-40-

9.4K 324 31
                                    

BÖLÜM GEÇ GELDİ,BİLİYORUM.AMA İNANIN HİÇ YAZASIM YOKTU.BIRAKMA BENİ BENİM WATTPAD'E YAYIMLADIĞIM İLK HİKAYEM VE BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL.FİNAL YAPMAYI BENDE ÇOK İSTEMİYORUM AMA VOTE SAYILARINA BAKINCA HARBİ GÜLESİM GELİYOR.ARKADAŞLAR ALLAH AŞKINA,40 BÖLÜM YAZIYORUM HEPSİNDE DE EN FAZLA 20 VOTE GELİYOR.BU HİKAYEMİ FİNAL YAPTIKTAN SONRA DAHA HİKAYE YAZMAYI DÜŞÜNMÜYORUM ZATEN.GİZEMLİ ADAM DİYE BAŞKA BİR HİKAYEM VARDI AMA ONUNDA TUTACAĞINDAN ÇOK EMİN DEĞİLİM AMA YİNEDE BİR BAKIP,GÖRÜŞLERİNİZİ SÖYLERSENİZ GERÇEKTEN SEVİNİRİM.NEYSE İYİ OKUMALAR!

Yuvarlak masanın ortasındaki vazonun içindeki papatyalara bakarken,dişlerimi kemiriyordum sıkıntıdan.Gözlerimi beyaz papatyalara dikmiş,sevgili şerefsiz babacağımı bekliyordum.Normalde bekletilmekten ciddi anlamda nefret ederdim,gerçekten bekletilmek beni delirtirdi.Buna rağmen her zaman buluşacağım kişiyi en az on dakika bekleten de bendim ama.Çok sinir bozucu bir şey,evet.

“Hoş geldiniz,siparişiniz?” Gözlerimi sonunda papatyalardan ayırıp,tepemde dikilen yirmili yaşlarında,gülümsemeye çalışan kızıl saçlarını arkada toplamış kıza çevirdim.Bunlardan bıktığını çok belliydi.Bende onun gibi gülümsemeye çalışıp, “Birini bekliyorum.” Dedim nazikçe.Başını sallayıp,yanımdan uzaklaşınca arkama yaslanıp,parmaklarımı masaya ritimle vurarak papatyalara bakmaya devam ettim.

Normalde onunla konuşmayacaktım.Ne yaparsam yapayım,ne dersem diyeyim,o,her zaman kafasına koyduğu yapardı.Bu yüzden boşuna gururumu yerler altına almadım.Ama şimdi şansımı denemek istiyordum.Ben Aras’ı gerçekten çok seviyordum ve o yanımda olunca bile ona sarılmadan rahat edemeyen ben;o yokken mahvolurum. Koskoca sekiz ay,sekiz ay önce tanışmıştım onunla.Doğrusu;onu okulun koridorunda görmüş,öküzün trene baktığı gibi bakmış,sevgili arkadaşım Beyza sayesinde dikkatini çekmiştim.Daha sonra ona tokat atmış,hoşlanmış,nefret etmiş,tekrar hoşlanmış,en sonunda aşık olmuştum.Ben Aras’a bu kadar aşıkken,o da bana bir şeyler hissetmeye başlamıştı,biliyordum.Tamam,belki itiraf etmemişti,ama davranışlarından belliydi.Hala öküz olsa da,daha farklıydı bana karşı.Daha kibar?Öyle ki,Aras Kaya beni üzmekten korkar hale gelmişti.

Gözlerimi kapattım.Anında onun yüzü belirdi önümde,çatık kaşları,alayla bakan çok kıskandığım yeşil gözleri,dudaklarının kıvrılışı,adem elması,kirpikleri,sırtında ki dövmesi…

Omzumda hissettiğim elle gözlerimi aniden açıp,başımda bana gülümseyerek bakan babama baktım.Sırf ta Eskişehir’den ben dedim diye geldiği için geç kalmasına sesimi çıkartmadan,karşıma oturmasını izledim. “Ne sırıtıyordun öyle?” dedi,yüzündeki sinir bozucu gülümsemesiyle.Sırıttığımın farkında değildim,ama Aras’ı her düşündüğümde herkes böyle bir tepki verdiğimi söylediği için omuzlarımı silktim.

Kollarımı göğsümde bağlayıp,hala bana gülümseyerek bakan babama baktım. “Neden seni çağırdığı mı tahmin edebiliyor musun?”

Babam dirseklerini masaya koyup,ellerini birleştirdi. “Eh,az çok.”

Baygın bakışlarımla ona bakmamak için kendimi zor tuttum.Babam elini kaldırıp,tahminimce garsonu yanımıza çağırdı.Yine aynı kız gelince,onu fazla bekletmemek için hızlı karar vermeye çalıştım. “Ben bir tane sade kahve alacağım.Sen ne istersin,kızım?”

“Ben de sütlü kahve,şekersiz.” Dedim soğukça.İyi baba rollerine ne kadar gülmek istesem de,geleceğim söz konusu olduğu için sustum.Garson gittikten sonra,parmaklarımla tekrar ritim tutmaya başladım.

“Bak,ben…”

“Kahvelerimiz geldikten sonra.” Diyip,beni susturduğunda sözümü kesmesi yüzünden ona sinir olsam da sesimi çıkarmadım.Normalde,ota boka gülüp,espriler yapan İlkim yerine,babamın yanında her zaman o soğuk ve olgun İlkim oluyordum.Bunu ben yönetemiyordum aslında,kendiliğinden oluyordu.Onun yanında gülmek,hiç mi hiç içimden gelmiyordu.Siparişlerimiz gelene kadar sessiz kalmak istesem de babam bunu bozdu. “Nasıl gidiyor hayat?”

Bırakma BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin