The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)

nine

Y/N;

Ally, John, Tony, ben ve John ile Ally'nin aileleri Nina'nın doğum gününü kutlamıştık. Ufak ama eğlenceli bir doğum günü partisi olmuştu. Nina dahil herkes çok eğlenmişti. Bir an Tony sıkılır diye korkmuştum ama asıl eğlenen o gibiydi. Sürekli espriler yapıyor ve kendisiyle birlikte herkesi güldürüyordu. Geç vakitlere kadar oturduktan sonra yorulduğumuz fark edince hepimiz dağılmıştık. Ally,Tony ile bana aynı odayı vermişti ama beraber kalamamıştık bile. Çünkü gece vakti uyanan Nina ile birlikte diğerlerini uyandırmamak için salonda takılmıştım. Sonuç olarak da bel ve boyun ağrısı kazanmıştım. Şimdi ise daha çok erkendi ve herkes uyuyordu. Ben ise az uyumama rağmen erkenden kalkmıştım ve çiftliğin temiz havasını içime çekiyordum. Ve bir de uzun zamandır görmediğim birini görmeye gidiyordum. Kapıyı açtığımda beni gördüğüne şaşırmış bir tepki vermişti.

"Hey! Beni özledin mi koca adam?"

Yanına gidip kollarımı boynuna doladığımda ve yanağından öptüğümde sevindiğini belli eden bir ses çıkarmıştı.

"Ben de seni özledim, biraz dolaşalım mı?"

Dışarı çıktığımızda ona gülümsedim. Gerçekten ne zamandır görüşmüyorduk? Beni unutmamış olması mucizeydi.

"Sevgilimi getirdim, biliyorum kızacaksın ama ne yapabilirim? Çok harika bir adamdı ve beni tavladı. Senin yerin ayrı tabi her zaman da ayrı olacak, bunu biliyorsun."

"Demek yeri ayrı olacak ha?" Ses tanıdık olsa da birden duyduğum için irkilmiştim.

"Tony!"

"Aldatılıyordum galiba?" Tek kaşını kaldırdığında kıkırdamıştım. "İlk aşkımla tanış."

"Onun ben olduğumu sanıyordum" Yanıma gelip elini belime attığında Dalga sinirli bir şekilde kişnedi.

"Bu at bana mı kişnedi?" İkinci kez kişnediğinde elimle yelesini okşadım. "Ona at deme, bir adı var."

"Neymiş bakalım?"

"Dalga." Adını duyan Dalga burnunu elime sürttüğünde gülümsedim. "Atında Dalga ismini mi verdin?"

"Evet."

"Güzel."

Tony beni öpecek olduğunda Dalga kafasını aramıza sokup onu iteklemişti. Ben kahkaha atarken Tony homurdanıyordu. "Önce Gabe denen veled sonra Rogers şimdi de Dalga mı? Neden tüm erkekleri kendine aşık ediyorsun?"

"Ben bir şey yapmıyorum."

"Yapıyorsun, gülüyorsun. Gülme." Yüzüm şaşkın bir ifade aldığında omuz silkmişti. "Sen gülünce aşık olmamak mümkün değil."

"Tony..." diye mırıldanıp gülümsedim. "Dalga, kenarda dur bakalım kız beni seçti."

"Şapşalsın." Kollarımı boynuna dolayıp onu öptüğümde kıkırdadığını duydum. Geri çekildiğimde ise kıskanç atımın burnundan soluduğunu gördüm.

"Sen de diğer atı al ve tur atalım? At binmeyi biliyorsun herhalde."

Pis pis sırıtmaya başladığında karnına yumruğumu geçirdim. "Ah, tamam, tamam. Siyah olan huysuz mudur?"

"Zeytin mi? Sakin bir kız, ona dikkatli davrandığın sürece uysal olacaktır."

"Pekii." Ahıra gidip Zeytin'i hazırlamaya başladığında ben Dalga'nın üstüne çıkmıştım. "Hadi oğlum yürü bakalım."