleme sakın?"

Fark ettim. Ve benim de ona ilgim var. O yüzden şu an çıkıyoruz. Yani benim sevgilim. Tanrım! Bunu söylemek harika hissettiriyor. Tony Stark benim sevgilim!

"Yine de... bu hiçbir şeyi değiştirmez. Bana da diğer öğrencilerine davrandığı gibi davranır. Tony bu konularda adil birisi."

"Vay, demek şimdi Tony oldu?"

Munzurca sırıttığında bacağına hafif bir tekme attım. Natasha'nın gözünden ve kulağından kesinlikle hiçbir şey kaçmıyordu. Onu seviyordum, iyi bir arkadaştı.

"Aslında... sanırım bunu sana söylemeliyim."

"Tony ile çıktığını mı? Çoktan biliyorum."

Gözlerim kocaman olurken şaşkın yüz ifademe kahkaha attı. "Hadi ama 'Bay Stark'tan özel ders alıyorum.' Cidden mi Y/N? Derslerin harika ve Tanrı Aşkına! Lisede değiliz özel ders almak diye bir şey kalmadı."

Geriye yaslanıp dudaklarımı büzerek ona baktım. "Başka bahanem yoktu. Ve sana söylemediğim için üzgünüm, kızdın mı?"

"Tabi ki hayır, bana söylemedin diye kızacak değilim. Sadece şaşırıyorum. Yani Tony Stark ile çıkıyorsun ve hala gazeteye ilan vermedin mi? İlginç birisin."

Bu dediğine güldüm. "Sadece suikaste uğramak istemiyorum. Biliyorsun çok hayranı var ve beni öğrenirlerse ölürüm." Dramatik bir şekilde parmağımla boğazımı keser gibi yaptığımda kahkaha attı. Biz böyle sohbet ederken Natasha bir yere bakmaya başladığında onu izledim. Hayran bakışlarla tek bir noktayı seyrediyordu. Merakıma yenik düşüp bakışlarını takip ettim ve okulun en gözde erkeklerini gördüm. Steve Rogers ve Bucky Barnes.

"Hangisi?"

Sorumla kendine gelip şaşkınca bana baktı. "Hı?"

"Diyorum ki senin gibi harika bir kızı etkileyen kas torbası hangisi? Rogers mı Barnes mı?" (Gençler buna siz cevap verin, Nat'i kimle yapayım? Steve mi Bucky mi?"

Natasha tekrar ikisine bakıp derin bir nefes aldı ve iç geçirdi.

"Bilemiyorum. Yani ikisi de harika. Şu popüler kitap serisinde olan melekler gibiler. İnsanı büyüleyen ama kesinlikle insana yasak olan melekler."

"Melek mi? Bu ikisi mi? Tamam kabul Steve biraz melek olabilir hatta baya melek olabilir ama Bucky? Bakışlarında bile şeytanlık var."

Nat kıkırdadığında ben de güldüm. "Bir tarafta herkese karşı iyi, kibar, nazik, zeki, acayip tatlı olan Steve... diğer tarafta feci seksi, biraz aksi, harika gülümseyen ve yine çok zeki olan Bucky. Seçemiyorum!"

Oflayıp kafasını masaya gömdüğünde kahkaha attım. Ama daha sonra bize doğru gelenleri gördüğümde şaşkına döndüm. "Iı... Nat, sakin ol. Çaktırma ama sanırım Melek'in ve Şeytan'ın yanımıza geliyor."

"Ne?!"

Kafasını kaldırdığında gülümsemeye çalıştım. "Güzel miyim?"

"Bu nasıl bir soru? Tabi ki güzelsin. Tony olmasa sana yazardım biliyorsun."

The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)Kde žijí příběhy. Začni objevovat