O N D Ö R T

43.6K 2.6K 234
                                    

BU NE GÜZEL BİR GÖRÜNTÜDÜR!

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

BU NE GÜZEL BİR GÖRÜNTÜDÜR!

Sadece bir hafta. 300 okunmayı aştık bile. Çok hızlı büyüyen bir aile olacağız gibi görünüyor.

Fotoğrafı kırpmaya üşenmem ayrı şarzımın %4 olması ayrı bir yana 300 okunma olmamızın şerefine bir günde iki bölüm!

Hayde iyi okumalar seviliyorsunuz💞

...

Öğle arasının bitiş zilini duyduğumda bahçeye yeni girmiştim. Güzel zamanlama diye geçirdim içimden. Eminim şu an Eren beni arıyordu. Her yerde. Yoktu ki bi manitamız nerede olduğumuzu merak etsin. Kendi düşünceme kendi kendime gülerken aklıma bir an bilinmeyen geldi. Garip bir şekilde gülüşüm daha da genişlerken acaba şu an o da beni merak ediyor mudur? Diye düşünemeden edemedim. Hatta şu an beni görüyor mudur?

Kafamı önüme eğip gülerken bana çarpan omuzla duraksadım. Kasti bir çatış değildi belki ama sert bir çarpışmaydı. Suratım ciddi bir ifade alırken sağ tarafıma döndüm. Karşımda bana alaylı ifadesiyle "hepten kör oldun çıktın önüne baksana lan" diyen kişi Teoman'dı. Daha doğrusu kaşınan ve 'Sarp'cığım beni kaşır mısın?' Diyen kişi tam olarak Teoman'dı.

"Anlıyorum seni, kavga etmek istiyorsun. Çok iyi anlıyorum Teoman'cığım ancak bende sana verecek koz yok. Şanslısın ki iyi günümdeyim hadi eyv" dedikten hemen sonra yanından geçip gittim. Tabi o gitmeme izin verseydi gidecektim. Omzumdan tutup beni kendine çevirince "ya desene ne kadar şansızım tüh. Sarp'ı bu gün dövemeyeceğim" suratına tıslarcasına güldüm. "İşin yok değil mi? Bana bulaşmadan gününe iyi geçti diyemiyorsun?" Dedim.

Güldü. "Hadi günümü güzel geçirt" dediğinde elini omzumdan çektim. "Siktir git başkasıyla oyalan" dedim. Ve tekrar yürümeye başladım. Okula girdiğimde peşimden geldi. "Hadi ama Sarp, ben aramızda ki buzları eritmek için uğraşıyorum. Sen hala o kızdan dolayı mı bana soğuk yapıyorsun? Bir kız için mi cidden?" Dedi. Daha doğrusu bağırdı. Sesindeki alayla cümleleri birbirinin zıttıyken ona döndüm ve "şimdi belanı siktim" dedim. Hızla ona doğru adımlarken onu duvara doğru ittirdim.

Yakalarından tuttuğum anda müdürümüzün sesi koridorda yankılandı. Siktir. Okulun girişindeydik. "Terbiyesizler, okulun kapısının önünde yapmayın bari utanmaz hergeleler sizi odama geçin bakayım" diye bağırmasıyla Teoman'nın dibinden ayrıldım. Ona ters bir bakış atıp müdürün odasına doğru ilerledim.

Açık olan kapıdan içeri girip sinirle boş koltuğa oturdum. Az sonra Teoman ve Arif hoca da odaya girmişti. Teoman karşıma oturunca müdür kendi koltuğuna geçmişti. "Olum ne bu sizin aranızda ki bitmeyen didişme? Koskoca adam oldunuz büyüyemediniz mi?" Dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim.

" Vallaha hocam sizde gördünüz kavgayı başlatan Sarp'tı"

Sinirle ona baktım. Ve kafamı yan tarafa çevirip sinirle güldüm. Bacağımı sallamaya başladığım sıra "bakın, koskoca adam oldunuz ikinizde şimdilik bir kınama verip geçiyorum. Olay büyürse velilerinizi çağırırım. İş atılmaya kadar gider. Bir sonra ki sefere affetmem" dedi. Ardından eliyle kapıyı gösterdi. Mesajı anladıktan hemen sonra hızla ayağa kalktım ve kapıdan çıkıp sinirli adımlarımı kantine çevirdim.

Bir iki öğrenci haricinde boş olan kantinin masalarından birine oturdum. Arkama yaslandım ve rahat bir konum aldım. Baş parmağımı dudağıma dayayıp sinirle bacağımı sallamaya başladım.
Sinirimi yatıştırmam gerekliydi. Ani bir hareketle rahatımı bozup cebimden telefonumu çıkardım.

Sarp: Konuşmamız gerek

Sarp: Çok sinirliyim

                                        ...

Sanırım ilk neredeyse tex içermeyen bölüm bu oldu.

Ve Sarp'ın ağzından yazılan ilk bölüm.

Okurken sıkılmamışsınızdır inş.

Neyse canım okurlarım hadi bay kendinize cici bakın djnfjdkdk

Sarpişkom || TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora