Bölüm 19

621 29 4
                                    

Meriç ile yolculuğum boyunca yolu seyrediyordum.

Kısa bir süre sonra Meriç bir sokağa girip arabayı park etmişti.

"Niye burada durduk"
dercesine Meriç'e bakıyordum.

Meriç arabadan inip benim kapımı açtığında
"Ne işimiz var burada"
diye söylenmiştim.

Meriç ise suratındaki ciddiyeti bozmadan beni kucağına alırken
"Biraz daha sabret" demişti.

Duvarları gri, cam kenarları beyaz renkle boyanmış güzel bir apartmanın ufak ön bahçesine girerken söylenmeye devam etmiştim.

"Umarım aklımdan geçen değildir Meriç.."

Meriç gülümseyerek sormuştu.

"Aklından geçen ne?"

Hemen atlamıştım.
"Bu halde yeterince rezil oldum! Umarım.. daha fazla insana rezil etmezsin!"

Meriç cevap vermeden dış kapının önüne geldiğimizde beni kucağından indirmişti.

"Meriç gerçekten bu apartmanda ne işimiz var? Lütfen eve götür artık beni.."
diye söylenirken Meriç kot pantolonunun cebinden çıkarttığı anahtar ile kapıyı açmıştı.

Bu apartmanın anahtarı neden onda var diye düşünürken beni tekrar kucaklayıp binanın içindeki asansöre binmiştik.

Üçüncü kata geldiğimizde asansörden inerken Meriç söylenmişti.

"Ufak tefek görünüyorsun ama...Bir dahakine seni ayakkabısız kaçırmasam iyi olur"

Gözlerimi devirerek Meriç'e bakıyordum.

Sanki ben bayılıyordum onun kucağında bir yerlere gitmeye..
Kucağından inmek için bir hamle yapmamla
"Dur bir dakika geldik"
diye söylenmesi bir olmuştu.

Elinde tuttuğu anahtarla kapıyı açmaya çalışırken şaşkınlıkla bakakalmıştım.

"Meriç biz nereye geldik!"

Meriç kucağında beni tutarken kapıyı açmakta zorlanıyordu.

Kapıyı açar açmaz beni kucağından indirmişti.

Boş salonun içine bakarken Meriç'te arkamdan içeri girip evin kapısını kapatmıştı.

Meriç'e doğru bakıp
"Bu boş evde ne işimiz var!"
diye sorduğumda Meriç kolumdan kavrayıp başka bir odaya doğru beni sürüklemişti.

Büyük bir odaya girmiştik.
Odanın bir duvarı boydan boya camdı.

Anlamsızca odaya bakarken Meriç kolumu bırakıp cama doğru gittikten sonra camın kolundan tutup çekmişti.
Camın açılması ile odaya temiz hava girmişti.

Meriç camdan dışarıya doğru bakarken derin bir nefes aldıktan sonra arkasını dönüp bana bakıp
"Yanıma gel"
demişti.

Sinirle söylenmeye devam etmiştim.

"Meriç konuşacak mısın artık! Gerçekten bu tavırlarından çok sıkıldım.. Ya benim burada ne işim var!"

Meriç yanıma doğru gelip sakince elimden tutmaya çalıştığında elimi çekip
"Meriç konuş artık!"
diye bağırmıştım.

Meriç "Tamam konuşacağım ama önce sakin ol" demişti.

Önce beni zıvanadan çıkartıyordu.
Sonrada sakin ol diyordu.

"Sakinim ben..Seni dinliyorum"
derken aslında hiçte sakin değildim.

Meriç karşımda durmuş etrafa bakarken
"Evimize hoş geldin"
demesi ile
"Af buyur"
diye mırıldanmam bir olmuştu.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now