Özel Bölüm

25.9K 1.5K 1K
                                    

İNANAMIYORUM!

SARPİŞKOM 1 MİLYON!

Abi daha ilk bölümü dün yayınlamışım gibi o 14 okunmayı hiç unutamıyorum ne kadar sevinmiştim. Şimdi 1 Milyon olduk!

O kadar mutlu ve o kadar minnettarım ki anlatamıyorum.

Medyada tatlılık abidelerimiz Akşın ve Sarp var.

Umarım bu bölümle Sarpişkom'a olan özlemimizi giderebiliriz.

Gözüm yaşlı ama size iyi okumalar.

...

"Hayır!"

Benden kaçan Akipek'e daha çok yaklaşmaya çalışıp elimdeki kremayı yüzüne sürmeyi hedefledim. Ancak çevik hareketlerle benden kaçmayı bir kez daha başarabildi.

"Akşın bak yemin ederim elimde ki tüm ifşalarını Sarp'a yollarım! Çıldırtma beni!"

Söylediğine kahkaha atarken aynı zamanda omuz silktim. "At."

Meydan okurcasına bana baktığımda ise tavrımı değiştirmedim. "Hatta onun elinde ki ifşalarımla seninkileri kıyaslayın. Bakın bakalım kimdekiler daha kötü."

Yenilgiyi kabul edip sinirli bir şekilde benden biraz daha kaçtı. İfşa konusu artık canımı sıkamazdı. Çünkü aylardır Sarp'la mesafeden dolayı görüntülü konuşup duruyorduk ve biliyordum ki elinde ki ekran görüntüleri Akipek'de ki ifşalarımı sollardı.

Sarp'ın aklıma düşmesiyle hafifçe bozulan moralim beni ayakta durmam için yeterli enerjiyi yarıya indirdi. İstemsizce astığım suratımla yerime oturup iki parmağıma sürmüş olduğum pasta kremasını ıslak mendille temizledim.

Bir anda ortamda ki herkes bana dönüp yüzümdeki bu asıklığı keşfetmiş ve nedenini kolayca anlayabilmişlerdi.

Sarpla 8/9 aydır görüşememiştik. Evet, ikimizde üniversiteyi kazanmıştık. Ancak birbirine uzak olan farklı illerde. Ben belki istediğim üniversitesiyi değil ama istediğim bölümü tutturmuş, Uludağ üniversitesinde mimarlık okurken o Samsun 19 mayıs üniversitesinin yetenek sınavını birinci olarak tamamlayıp Besyo bölümünü kazanmıştı.

Aslında bu kadar uzun süre görüşmememizin nedeni okullar değildi. Asıl nedeni Sarp'ın babasıydı. Tabi omu suçlamıyordum. Ancak bu nededinin o olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Yarı tatil yaklaşırken Sarp'la bir sürü ama bir sürü plan kurmuştuk. Neler yapacağımızı bırakın İstanbul'a dönüş saatlerimizi bile aynı ayarlamıştık. Ancak tatile iki hafta kala hatta tamda biz Sarp ile görüntülü konuşurken babası aramıştı.

Sarp o gece bana 'beş dakika sonra ararım seni' deyip kapadıktan neredeyse 1 buçuk saat sonra aramıştı. Babasıyla ne konuşmuştu, babası ona ne söylemişti bilmiyordum. Israrla bana söylemiyordu. Ve bunu hala bilmiyor olmak canımı sıkıyordu. O telefon konuşmasından sonra Sarp bir kaç gün içerisinde zar zor tüm planlarımızın iptal olduğunu ve tatilin ilk günü babasının yanına, İtalya'ya gitmesi gerektiğini söylemişti.

Neden olarak ise babasının bir kaç işinde ona ihtiyaç duyduğunu sunmuştu. Ancak biraz mantıklı düşününce babasının ona ne gibi bir ihtiyaç duyabileceğine dair hiç bir şey bulamamıştım. Belliydi işte. Babası onu neden çağırdı bilmiyordum. Çünkü Sarp bunu bana söylememişti. Söylemek yerine bahane uydurmuştu. Benden gizlemek istediği şey ne olabilirdi ki?

"Üzme kendini. Bir kaç gün içinde gelecek işte."

Evet. Yarıyıl çoktan geride kalmış ve benim ikinci dönemim bile sonlanmıştı. Benim için artık yaz tatili olsada Sarp'ın okulu bir sonraki hafta bitiyordu. Ve biz sonunda görüşebilecektik. Tamı tamına 9 ay sonra.

Sarpişkom || TextingWhere stories live. Discover now