fifteen

3.1K 250 40
                                    


Y/N;

"Güvende olacağına dair söz vermeni istiyorum."

Kollarımı göğsümde çaprazlayıp çattığım kaşlarla ona baktığımda sırıtışı genişledi. "Tatlım, ben Tony Stark'ım. Fazlaca korumam var ve oradaki askerler de beni koruyacak. Yani iyi olacağım."

"Yine de... Afganistan Tony! Bahsettiğimiz yer... tehlikeli."

Her gün haberlerde neler olup bittiğini görüyordum ve savaşın ortasına gittiğini bilmek beni korkutuyordu. Belki bencilce ama Tony'nin o cehenneme gitmesini istemiyordum. Oradaki insanların da oradan kurtulmasını isterdim ama yapabileceğim bir şey yoktu. Yine de umutlu olmak istiyordum. O insanların bir gün huzuru bulacağına inanmak istiyordum.

"Güvenli bölgesine gidiyorum, sakin ol. Hem sadece iki gün, hemen dönerim."

Elini yanağıma yerleştirdiğinde dolu gözlerimi onunkilere kenetledim. "Biliyorum, biliyorum... Sadece, seni özleyeceğim."

"Evet, ben de." Dudaklarını alnıma bastırdığında gözlerimi kapatıp titrek bir nefes aldım. Kötü bir his tüm kalbimi kaplamıştı ve asla geçmiyordu. Geri çekildiğinde gülümsemeye çalıştım. Giderayak onun da moralini bozmak istemiyordum.

"Seni de götürmek isterdim ama devamsızlık hakkın doldu."

Gözlerimi devirdim. "Lisede değilim, Stark."

Güldükten sonra gözlüklerini taktı. "Ufak bir iş için yorulmanı istemiyorum. Sen yokluğumu fark edene kadar dönmüş olurum."

"O zaman yaklaşık beş dakika sonra burada olman gerekir."

Güldüğünde ben de gülmüştüm.

"Stark! Hadi ama, tüm gün seni bekleyemem!"

Tony'nin özel uçağının içinden çıkan siyahi adama baktım. Onu ilk kez görüyordum.

"Geliyorum, geliyorum!"

"Zahmet olacak ama!"

"Sana para ödüyorum, mızmızlanmayı kes!"

"Hey! Öyle denmez." Deyip omzuna vurduğumda ikisi de güldüler. "Bu Rhodey, özel pilotum."

"Dostun!" diye seslendiğinde gülümsedim. "Hıhı bir de dostum." Tony elini havada sallamıştı.

"Memnun oldum Rhodey!"

"Ben de!"

"Hadi git artık, fazlasıyla beklettik."

"Beklesin, işi ne?"

"Tony!"

"Tamam, tamam. Happy seni eve bırakır."

"Gere-"

"Bırakır. Zaten seninle tanışmak istiyordu. Görüşürüz, kendine dikkat et. Bana lazımsın."

"Sen de."

Sarıldıktan sonra uçağa bindi ve ben de ona el salladım. Sonra da Happy eşliğinde arabaya gittim. Eve doğru yola çıktığımızda ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. İki gün Tony olmadan ne yapacaktım ben?

"Ah, Bayan Y/SN siz iyi misiniz efendim?"

"Bana Y/N diyebilirsin, Happy."

"Sorumu cevaplamadınız."

"İyiyim... sanırım. Biraz endişeliyim."

"Merak etmeyin, Bay Stark iyi olacak."

Dikiz aynasından bana gülümsediğinde ben de tebessüm ettim. Sonra da koyu bir sohbet ile eve kadar gittik.

The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora