K I R K İ K İ

35.3K 2K 516
                                    

Duyduğum cümle sanki boğazıma kaçmış gibi öksürmeye başlamıştım. Sanırım yutkunamamıştım ve tükürüm soluk boruma kaçmıştı. Boğazımda ki efsane acıyla öksürmeye devam ederken Sarp'ın elini omzumda hissettim. Yavaşça sırtıma vururken öksürmem yavaş yavaş dinmeye başlamıştı. Önümde gördüğüm bir şişe suyu almadan hemen önce şişeyi uzatan Diana Morelli'ye baktım! Telaşlı bir şekilde bana bakıyordu. Yine rezil olmuştum yine!

"Kızım iyi misin sen?"

Oldukça aksanlı türkçesiyle bana bakınca yutkunmaya çalıştım ve kapağı açık olan şişeden bir kaç yudum su içtim. Kendime gelirken "özür dilerim efendim ben şey" diye gevelediğim sıra Sarp ve annesi beni bir koltuğa oturtmuştu. Sarp'a baktım kısaca, gülmemek için kendini zor tutuyordu. Annesi tam karşıma oturunca gülüp "demek şu meşhur, anlata anlata bitiremediğin Aksın kızımız bu ha?" Diye Sarp'a hitaben sorduğunda gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Beni annesine anlatmış olmasına mı şaşırayım yoksa ismimi söyleyememesine mi yanayım bilemedim.

"Evet annecim" derken oda diğer boş koltuğa oturmuştu. Elimi yumruk yapıp ağzıma götürdüm ve boğazımı temizledim. "Ben, tanıştığıma çok memnun oldum efendim" diye kısık bir sesle söylendiğimde gülerek bana eğilmiş ve "bende, şu resmıyeti bırakip Diana teyze demelisin biliyorum pek uyumsuz durmakta ama öyle dersen mutlu olurum" dediğinde gülümseyip "peki" demiştim. Türkçesi düşündüğümden de bozuk çıkmıştı.

"Evet kaç zamandır birliktesiniz bakayım?" Diye sorunca önce Sarp'a sonrada bana bakmıştı. Ben utançla başımı önüme eğince benim yerime Sarp konuşmuştu.

"Ah anam bir bilsen kaç senedir ne çektiriyor bana! Peşinde dolanıyorum haberi yok! Ölüyom bitiyom ruhu duymuyor! Ama oğlun pes eder mi? Etmez. Allah'ın işi bir şekilde konuşmaya başladık. Ve daha yeni birlikteyiz" diye anlattığında başımı o kadar eğmiştim ki çenem göğsüme dayanmıştı resmen. Şu an yer yarılsa, hiç düşünmeden atlardım.

Yine de söylediği şeyler çok hoşuma gitmişti. Olayı benim açımdan değilde kendi açısından anlatmış olmasına minnettardım. Diana teyze(!) gülerek "pekte güzel pekte utangaç" dediğinde daha da ısınan yanaklarımla artık yapmam gerekeni yapıp başımı hafifçe kaldırmıştım.

"Aslında ona hak vermelisin. Çünkü seninle tanıştıracağımı bilmeden geldi buraya" dediğinde aklıma getirdiği durumla içimden bunu ona ödeteceğime dair bir söz verdim.

"E bu böyle ayak üstü olmaz hiç, bir akşam davet ediyorum seni kızim yemeğe" dediğinde gözlerim onu buldu. Sarışın, mavi gözlü ve oldukça güzeldi. Sarp ona çok benziyordu. Sanırım babasından neredeyse hiç bir gen almamıştı. "Tabi, efendim" dediğimde gülerek kaşlarını çattı "e ama ben ne demiştim?" Diye sorunca kendimi düzelttim.

"Peki Diana teyze" dediğimde gülüp ayağa kalktı. Sarp'a dönüp "sende öyle bir zamanda geldin ki Sarp! Birazdan ders başlayacak" dediğinde Sarp'ta onun gibi ayağa kalkmıştı. "Zaten fazla kalmayacaktık tanıştırmak için geldik" dediğinde bende ayağa kalktım. "Böyle ayak üstü hiç olmadı bu ama. En kisa zamanda bekliyorum Aksın" dediğinde kafa salladım. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna kalıbımı basardım.

Diana teyze bana doğru gelip kollarını belime sarınca "çok güzel bir kizsın maşallah tanıştığıma çok memnun oldum" dediğinde bende sarılışına karşılık verip "teşekkür ederim efendim, bende çok memnun oldum" dediğimde istemsizce ağzımdan çıkan efendim kelimesiyle kısa bir an dişlerimi birbirine bastırdım. Diana teyze benden ayrılırken gülerek "alışacak alışacak" diyen taraf Sarp olmuştu. İçim kıpır kıpır olurken Sarp yanıma gelip elimden tutmuş ve annesinin yanağına bir öpücük bırakıp "hadi reyiz görüşürüz" demişti. Diana teyze gülerken bende "görüşürüz Diana teyze" demiştim. Resmen şu kelimeleri ağzımdan çıkarmak için kendimi zorlamıştım.

Spor salonundan çıktığımızda hala elimi tutan eline baktım. Allah'ım bugün değilse ne zaman ölecektim? Çünkü şu gün ölsem heyecanından ölen insan olarak anılacaktım! Arabaya doğru ilerledik. Arabanın önüne geldiğimizde hızla elimi çekip ona döndüm.

"Ya sen çok kötü birisin insan söylemez mi ya!" Diye fazla yüksek olmayan bir sesle bağırdım. O ise kahkaha atarken arabaya binmişti bile. Sinirle ayağımı yere vurup bende arabaya bindim. Kollarımı bağlayıp sinirli olduğunu düşündüğüm bir ifade ile ona baktım. Aslında içimde çok büyük bir halay kopuyordu ancak yüzüm sirke satıyordu.

Sarp ise moralinin yerinde olduğunu gözüme sokmak istercesine hala sırıtıyordu. Saatin geç olduğunun ve son durağımızın ev olduğunun farkındaydım. Bu gerçekten somurtmamı sağlamıştı. Her ne kadar ona bu habersizce yaptığı şeyden dolayı kızmış olsamda günün bitmesini istemiyordum. Onun yanında olmak beni mutlu ediyordu.

Evimin önüne geldiğimizde arabanın durması ile ona döndüm. Derin bir nefes verip "yol boyunca konuyu senin açmanı bekledim ama belliki sen hala inatla susuyorsun. Yada farkında bile değilsin Sarp! Ya kaç gündür bu konuyu düşünmekten yoruldum ben! Ve sonra bir anda annenle tanışıyorum ve senin kurduğun cümle 'kız arkadaşım Akşın' oluyor. Ancak bana tek kelime dahi etmiyorsun. Beni plansız bir şekilde annenle tanıştırmanı geride bırakıyorum ama artık susmak ve düşünmekten bıktım. Sevgili miyiz değil miyiz söyle lan artık!" Diye sonlara doğru bağırdığımda Sarp kafasını arkaya atıp gülmeye başlamıştı.

Gülüşü bitince bana dönmüş ve biraz çatık kaşlarımı izlenmişti. "Biliyordum" dediğinde kafamı öne doğru eğmiş onu çözmeyi ne kadar istediğimi belli eden bir bakış atmıştım. Kesik olan kahkahası son bulunca "yani bu konuyu benim açmamı beklediğini biliyordum" dedi. Sinirlerime hakim olamayıp omzuna vurduğumda "ne bekliyordun o zaman" diye bağırdım sinirle. Gülüp "bilmem sinirlenmen hoşuma gidiyor" dediğinde omzuna bir kez daha vurdum. Yetinemeyip kolunada bir tane çaktım. Tam karnına yumruğu yiyecekti ki elimi tuttu.

"Tamam sakin ol, Akşın" deyip ciddileştiğinde elimi çekip ona baktım. "Sana senden hoşlandığımı söyledim sende bana, bir çok kez." Oturduğu yerde tamamen bana döndü. "Teklif mi bekliyorsun bilmiyorum ama aramızda olan şey sevgililik kadar basit değil. Biz hep bu anı beklemedik mi? Birbirimizden habersiz? Hep yan yana olmayı dilemedik mi? Bu bizi zaten bir kılmaz mı? Sevgili kılmaz mı? Eğer kılmıyorsa dahi bundan sonrası yok Akşın. Seni çok istedim. Kendime itiraf edemeyecek kadar istedim. Şimdi seni bulmuşken, bırakmam" uzanıp elimi tuttuğunda gözlerimin içinin parladığını bildiğim bir şekilde ona bakıyordum.

"Bundan sonra adının sevgili olmasını istiyorsan sevgilimsin ha daha resmi bir şey istersende sıkıntı yok böyle karıcım kocacımlı falan. Ayarlarız yani non probleme abijim" kaşlarım çatılırken anın etkisinden çıkmam biraz zor olmuştu. Söyledikleri kulağıma geç gelmiş gibi koluna vurdum. Böyle güzel başladığı bir konuşmayı nasıl bok etmişti?

Gülmeye başladığında bende dayanamayıp ona katılmıştı.

SEVGİLİMDİ ULAN!

Aklımda yankılanan bu detayla kalbimin atışlarını artık çipatpatpat bile temsil edemezdi. Sert bir şekilde dudağımı dişlerime takıp kafamı eğdim. Sevinç dansı yapmak istiyordum!

"Artık gitsen iyi olur çünkü sanırım şu camda ki annen!"

Telaşlı sesini duymamla kafam direkt olarak parmağıyla işaret ettiği yere doğru kalktı. Annem camdan arabaya bakıyordu. Siktir!

Elim hemen kapının koluna giderken Sarp'ın kolumdan tutmasıyla durup ona baktım. Gülerek bana bakılırken bir anda eğilip yanağımdan öptü.

"Görüşürüz güzellik"

...

Akşın bence eve gitme balım djkfkdkdkdkd

Bölüm nasıldı?

Diana reyizi sevenler?

Sevmeyenler?

Sevmeyen ölsün diyenler?

Mxmckdkdks

Hadi öpt ozmn.

Bu arada gitmeden son kez Wattpadin son güncellemesi bok gibi diyenler?

Sarpişkom || TextingWhere stories live. Discover now