Bölüm 2

1.8K 82 0
                                    

İstemsizce dudaklarımın arasından "Meriç" ismi dökülmüştü.

Adını söylediğim gibi parmağını dudaklarımın üzerine koymuştu.

"Şiiiit! Sessiz ol."

Bir an karşımdakinin Meriç olması üzerimdeki gerginliği azaltmıştı.

Düzensizce hızlı hızlı atan kalbim bir nebze olsun sakinleşmişti.

Peki ama Meriç neden böyle birden karşıma çıkmıştı ki!

Kafamdaki bu düşüncelerle boğuşurken, Meriç kafasını kulağıma doğru yaklaştırıp birşeyler mırıldanıyordu.

Aman Allah'ım korkmaya devam mı etmeliydim.

Meriç ve ben!

Nasıl böyle bir anın içindeydik.

Kulağımda hissettiğim nefesi tekrar gerilmeme neden olmuştu.

"Mihrimah"

İsmimi duymaya alışıktım ama Meriç'ten ve bu kadar yakın bir mesafeden, gecenin bir yarısı, ıssız bir sokakta duymak korkmama neden oluyordu.

"Güneş veya ay. Gündüz veya gece. Ben senin geceni istiyorum."

Kulağıma fısıldanan bu sözler tedirginliğimi daha çok arttırmıştı.

Üstelik birde gülüyordu.

Yeter artık bir tepki vermeliydim.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun!"

Bu arada ellerimle dibimde duran Meriç'i ittirmiştim.

Bu hareketim karşısında Meriç bir adım geri gitmişti.

O kadar yakındık ki bir adımın insanı bu kadar rahatlatabileceğini tahmin edemezdim.

Meriç'in geri adım atması beni cesaretlendirmişti.

"Uzak dur benden!
Ne hakla yolumu kesersin?
Bir daha karşıma çıkma.."

Çok sinirliydim ve öfkeyle söyleniyordum.

Meriç sadece kara gözlerini gözlerime dikmişti.
Sessizce ve tepkisizce dinliyordu beni.

Bu arada telefonum çalmıştı.
Çantamdan telefonu çıkarmak için bir hamle yapmıştım.

Ellerim titriyordu ve bu durum telefonu bulmama engel oluyordu.

Telefonumu bulmuştum.

Arayan ev arkadaşım Zehra'ydı.

Meriç'in bakışları da telefonumun ekranında yazan ismi okumaya çalışıyor gibiydi.

Direk ona bakmıyordum ama kötü bakışlarını hissedebiliyordum.

Zehra'nın aramasını sonlandırıp bakışlarımı Meriç'e yöneltmiştim.

Tam konuşacaktım ki Meriç benden önce davranmıştı.

"Seni benden başka bekleyenlerde var sanırım."

Meriç tekrar yanıma yaklaşıp kulağıma doğru eğildikten sonra devam etmişti konuşmaya
"Hadi git. Bana bu kadar yeter."

Bunları söyleyip hızlıca arkasını dönüp uzaklaşmıştı yanımdan.

Gece lambalarının yaydığı sarı ışığın altında uzaklaşan bedenine doğru bakakalmıştım.

Telefonum tekrar çalıyordu.

Bu durum kendime gelmemi sağlamıştı.

Israrla arayan Zehra'nın telefonunu kapatıp yavaşça eve doğru yürümeye başlamıştım.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz