43.bölüm

241 18 0
                                    

~~Düzenlendi~~


   Hızlı olmaya çalışarak kütüphaneden sonra hemen Oğuzkuşum'un evinin önünde bittim. Zeliş teyze kapıyı açtığında koşarak Oğuz'un odasına ulaşmıştım.

" Oğuz profil fotoğrafını ne yaptın? "

" Hepimizin olduğu fotoğraf var ya hani o yaptım "

" Çocuk sizi görünce kaçmasın?" 

"Bir şey olmaz merak etme başkan ben onu da düşündüm eğer sorarsa çocukluk arkadaşlarım diyeceksin "

" Tamam o zaman gel şuna mesaj atalım " Oğuz'un telefonunu elinden alarak çocuğa mesaj attım.

          WHATSAPP KONUŞMASI

"Selam "

" Selam"

" Nasılsın? Eğer hala kütüphane de isen mesaj atmayayım etraftakiler rahatsız olmasın "

" İyiyim, sen nasılsın. Bu arada ben kütüphane de değilim, çıktım az önce"

" Tamam bu arada isim sormayı unuttum ama ismin neydi acaba? "

" Serkan. Senin ismin ne? "

"Yaprak. "

" Hiç hayatın boyunca isminle dalga geçildi mi? "

" Sayamayacağım kadar çok " 

Telefon birden elimden çekildiğinde Oğuz'a baktım. "Ne başkan konuşma çok sıkıcı ilerliyordu renk katacağım az bekle "

" Seninle bir daha ne zaman görüşebilirim Serken? "

" Benimle görüşmeye istekli olduğunu bilmiyordum. Ama abilerin kızmasın? "

" Benim hiç abim yok ki. Abiyi geç ben tek kardeşim"

"Profilini öyle görünce ben abinlerin zannettim. Peki rica etsem kim onlar söyler misin? "

" Çocukluk arkadaşlarım, 13 yıllık, uzun bir süre beri beraberiz ayrılmıyoruz "

" Peki onlar benimle yazıştığını öğrenirlerse ne yapacaksın? " 

" Bir kere daha böyle bir çocukla yazışmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam çocuğun cesedini bulmuşlardı "

" Oğuz ne yaptın ya çocuk kaçtı biz ne güzel eğlenecektik " Oğuz orada kahkahalarını susturmaya çalışırken ben elinden telefonu alıp yeniden mesaj yazmaya başladım.

 "Başkan öyle deme ama, o yazıyı okuduğunda ki görüntüyü getir gözünün önüne " Dediğini yaptığımda durumu gerçekten komiktir diye düşünüp bende gülmeye başladım. 

Kendimizi topaladığımızda aradan 5 dakika geçmişti ve bu süre zarfında mesaj atmamıştı. 

" Hey orada mısın? "

' Bu kişiye mesaj gönderemezsiniz' 

" O ne demek be. Dur ya, Oğuz çocuk bizi engellemiş " Biz Oğuz'la tekrar gülmeye başlamıştık bile.

Ertesi gün.

Dün Oğuz'la ayrıldıktan sonra eve gelip tekrardan bir konulara göz atıp yatağa yattım. Sırf Ali ile aynı yeri tutturayım diye gece gündüz çalışıyordum ama pek başarılı olduğum söylene bilir mi bilmiyorum bana deneme sınavları bile zor gelirken nasıl o sınava girecektim hiç bir fikrim yok.

Ali'ler de

Ben Ali'nin evine gittiğimde herkes gelmişti. Kapı'yı çaldığımda Ali beni karşıladı ve bana hiç pas vermeden içeri geçtiğinde bende peşinden gittim. Bizimkilere kaş göz yaptığımda  Ali konuşmaya başladı.

" Sen dur Yaprak ben sana anlatayım olayı. Ben dün Oğuz'la sizin neler karıştırdığınızı öğrendim ve bil bakalım ne oldu. Oğuz benden dayak yedi. Sen Yaprak bunu nasıl yaparsın ya ben sana güvenmiştim. Yani demek ki insan yeri geldiğinde sevdiği insana bile güvenemiyor ve ben güvenmediğim insanların yanında kalmaktan hoşlanmıyorum."


   Ali'nin söyledikleriyle beraber içimde bir şeylerin koptuğunu hissettim. Tekrardan Ali'nin bana güvenmesini sağlamam gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyordum. Belki Gül teyze ile görüşürdüm. Bilemiyorum. Ama şimdi neden böyle bir şey yaptığımı açıklamam gerekiyordu.

" Ali ben artık her gün  ders çalışmaktan sıkıldığım için böyle bir şey yaptım. Hem o numarasını bana verdi ben istemedim."

" Birde sen numara isteseydin Yaprak. Bak şu an sinirliyim sana patlamak istemiyorum lütfen gider misin?"


   Ali sesini yükseltmişti bana. Yaprağ'ına saçının teline zarar gelse dünyayı yakacağı kız için bunları söyledi.


" Kovsaydın Ali emin ol daha az canım acırdı. Şimdi gidiyorum sakinleştiğinde beni ara bu konu için konuşalım. " 


     Ali ile olan konuşmamız bitince kapıyı çarparak çıktım. Bende sinirlenmiştim. Tamam o haklı olabilirdi ama bana bağırmaya hakkı yoktu. Bende kafamı dağıtmak için Ali ile hikayemizin başladığı yere geldim ve 5 yaşında ki gibi dizlerimi kendime çekip kafamı dizlerime dayadım.

Ali'den

    Oğuz'un anlattıklarından sonra delirmiştim. Yaprak nasıl böyle bir şey'i yapmıştı inanmıyordum. Nasıl o çocuğun numarasını nasıl almıştı. İnanmıyorum, inanmakta istemiyorum. 


   Yaprak kapı'yı çarparak çıktığında bende hemen peşinden gittim. Biraz ilerledikden sonra Yaprağ'ı ilk gördüğüm yere geldiğimi fark ettim. Yaprak 13 yıl önceki gibi otumuştu. Yanına gidip bende ilk tanıştığımız günki gibi davranmaya başladım.

" Neden ağlıyorsun? "

4n1k 3 [kendimce]Where stories live. Discover now