Bölüm 45

415 27 3
                                    

Evin önüne gelen Mihrimah duraksamıştı.

Değişen onca şeye rağmen hiç değişmeden varlığını sürdüren apartmana bakarken aklına eski günler gelmişti.

Ne söyleyeceğini düşünüyordu.
Birazdan kapıyı açacak olan adama ne diyecekti...

"Sen beni kovdun ama ben yine de geldim mi" diyecekti.

Birazdan karşısında duran adamın gözlerinin içine bakabilecek miydi?

Kararsızdı Mihrimah...

Her şeye rağmen ayakları onu buraya getirmişti.
Buraya kadar gelmişken geri dönemezdi.

Ağır ağır çıkıyordu merdivenlerden..

Bakalım Meriç tüm sorularına nasıl bir cevap verecekti.

Derin bir nefes alan Mihrimah kendi kendine "Güçlü olmalıyım. Güçlüyüm ben...
Not kağıdını o bıraktı ve ben o yüzden geldim. Beni o çağırdı.. Sakin olmalıyım" diye söylenirken bir cesaret zile basmıştı.

Zile bastığı gibi kalbi yerinden çıkacakmış gibi hızlı atmaya başlamıştı.

Kapının önünde beklerken geçen bir dakika sanki bir yıl gibi uzun gelmişti.

Tam arkasını dönüp gidecekti ki kapı açılmıştı.

İçinden "Allah'ım bana güç ver" diyen Mihrimah kapıyı açan kişiye bakmıştı.

"Buyurun" diyen kadın bir yandan da içeriye doğru bakıp
"Meriç yapma" diye sesleniyordu.

Mihrimah kapıyı açan yabancı kadına bakarken kafasından geçen her şeyi unutmuştu.

Meriç'i görmeye kendini hazırlamaya çalışmıştı ama karşısına bir kadının çıkacağı aklına hiç gelmemişti.

Mihrimah anlayacağını anlamıştı.

Karşısındaki kadınla konuşacak hiçbir şeyi yoktu.

Saniyeler içerisinde gelişen bu süreçte Mihrimah kendini fazlalık olarak hissettiği kapının önünden arkasını dönüp gitmişti.

Bakışlarını Mihrimah'a çeviren kadın
"Dur bir dakika nereye gidiyorsun" diye seslenmişti.

Kadının seslenişine aldırış etmeyen Mihrimah hızla merdivenlerden inerken
kapıda dikilen kadın
"Mihrimah sensin dimi? Lütfen gitme" demişti.

Bu yabancı kadının ağzından ismini duyan Mihrimah indiği birkaç basamaktan sonra geriye dönüp bakarken
"Sen beni tanıyor musun" demişti.

Kapının biraz daha önüne gelen kadın
"Tanıyorum. Lütfen gitme" dediğinde
Mihrimah sinirli bir şekilde
"Doğru tanırsın tabi eşin geçmişini anlatmıştır" demişti.

Telaşla başını sallayan kadın
"Hayır, hayır.. Yanlış anladın" dediğinde Mihrimah yüksek ses ile
"Ya herkes tutturmuş bir yanlış anlaşılma diye.. Neyi yanlış anlıyorum ben ya.. Niye kimse açık açık söylemiyor" derken bir yandan da indiği basamakları tekrar çıkıyordu.

Kadının hizasına gelen Mihrimah
"Bak gözlerime ve söyle.. Ben Meriç'in eşiyim de.. Hatta çağır Meriç'i o da söylesin..
Yeterki birileri bir şey söylesin artık ya da herkes bir şey ima etmeyi bıraksın" demişti.

Mihrimah'ın gözlerine bakan kadın
"Sandığın gibi değil. Ben Meriç'in eşi değilim" demişti.

Bir an duraksayan Mihrimah
"Eşi değil misin" diye mırıldandıktan sonra
"Niye bu evdesin o zaman" demişti.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now