Bölüm 47

450 23 14
                                    

Hastane koridorunda telaşla bir o yana bir bu yana yürüyen Yeliz bir yandan da yakınında duran eşine bakıp
"O notu hiç bırakmamalıydın"
diye söyleniyordu.

Can eşinin kollarından tutup
"Sakin ol lütfen..Ben doğru olanı yaptım. Arkadaşın iyi olacak merak etme"
diyerek sakinleştirmek istemişti.

Bu arada odadan çıkan hemşire
"Gözlerini açtı, isterseniz yanına girebilirsiniz" demişti.

Yeliz koşar adımlarla arkadaşının yanına giderken Can da peşinden gidiyordu.

Mihrimah elindeki serum kablolarına bakarken odaya giren Yeliz
"Bizi çok korkuttun! Çok şükür iyisin"
diyerek yatağın kenarına gelmişti.

En son evde olduğunu hatırlayan Mihrimah
"Ben buraya nasıl geldim" diye mırıldanmıştı.

Yeliz'in peşinden odaya gelen Can, eşinin elinden tutmuştu.

Yeliz bir an kocasına baktıktan sonra bakışlarını Mihrimah'a çevirip olanları arkadaşına anlatmıştı.

Evde düşüp bayıldığını ve daha sonra evde çalışan kadının önce ambulansı sonrada Can'ı arayıp haber verdiğini...

Mihrimah neden bayıldığını hatırlıyordu.

Meriç'in yazdığı her şeyi kelimesi kelimesine hatırlıyordu.

Yorgun bakışlarla Can'a doğru bakıp
"Can lütfen söyle, Meriç nerede?"
diye sormuştu.

Odada bir anda sessizlik olmuştu.

Mihrimah sorusunu tekrardan yinelemişti.

"Can o burada değil mi? Hatta belkide şu an koridorda.. Lütfen söyle ona böyle yapmasın.. Çağır odaya gelsin. Görmek istiyorum onu.. O kağıtta yazanlar da yalan dimi? Lütfen söyle.." diyordu ama daha fazla konuşamamıştı.

Can zar zor nefes alan Mihrimah'a bakarak
"Mihrimah lütfen sakin ol. Kendine zarar veriyorsun. Bunları daha sonra konuşuruz şimdi biraz dinlenmeye çalış" demişti.

Yeliz de eşinin söylediklerini onay verircesine
"Can haklı, biraz dinlenmelisin " demişti.

Mihrimah güçlükle içine çektiği nefesi solurken
"İyiyim ben! Beni oylamayı bırakın ve Meriç'i buraya çağırın" demişti.

Yeliz Mihrimah'ın elini tutmak, sakinleştirmek istemişti ama Mihrimah elini çekip
"Sadece dediğimi yapın" demişti.

Bunun üzerine Can
"Meriç buraya gelemeyecek kadar uzaklarda" demişti.

Can'ın sözlerine sinirlenen Mihrimah ani bir hareketle yatakta doğrulurken Yeliz engel olmak istemişti.

Yeliz'in ellerini iten Mihrimah
"Dokunma bana" diye bağırırken bir yandan da elinde takılı olan serum kablolarını sökmeye çalışıyordu.

Can ve Yeliz
"Yapma! Dur! Canını yakacaksın" diye bağırıyordu ama Mihrimah çoktan ayağa kalkmıştı.

Mihrimah dibinde duran Can'a bakıp
"O buraya gelemiyorsa ben ona giderim"
diyerek hızla kapıya doğru ilerlediğinde Can peşinden gidip kapının önüne geçmişti.

"Mihrimah kendine gel! Meriç artık yok" demişti.

Meriç yok mu!

İnanmak istemiyordu Mihrimah..
Bu acı gerçeğe inanmak istemiyordu.

Yaşlarla dolan gözleri ile Can'ın gözlerine bakarken bir çocuk gibi masum ses tonuyla
"Yalan söylüyorsun dimi! Yine bana oyun oynuyorsunuz. O pislik beni bırakıp hiçbir yere gitmez. Gitmez dimi Can? Gitmez de ne olur" dediğinde Can Mihrimah'ın omuzlarından tutup
"Bu sefer oyun yok Mihrimah. Meriç gerçekten yok. Üzülerek söylüyorum ama yok"
diye haykırmıştı.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum