Bölüm 10

999 38 0
                                    

Zehra ile birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra eşyalarımızı hazırlamıştık.

Zehra'nın nişanlısı Semih arabasıyla bizi almaya gelmişti.

Yoldan Yeliz'i de aldıktan sonra arabadaki son ses müzik eşliliğinde güle oynaya bir yolculuk yapmıştık.

Semih bizi bıraktıktan sonra kapının önünde Zehra ile biraz konuşup gitmişti.

Yanımıza salona doğru gelen Zehra
"Sonunda baş başa kalabildik"
diyerek gülümsüyordu.

Zehra'ların yazlığı iki katlı küçük bir evdi.

Kapıdan ilk girdiğimizde mutfak ile oturma salonun bir arada olduğu büyük bir oda karşımıza çıkıyordu.
Kapıdan girince sağ tarafta üst kata çıkan ahşap merdivenlerden Zehra ile birlikte sırt çantalarımızı alıp çıkmıştık.
Merdivenden çıkınca tam karşıda tuvalet ve banyo kapısı bulunuyordu.
Merdivenin sağ ve sol taraflarında da iki tane ayrı yatak odası bulunuyordu.
Annesin yatak odasına Zehra yerleşmişti. Yeliz ve bende sol taraftaki karşılıklı iki bazanın bulunduğu misafir odasına eşyalarımızı bırakmıştık.
Zehra'nın yatacağı odada büyük bir balkon bulunuyordu.
Eşyalarımızı bırakıp banyodan temizlik malzemelerini aldıktan sonra görev dağılımı yapmıştık.
Benim görevim balkonu temizlemekti.

Balkona çıktığımda gördüğüm manzara yüzümde tatlı bir tebessüme neden olmuştu.

Mavinin bir kaç tonunu gözler önüne seren deniz ve gökyüzünün uyumu o kadar güzeldiki tepemde gözlerimi kamaştıran güneşe inat bakıyordum.

Balkonda yuvarlak cam bir masa ve dört tane koyu kahverengi plastik sandalye vardı.
Balkonun kenarlarında çeşitli çiçeklerin olduğu saksılar bulunuyordu.
Yerlerde ağaç ve çiçek yaprakları bir o yana bir bu yana uçuşuyordu.
Öncelikle yerdeki yaprakları süpürerek başlamıştım.

Bir iki saatte evin rutin işlerini bitirmiştik.

Yeliz uzandığı koltukta homurdanıyordu.

"Tatile geldiğimize emin miyiz"

Zehra'da Yeliz'e cevap olarak
"Pislik içinde güzel bir tatil yapamazdık ama"
dedikten sonra gülümseyerek devam etmişti konuşmasına
"Merak etmeyin tatil asıl şimdi başlıyor"

Elimdeki telefondan kafamı kaldırıp
"Onu bunu bilmem ben çok acıktım.
Önce bir şeyler yiyerek başlasak tatilimize" demiştim.

Zehra da Yeliz'de bir ağızdan
"Kesinlikle katılıyorum" demişlerdi.

Hazırlanıp dışarı çıkmıştık.
Zehra'ların yazlığı sahile çok yakındı.
Bu bölgede etrafta hep iki katlı küçük bahçesi olan mütevazı evler bulunuyordu.

Sokağa çıktığımızda etraftaki evlerin renkli çiçeklerle dolu bahçelerinin görselliği ve denizin muhteşem kokusu eşliğinde yürüyorduk.

Son yaşadıklarımdan sonra burasının bana çok iyi geldiğini düşünüyordum.
Zehra bir adım önden gidiyor ve civardaki tanıdığı evlerin kimlere ait olduğundan bahsediyordu.

Sokağın sonundan sağa doğru döndüğümüzde Zehra eliyle az ilerideki küçük kafeyi işaret ederek
"Şu kafenin sucuk dürümü mükemmeldir. Ne dersiniz yer miyiz?" demişti.

Zehra'nın teklifine hayır diyemeyecek kadar acıkmıştık.

Hızla köşedeki kafeye gitmiştik.

Siparişlerimizi beklerken telefonuma bir mesaj gelmişti.

Telefonu cebimden çıkarıp baktığımda mesajın Meriç'ten olduğunu fark edince istemsizce
"Burada da mı"
diye mırıldanmıştım.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now