Bölüm 24

524 27 0
                                    

Kendimi toparlamam gerekiyordu.

Meriç hayatımı ne kadar mahvetmeye çalışsada hayatımdan vazgeçemezdim...

Bir gün boyunca odamdan hiç çıkmamıştım.

Telefonumu kapatıp bir kenara bırakmıştım.

Zehra bir kaç kere kitli olan kapımı tıklatıp iyi olup olmadığımı kontrol etmişti.

Kimseyle konuşmak istemiyordum.

Verdiğim ani kararı hazmetmem gerekiyordu.

Bir gün boyunca odada düşünüp durmuştum.

Gerçekten midemi bulandıran bir insanla nasıl evlenecektim?

Düşündükçe karnıma ağrılar giriyordu.

Ne yapacağını bilemez halde yatıyordum sadece...

Gönlüm hiçbir şey yapmak istemiyor olsada daha fazla bu odada kalamazdım.

İyi ya da kötü..
Hayat devam ediyordu.

Gitmem gereken bir okul vardı.

Hazırlanıp Zehra ile hiç konuşmadan evden çıkmıştım.

Okula geldiğimde bahçede beni gören bir çok insan birşeyler fısıldıyordu.

Ne konuştuklarını tahmin edebiliyordum..

Daha iki gün öncesi bu bahçede çöp kutusundan çıkan bir adam tarafından evlilik teklifi almış bir kızdım..

Böyle bir olay elbetteki çabuk unutulmayacaktı.

İnsanları duymamazlıktan gelerek fakülteye doğru ilerlemiştim.

Sırada otururken dünden beri kapalı olan telefonumu inceleme fırsatı bulmuştum.

Annem 8 kez..
Babam 2 kez..
Meriç ise 1 kez aramıştı.

Meriç'ten bir de mesaj vardı.

Mesajı açıp okumuştum.
"Bir güle kendi başına sahip olmak istiyorsan öncelikle tehlikeli olduğunu kabullenmek gerekir.. Çünkü bir gülü kendi doğasından kopartman için sapındaki dikenlerle savaşman gerekir..
Ya çok dikkatli davranırsın canın yanmaz ya da ufakta olsa bir diken canını yakar, elini kanatır..
Acıya dayanırsan vazgeçmezsen elde edersin onu..
Güle değen ellerimi çok fazla kanatıyorsun ama dayanacağım.."

Mesajı okur okumaz afallamıştım.

Gül diye bahsettiği ben miydim?

Ben mi onun canını yakıyordum?

Bu işte bir terslik vardı..
Canı yanan tek kişi vardı:
O da bendim!

Ve unuttuğu bir şey vardı:
Doğasından kopartılan gül ölürdü.
Kokusunu, canlılığını ve güzelliğini kaybederdi.
Geriye sadece dökülen solmuş yaprakları kalırdı.
Tıpkı şu an benden geriye kalan gibi..

Neden böyle bir mesaj atmıştı bilmiyordum ama içimdeki sıkıntıyı söylediği hiçbir şey hafifletmiyordu.

Ders boyunca yanımda oturan Yeliz'le bile hiç konuşmamıştım.

Biliyordum..

Arkadaşlarımın, ailemin hiçbir suçu yoktu.
Tepkim onlara da değildi zaten..

Sessizliğim ne söyleyeceğimi bilemez bir halde olduğumdandı..

Sessizce fakülteden çıkarken Yeliz'de sessizce peşimden geliyordu.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now