Y İ R M İ Ü Ç

40.3K 2.7K 362
                                    


Sellaaaam

Aman aman ne gördüm aman amann

2k olmuşuz aman amann nerelere geldik aman aman

Sizi yerim ha

Sarpta yer ha

Akşında öper ha

Siz ne güzel okuyucularsınız öyle yavv

Neyse ytr djfjfkjf

'2k'nın şerefine yayınlanmış' bölüme geçelim ndnfjfnf

....

Islığım boş koridorda yankı yaparken ellerim cebimde sallana sallana idare katına gittim. Müdürün odası, müdür yardımcısı, öğretmenler odası. Sırayı takip ettikten sonra sonda bulunan çay ocağının kapısına ulaştım. İçeride ki temizlikçi ablaları görünce gülümseyerek "kolay gelsiin" dedim neşeli bir tonda. Hepsi bana dönüp "oo, sağol kuzum. Ne işin var hafta sonunda okulda?" diye soran, hafif göbeği olan orta yaşlarında ki Halime abla idi. Gülümsedim ve "ceza aldım maalesef Halime abla, tiyatro odasını temizleyeceğim" dedim. Bir anda hepsi şaşırıp "aaa" gibi sesler çıkardı.

"Sen nasıl aldın ceza bakayım uslu uslu durmaktan mı ceza verdiler sana" dedi bu sefer Halime abla. Sesli gülüp "yok ya abla yanlışlıkla cam kırdım ya ondan neyse ben sizi fazla tutmayayım anahtarı isteyecektim sizden" dedim. Halime abla "bak bak ya temizlik ettirecekler kuzuma, biz ne güne duruyoruz burda sanki" dedi. Bende bu kez "sadece temizlik değil abla, odanın görevlisi ben oldum yani her şeyiyle ben ilgileneceğim anahtarı verebilir misin?" Diye sorumu tekrar ettim. Halime abla oturduğu yerden kalkıp "veriyim tabi kuzum da gel bi çay iç önce" dedi. Açtığı dolaptan bir anahtar çıkartıp bana uzattıktan sonra anahtarı alıp konuştum. "Yok ablacım sağol belki işim bittikten sonra içerim" dedim. Israr etmesine rağmen onlarla vedalaşıp idare katından çıkan merdivenlere ulaştım. Tiyatro sınıfı en üst kattaydı. Hadi bakalım spor başlasın.

Nefesim kesile kesile çıktığım merdivenleri sonlandırdığımda ellerimi belime koyup derin derin soluklandım. Ciddi ciddi spor yapmalıydım. Daha bu yaşta merdivenler beni öldürüyordu resmen. Yeterince nefes verdikten sonra tekrar yürümeye başladım. Tiyatro odası/ kulis isimli yazıyı gördüğüm kapının önünde durdum. Zaten en üst katımızda sadece konferans salonu ve ona bağlı olan kulis yani benim görevlisi olduğum tiyatro odası vardı.

Kapının anahtarını açıp içeri girmeden önce elimle ışığı aradım duvarda. Fazla karanlık olmasa da ışığı açmam iyi olacaktı. Sonunda ışığı bulunca açtım. Karşımda ki kir ve toz içinde kalmış odayı boydan boya inceledim. Gerçekten. Berbat durumdaydı. İçeri girdim. İçerisi yoğun bir toza sahipti öyleki nefes almakta zorlanıyordum. Gözlerimle hemen camları aradım. Ve camların raflara sahip kocaman dolapların arkasında kaldığını gördüm. Şimdi odanın neden bu kadar karanlık olduğunu anlayabiliyordum. Ayrıca bu şeyleri kim koymuştu buraya şimdi. İlerleyerek kitaplık tarzındaki iki koca rafı çekebilecek güçte olup olmadığımı test ettim. Raflardan birine tüm gücümle asıldım. Yerinden oynatabilmiştim. Bu onları çekebileceğim anlamına geliyordu.

Tüm gücümle onları itekleye itekleye camların önünden çektim. Bu süreçte kalkan toz beni hapşırtmıştı. Hızla camları açtım ve kafamı camdan çıkarıp derince nefesler aldım o sırada cebimde ki telefonumu çıkarıp saate baktım. Saat 10'a geliyordu.
Sarp uyanmıştır diye düşünerek onla olan konuşmama girdim. Ve güzel bir günaydın mesajı atmak istedim. Ancak aklıma hiç bir halt gelmemişti.

Bilinmeyen: Günaydııın :)

Bilinmeyen: Tabi uyandıysan eğer

Yazdıktan sonra mesaj gelmediği için henüz uyanmadığını anlayıp telefonu kilitleyip cebime koymaya yeltendim. Tam o sırada bildirim sesi yankılandı. Ani manevrayla telefonun tuş kilidini açıp mesajlara girdim.

Sarpişkom: Sanada günaydın :)

Sarpişkom: Uyandım

Bilinmeyen: Napıyorsun

Sarpişkom: Ne mi yapıyorum :)

Sarpişkom: Yardıma gidiyorum

Bilinmeyen: Ne yardımı djdj

Sarpişkom: Okuldayım şu an

Sarpişkom: Akşına yardım edeceğim sonuçta cezayı benim yüzümden aldı.

Bilinmeyen: Ne?

Hızla yazdıklarımdan sonra bir cevap gelmedi ancak odada bir bildirim sesi yankılandı. Ancak bu ses benden gelmedi. Hızla arkamı döndüm. Sarp oradaydı. Kapıda bana bakıp sırıtıyordu. Tam karşımda. Kalbimin atış ritmi çipatpata kayarken derince soludum ve ağzımı açtım.

Ne dememi beklerdiniz? 'Aa Sarp sen ne arıyorsun burada?' Gibi şeyler değil mi? Ancak hayır. Bendeniz Akşın rezil olmadan duramazdım. Ağzımdan çıkan ses tamda şuydu. 

"Hapşu"

                                           ....

Heyecandan hapşıran akşına sellam cjdjdjdn

Bölüm nasıldı?

Sarpın ince fikirliliği sizi sizden alıyor mu şayet beni aldıda.

Neyse neyse bir sonraki bölüme kadar kendinize  cici bakın 💞

Sarpişkom || TextingWhere stories live. Discover now