35.bölüm

439 34 5
                                    

~~Düzenledi~~


Ben kendimi yere attığımda hâlâ ismini bilmediğim Serpil'in abisi beni kucağına alıp koltuğa oturturken bizimkilere bakma fırsatım olmuştu. Sinan'ın yanına Simge gelmiş teselli etmeye çalışıyor, Gökhan'ın yanına Naz gelmiş onunla ilgileniyor Oğuz'u ise Serpil devralmış.

 '' Yaprak bak yapma böyle şeyler Ali böyle olmanı istemezdi'' Ben bu çocuğa niye hala  güveniyorum bilmiyorum diye düşünürken ağlayarak sordum.

 '' Sana neden güveneyim Ali'yi bu hale sokan sensin yalnız hatırlatayım.''

 '' Yaprak bak yapma böyle bende vicdan azabı çekiyorum zaten lütfen bak Ali eğer iyileşirse ondan da özür dileyeceğim'' Dediğine sinirlenmiştim Ali iyileşecekti beni böyle bırakıp gidemezdi. '' O iyileşecek iyileşirse  diye bir şey yok. Gelecek yanıma alıcak beni beni sırtına * burnunu çeker * ben böyle avazım çıktığı kadar bağıracağım Alikuşum oleey diye. Biz daha onunla evleneceğiz çocuklarımız olacak. Hem o beni bırakmaz bırakamaz di mi?. Gitmez di mi Ali?''  Göğsüne yatarak ağlamaya başladım oda saçımı okşayıp beni teselli etti. 

'' Gitmez Yaprak bu kadar çok seveni varken gitmez. bak belki birazdan doktor içer den çıkıp ' Hastanın durumu gayet iyi ama bir süre sonra normal odaya alacağız 'der hem bak topla kendini o seni böyle görürse çok üzülür hadi ama'' Ona baktığımda oda ağlamaya başlamıştı.

 '' Sana pislik dediğim için özür dilerim şey ismini rica edebilir miyim?'' Göğsünden kalkıp ona baktığımda gerçekten ağlamıştı ona pislik dediğim için kendimi çok suçlu hissetmiştim.

 '' Sinan '' Ona anlamaz tarzda bakınca gülüp tekrar söyledi. '' İsmin diyorum Sinan diyorum '' 

Doktor bizim olduğumuz tarafa doğru geldi ve söylediği şeyle ne yaşayacağımı bilemedim.

 " Demek siz trafik kazasında ismi belli olmayan şahısın yakınlarısınız " Hayatını kaybeden hasta için üzülsem mi ? Yoksa Ali için sevinsem mi bilemedim? 


" Hayır. Biz Ali TEKELİOĞLU'nun yakınlarıyız ne oldu ona?"

 '' O hastayla ben ilgilenmiyorum ama en kısa süre de ondan da haber gelecektir merak etmeyin '' 

Doktor yanımızdan gittiğinde bizim çocuklar yanıma gelip bana sıkıca sarıldılar.

 '' Alikuşuna bir şey olmayacak değil mi Yaprak? '' 

'' Oğuz mal mal konuşma  Ali seni böyle görseydi kesin döverdi ne demişti Yaprağ'ın yayında ölümlü konuşmak yok.''

 '' Konuşmasak iyi olur çünkü  Ali birazdan oradan çıkacak ve ' Yaprağ'ın yayında ben size öyle konuşmayın demedim mi lan ?' deyip hepimize birer tane vurup küfür edecek Gökhan''

 '' Sinankuşum bir şeyi unuttun ' Sen hariç Yaprağım' diyecek '' Ağlasak da en azından konuştuklarımızdan sonra hepimiz az da olsa gülmeyi başarmıştık. 

- 3,5 Saat sonra -

Biz hala acil kapısının önünde beklerken pek bir şey olmamıştı annemler  gelmişti nasıl oldu deyince de geçiştirmiştik bir şeyler. En sonun da doktor çıktı içerden ve o kaç saattir duymak istediğim şeyi söyledi. 

'' Hastanın duruma gayet iyi tam zamanın da hastaneye gelmiş sırt bölgesinden vurulduğu için bir süre ağır eşya hatta mümkünse hiç bir şey taşımaması lazım ama bu 1 ay için falan geçerli ilk 48 saat müşaha de altında tutmamız lazım'' Yine ağlamaya başladım ama bu sefer sevinçten ''Peki ne zaman göre biliriz ?'' diye sordum  hemen

 '' Birazdan hastayı acilden çıkaracaklar  o zaman bir kişi  sadece 5 dakikalığına görebilir  '' Hemen ben atıldım zaten. Ben doktorla beraber gitmeye başladığım da Ali'yi de sedye üzerinde çıkartyorlardı. Bir kaç saniyeliğine de olsa görmek yetmişti bana.

Üstüme o değişik kıyafetlerden giyip ga - men'igörmeye gittim. Yanına  gidip yere çöktüğümde elini tutup gözyaşlarımı son bir kez silip kendimi konuşmaya artık hazırlamıştım.

 '' Alimm , bak yine o ses. Nefret ediyorum o ses'den. Sen böyle yatıyorsun burada ağzında  o şey yakışmıyor sana hem bak gamzelerin kapanmış. Hadi çıkart onu ağzından. '' Elimi o mekanizmanın hemen yanına batırdım.

 '' Bak olmadı işte. Normalde sen gülmesen bile yaptığımda gülerdin be Alikuşum. '' O güzel anımın içine hemşire etti.

 '' Hanım efendi süreniz doldu'' Dediğinde son kez elini tutup saçını okşadım ve arkamı dönüp giderken bileğimde bir el hissettim. Arkamı dönüp baktığım da Ali gözlerini açmaya çalışıyordu ve bir yandan da bileğimi tutuyordu. Yine ağlamaya başlamıştım.

 '' Hemşire çabuk doktor çağırın hasta uyandı. '' diye bığırışlarımın ardından Ali'nin yanına yaklaşıp saçını öptüm. Ben doktorların gelmesini beklerken gelip beni dışarıya çıkardılar. Hayır  ne var yani bende bir köşede durup onları izlesem ölecekmiydim ?

"Yaprak içeride ne oldu?"

 "Alim beni bırakmadı, Ali bizi bırakmadı " hepsi birden coşmaya başladı artık nasıl olduysa Oğuz beni kendine çektiği gibi beni sarmalayıp döndürmeye başladı. " Kardeşim yaşıyor. KARDEŞİM YAŞIYOR " diye bağıran Gökhan'ı koridordan geçen bir hemşire susturdu.


4n1k 3 [kendimce]Kde žijí příběhy. Začni objevovat