O T U Z D Ö R T

41.6K 2.4K 600
                                    



"Akipek'i mi diyorsun?"

Neden bu kadar şaşırmıştım bilmiyordum ama yani yarı yarıya normaldi tepkim. ÇÜNKÜ OKULA DAHA DÜN GELDİ.

Defne gülüp "biliyorum ama vuruldum resmen Akşın. İsmi Akipek mi?" Dediğinde bende güldüm.
"Hayır ismi Cem, çocukluk arkadaşım benim. O yüzden Akipek ordan kalma bir şey" kafasını salladı. "Ya nasıl olacak bilmiyorum, sevgilisi falan var mı?" Diye sorunca "hayır yok, ama olmasını ister mi bilmiyorum. Daha dün geldi. Eğer sevgilisi olsaydı bana söylerdi" dedim. Güldü. "Ne güzel işte ya sen bi konuşsan onla ama benim şey ismimi verme. Sadece biri beğeniyormuş seni de bakalım ne diyecek" dediğinde kafamı salladım.

Bir anda kalkması ve boynuma atlaması bir olunca sarılışına karşılık verdim. Defne çok güzel bir kızdı. Sarı saçları harika bir fiziği vardı. Oldukça güzeldi, oldukça. Ancak çok iyi biliyordum ki Akipek görünüşe fazla önem vermiyordu. Defne okulda popüler olmasına rağmen hep saf ve temiz yürekliydi. Hep öyleydi.

Vedalaştıktan sonra Defne sınıftan çıkarken telefonumu elime aldım. Sıkıntıyla üflediğimde hala engelimi kaldırmamış olan Sarp'ın adına tıklayıp mesaj yazmaya başladım. Her ne kadar mesajım iletilmesede yazmak istemiştim.

Bilinmeyen: Bilerek mi gelmedin okula ya?

     •Bu kullanıcıya mesaj göndermezsiniz

Bilinmeyen: Gelsen ölür müydün cidden?

     •Bu kullanıcıya mesaj göndermezsiniz

Bilinmeyen: Boksun ya bok

     •Bu kullanıcıya mesaj göndermezsiniz

Sinirle telefonu kapayıp sınıftan çıkmak için kapıya doğru yürüdüm. Kantinin içine girdiğimde direkt gözlerimle Akipek'i aradım. Onu gördüğümde Kerem Kerim ve Eren ile bir masada oturduğunu gördüm.

"Ah Akipek ah!" Diye söylenirken kantin sırasına girip kendime karışık tost söyledim. Normalde tıklım tıklım olan sıra benim şansıma boştu. Tostumu alıp mecburen onların oturduğu masaya ilerlerken beni ilk farkeden Kerem olmuştu, yada Kerim. Bilmiyordum. Onları konuşmadan ayırt edemiyordum. Çünkü Kerem'in sesi Kerim'e nazaran daha inceydi.

Masanın önüne geçip Akipek'in yanına oturduğumda ise hepsi bir ağızdan "selam" demişti. Gülümseyip "selam" dediğimde Akipek beni kolunun altına alıp "nerede kaldın sen he" diyip kafama yumruğunu sürttü. Fazla yüksek olmayan bir sesle bağırıp ellerimle elini ittirip düzeldim. Ona kötü kötü bakarken gözlerim Eren'e döndü. Telefonuyla bir şeyler yapıp kulağına götürdüğünü görünce ona dikkat kesildim.

"Lan geri zekalı. Çok devamsızlık hakkın varmış gibi hala devamsızlık yapıyorsun. Salak mısın? Okula gelsene" dedi sinirle. Zaten bugün sınıfta hep sinirliydi. Telefonun ucundan gelen sesi duymuyorduk ama sanırım, yüksek ihtimalle SARP İLE KONUŞUYORDU!

"Geliyor musun?"

"Tamam hızlı ol bari yarım günün gitmesin"

"Okulda mısın? Tamam kantindeyiz gel!"

Bir anda dedikleriyle yerimde irkilirsen bunu anlayan Akipek bana dönüp baktıktan sonra Eren'e döndü. "Sarp'la mı konuştun" diye sordu. Eren onaylayıcı bir mırıltı çıkardı. O sıra da hepsinin kafası arkama dönünce yutkunup bende arkamı döndüm. Sarp bu tarafa doğru ilerliyordu. Aynı zamanda etrafını inceliyordu. Eren'leri arıyor olmalıydı. Tam bizim masayı görüp daha hızlı bir iki adım attı.

Ancak sonrasında olduğu yere çakılmış gibi durdu. Çünkü o anda göz göze gelmiştik. İkimizde aynı anda önümüze dönerken hiç düşündüğüm gibi olmadı. Ben utancımdan yerime sinerken onun masaya gelmesini beklemiştim. Ama öyle olmamıştı. Eren hafifçe yerinde doğrulup bağırdı.

Sarpişkom || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin