O T U Z

45.5K 2.7K 2.2K
                                    

Oooooo 3kaa 3k da 3k!

Sizleri çok çok çok seviyorum

Üç kanın şerefine süpriz bölüüm!

Cidden süpriz bölüm, bölümde bir sürpiz var yani mdkckdkdks

Bu arada medyada ki Şarkı'yı Akşın'la birlikte açabilirsiniz
...

Az önce sınıfa giren Cüneyt, hocanın olmadığını haber etmiş böylece sınıfın yarısının sevinçten dans etmesini sağlamıştı. Ben ise sıramda oturmaktan sıkılarak ayağa kalkmıştım. Akipek kafasını sıraya koymuş uyuyordu. Onu uyandırmadan nasıl çıkacağımı düşünürken karşımda beliren bedene döndü gözlerim. Sarp gülerek beni izliyordu. Akipek'in ardından bana elini uzattı. Oturduğum sıraya ayağımı basıp diğer ayağımı önümdeki sıraya attım. O sırada Sarp elimi tutmuştu. Tenimde hissettiğim yumuşak dokuyla kalbim atarken yere güvenli bir iniş yapmıştım.

"Teşekkür ederim" dedim ona bakmadan. Ona her dokunduğumda böyle heyecanlanacak mıydım?

Hala elimde olan eline baktım. Daha sonra üzerime kenetlediği gözlerine çıktı gözlerim. Ona baktığımda ellerimde hissettiğim varlığı kaybolmuştu. Nasıl bir ifadeyle baktığımı bilmiyordum. Ancak onun ifadesi tam olarak 'ne yapıyorum ben?' Diyordu. Zoraki bir şekilde gülümsedim. Daha sonra askılığın olduğu tarafa ilerledim. Ceketimin cebinde olan anahtarlığı alıp sınıftan çıktım.

Ders boşsa biraz tiyatro odasıyla ilgilenebilirdim. En son hafta sonu camlarını açık bırakmıştık. İçerinin bolca havalandırılmış olduğuna emindim. Katları çıkıp sınıfın kapısına geldim. Gelirken merdiven kenarında bulduğum poşet rulosunu kolumun altında sabitleyip anahtarla kapıyı açtım. İçerisi eskisi gibi toz içerisinde değildi. Gayet havalandırılmış bir şekildeydi. Ancak buz gibi olmuştu. İlerleyip camları kapadım. Ardından geri dönüp kapıyı kapadım.

Cebimden telefonumu çıkarıp şu sıralar en çok dinlediğim Miley Cyrus'ın Nothing Breaks Like a Heart şarkısını açtım. Ancak bu remix bir parçaydı.
Telefonumu raflardan birine koydum ve bileğimdeki tokayla saçımı topladım. Sonra kenara koyduğum poşetlerden bir tane çıkardım ve dans ede ede poşeti açtım. Etrafımda dönerken kağıt yığınlarının olduğu yere ilerledim. Poşeti sağa doğru savurup kalçamı salladım sonra kağıtların hepsini şarkıya eşlik ederken poşete doldurdum.

Sallana sallana yerde gördüğüm yada raflarda olan kağıtları çöp poşetine doldurdum. Çöp poşeti artık taşıyamayacağım kadar ağır olurken onu bir yere dayadım ardından duvarın binde duran eşya yığınına baktım. İçinde hem kullanılabilecek hemde artık kullanılmayacak kadar kırık veya eski eşyalar vardı. Bunları ayırmayı sonraya bırakırken yerde olan bir kaç tozlu kağıdı da yumup çöpe fırlattım. Kağıtlar çöpe girerken arkama dönüp kitaplıkta olan neredeyse çürümüş kitaplara baktım.

Aralarında kurtulabilecek olan var mı diye araştırırken dudak büktüm. Bunca kitabı burda  ölüme terk etmeleri, caniceydi. Büktüğüm dudağımla yeni bir çöp poşeti çıkarırken dans etmeye çoktan ara vermiştim. Döngüde ki şarkı tekrar başlarken kitapları teker teker poşete doldurdum.

Ardından poşeti orada bırakıp diğer poşetin yanına gittim. İkisinide alıp kapıdan dışarıya çıkaracaktım. Poşetler alıp kapıya döndüğümde gördüğüm açık kapıyla ve bedenle korkuyla çığlık atmıştım.

Hadi ama yine mi?

Sarp gülerek bana bakıyordu. "Yine mi korkuttum?" Dedi gülüşlerinin arasında. Kaş çatıp "bu iki oldu" dedim sinirli bir tonda. Bana doğru ilerlemeye başladı. Elimden fırlattığım poşetleri alıp dışarıya doğru çıkarırken aklıma gelen soruyla gözlerimi istemsizce kocaman açtım.

Sarpişkom || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin