thirty

2.4K 180 93
                                    

Alın size yeni bölüm. Umarım severek okursunuz. Lütfen bol bol yorum yapın, yorumlarınızı okumayı seviyorum. Hikayedeki Bella karakteri biricik yazarınız arkadaşlar. Beyza ile benziyor diye Bella yaptım sjsjsjsj 

İyi okumalar, sizi çok seviyoruuuum 

Y/N;

"Belki de tekerlekli sandalye kullanmalıyız." Tony'e kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. "Yürümem gerekiyor Tony, hem iyiyim ben."

"Onu görmeye hazır olduğuna emin misin? Herifin karşısında zırıl zırıl ağlaman moralini bozacaktır."

"Ağlamayacağım! Ona moral vermem gerekiyor, kendimi tutarım."

"Öyle diyorsan."

Stephen konusunda kendimi çok suçlu hissediyordum. Kendime geldiğimden beri onun için ağlıyordum. Onu görmeye bile gidememiştim. Nihayet kendimi susturduğumda ise onu görmeye gidiyordum. Hala onun yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyordum. Odadan çıktığımda Tony'nin koluna girdim ve yavaşça Stephen'ın kaldığı odaya doğru yavaşça yürümeye başladım.

"Tony, ne yapacağımı bilmiyorum. Çok korkuyorum."

"Sakin ol. Bak senin suçun yok tamam mı? O lanet araba durmayıp size çarptı. Senin bir suçun yok."

Kafamı öne eğdim. "Seni fark etmişti. Durmak istemişti ama ben sür dedim. Kendimden nefret ediyorum."

Tony elimi tuttuğunda sakince nefes aldım. "Senin suçun değildi. Hem imkansız değil, tekrar ellerine kavuşabilir."

Kapıya geldiğimde onun içerideki biriyle konuştuğunu işitmiştim.

"Kimse daha iyisini yapamazdı."

"Ben daha iyisini yapabilirdim."

Gözlerim hemen dolduğunda kendimi durdurmaya çalıştım. Onun önünde ağlamak istemiyordum. Kapı açıldığında içeriden bir kadın çıkmıştı. Yavaşça onu süzdüğümde doktor olduğunu anlayabilmiştim.

"Durumu nasıl?"

Kapıyı kapattıktan sonra bana döndü. "Açıkçası... ellerinde ciddi derecede sinir zedelenmesi var. Ve şu an ellerini kullanması imkansız gibi bir şey. Bir süre sargıda duracak, yaralar iyileştiğinde de sargıdan çıkaracağız. Eskisi gibi olmayacaktır ama fizik tedavi ile ellerini yeniden kullanmaya başlayacaktır."

Kafamı yavaşça salladım. "Onu görebilir miyim?"

"Tabi, buyurun."

Tony'e baktığımda bana destek olurcasına gülümsedi. "Sen geç, ben doktorla biraz daha konuşayım."

İçeri girdiğimde gözleri beni bulmuştu. Yüzü yara bere içindeydi ve elleri... kat kat sargıdaydı. Yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. "Merhaba."

"Merhaba."

"Nasılsın?" Ellerine bakıp alaylı bir şekilde güldüğünde çok kötü hissetmiştim. "Beni mahvettiler Y/N."

"Yapabileceklerinin en iyisini yaptılar. Hem... iyi olacaksın, Stephen."

"Olmak zorundayım. Mesleğim benim her şeyim. Ellerim olmadan... hayatın bir anlamı yok."

Suratımın düştüğünü görünce konuyu değiştirdi. "Sen iyisin değil mi? Ve bebek de?"

Kafamı salladım. "İyiyiz."

"Tony ile hallettiniz mi sorunlarınızı?"

"Evet, hallettik. O da gelecekti aslında. Şu an doktorunla görüşüyor."

The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)Where stories live. Discover now