S E K İ Z

48.8K 3.4K 1.5K
                                    

Selamlar olsun hepinize.

Öncelikle kitabın daha 4. Günü ve 115 okunmamız var. Bu bile çok büyük bir şey. Keşkem bide okuyan herkes oylasa skjdjd.

Neyse az önce bölümlere baktım işte böyle bir manzarayla karşılaştım djdkkd

Neyse az önce bölümlere baktım işte böyle bir manzarayla karşılaştım djdkkd

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Biri bana bunu açıklasın jdrjjfjdj

Neyse fazla uzatmadan bölüme geçelim djdj

Sarpişkom: Bu ne demek şimdi?

Sarpişkom: Bu daha yazmayacağım anlamına mı geliyor?

Sarpişkom: Bilinmeyen

Sarpişkom: Burada mısın?

Sarpişkom: Üzgünüm tamam mı sadece sinirliydim.

Sarpişkom: Seni kırdıysam özür dilerim.

Kafamı sıramdan kaldırıp titreyen telefonumun kapama tuşuna bastım. Artık mesajların ondan geldiğine emindim. Çünkü bana ondan başka kimse yazmazdı. Gerçi oda ben olduğumu bilmiyordu ya. Eğer mesajlarını okursam cevap verirdim. Biliyordum. Tekrar kafamı sıraya gömüp gözlerimi kapadım. O gelmeden uyursam iyi ederdim. Çünkü ona karşı sinirliydim ve bu sinirimin onu görünce geçmesini istemiyordum. Geçecekti biliyordum.

Tam uykuma dalmıştım ki "Akşın!" diye bağırılınca hemen kafamı kaldırmış ve etrafa bakmıştım. Sınıf gülerken tarih hocasının sinirli suratını fark etmiştim. "İki saattir size sesleniyorum hanımefendi. Uykunuzu böldüm kusura bakmayınız." Kinayeli konuşmasını bitirince "özür dilerim hocam" dedim fazla yüksek olmayan bir sesle. Ve sonra tekrar etrafa bakındım. Herkes bana bakıyordu. Rezil olmuştum, iyi mi?

"Sınav yapacağım, bir performans notunuzu bu sınavla belirleyeceğim"

Hepimiz bir hışımla tarih hocasına dönerken sınıftan "şimdi mi?" Sorusu yükselmişti. Özellikle de Sarp'ın en yakın arkadaşı Eren hayvan gibi bağırarak söylemişti. Orta yaşlarda, kafası yaşına rağmen erken kelleşmiş, hafif sakallı tarih hocamız "evet" diyince sınıf isyan moduna geçmişti. Lanet olsundu. İki saatlik bir kredisi de olsa tarihten kalmak istemiyordum. Hoca "boş kağıt çıkarın" deyince arkadan bir ses yükseldi.

"Hocam"

Arkamı döndüm. Herkes gibi. Sarp hafif dikelmişti. Kendini konuşmaya hazırlıyordu. "Türkiye'de bir tane bile kağıt fabrikası kalmamış. Hepsi özelleştirilmiş. Şu kağıdı benim devletim eskiden 5 Tl'ye alıyordu. Şimdi ise 20 tl olmuş. Benim devletim bir kağıt tomarına bu kadar para verirken bizler kağıtları böyle boşa harcıyoruz. Ekonomimiz batıyor hocam. Ekonomimiz yerlerde" yapmacık bir sinirle konuşmuştu. Ama oyunculuğu harikaydı. Onu iyi tanımasam anlamazdım. Yinede yapmaya çalıştığı şeyi anlamamıştım. Sırasından kalkı ve hocaya karşı "devrim lazım hocam! Devriim!" Diye bağırdı.

Sarpişkom || TextingWhere stories live. Discover now