twenty five

2.1K 205 113
                                    


Bol yorum, beğeni ve takip! Sizi seviyoruuummmm

Y/N;

Pepper denen kadın gittikten sonra yaptığım tek şey salondaki tekli koltukta oturmak olmuştu. Tony ile olan geçmişinden bahsetmiş ve mecburiyetten ayrıldıklarını söylemişti. Tony onunla olan tüm iletişimini kestiğinde ona hamile olduğunu söylemeye cesaret edememişti. Ancak Morgan büyüdükçe ve babasını sormaya başladıkça gerçekleri söylemeye karar vermiş, ortaya çıkmıştı. Söylediğine göre kısa bir sürede Morgan'ın iyiliği için evleneceklerdi.

"Lütfen babamı benden alma."

Küçük kızın dolu gözlerle bana böyle söylemesi aklımdan çıkmıyordu. Ona 'zaten baban olacak piçi isteyen yok' demek istesem de kendimi tutmak zorunda kalmıştım. Elimle karnımı okşarken kendi bebeğimi düşündüm. Onun babasını isteme hakkı bile olmayacaktı. O bunları idrak edecek yaşa geldiğinde Tony Pepper ile evli ve bir kızı olan bir adam olacaktı.

"Umarım beni affedersin, bücür. Seni baban olmayacak bir dünyaya getireceğim için çok özür dilerim."

Ben düşüncelerimde boğulurken çalan kapı sinirle yerimden kalkmama neden oldu.

"Bakın zaten Tony ile görüşmeyeceğimi söylemiştim!" Kapıyı hiddetle açtığımda Pepper Potts ve küçük kızını görmemiştim. Endişe ile bana bakan Peter'ı görmüştüm.

"Üzgünüm, başkası sandım. Bir şey mi oldu?"

Parmaklarıyla oynamaya başladığında istemsizce gülümsemiştim. Bu çocuk her utandığında ve gerildiğinde böyle olurdu.

"Şey ben geçiyordum ve ışıklar açık olunca kontrol etmek istedim. Genelde bu saatte uyursunuz ve ışıkları kapatmadan uyuduğunuzu hiç görmedim. Hamilesiniz de... bir şey mi oldu diye bakayım demiştim."

Tanrım! Bu çocuk ne kadar düşünceliydi böyle?

"Sen harika bir çocuksun. Bu saatte nereden geliyorsun bakayım sen?"

Saat gecenin üç buçuğu olduğu için bunu sormam çok normaldi. Kafasını kaldırdığında kaşındaki yarayı gördüm. "Peter! Bu halin ne? Çabuk içeri geç, ne döndüğünü bana anlatacaksın genç adam."

Onu salona oturttuktan sonra banyodan pansuman malzemelerini getirmiştim. Yanına oturup pansumana başladığımda ona konuşmasını söyledim.

"Be-ben bir partiden dönüyordum ve bir iki serseriye denk geldim. Kızın birini rahatsız ediyorlardı."

"Ve sen de onu kurtardın."

"Evet." Gülümsememi bastıramamıştım. Peter çok cesur bir çocuktu.

"Sen bir kahramansın Peter Parker." O da gülümsemişti. Nihayet işim bitince malzemeleri toparlayıp yerine koydum. Geri döndüğümde Peter ayaklanmıştı.

"Nereye böyle?"

"Eve gideyim artık, çok geç oldu. Sizi rahatsız etmek istemem."

Gözlerimi devirirken yanımdaki koltuğun yastığını ona fırlattım. "Olduğun yerde kal, Benjamin. Bu saatte dışarıda olmandan May'in evde olmadığını anlıyorum. Ve seni bu halde ve bu saatte eve göndermiyorum. Bu gecelik misafirim ol."

"Ama-"

"Hamile bir kadını üzecek misin cidden?"

Kafasını iki yana salladığında gülümseyerek ona baktım. "Aferin. Sen burada bekle ben çarşafları ve pijama getireyim."

The Physicist of my heart (Tony Stark × Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin