Bölüm 30

457 22 0
                                    

Bir adım ötemde dikilen Meriç'e bakarak
"Her şeyi kabul etmiş olabilirim ama asla karın olmayı kabul etmeyeceğim"
diye bağırmıştım.

Meriç sakin bir tavırla
"Arkanı dön"
demişti.

"Sen çıkmazsan ben çıkarım"
diyerek kapıya doğru yeltenmiştim ki, Meriç kolumdan kavramıştı.

Kolumdan tuttuktan sonra arkama geçen Meriç saçımdaki topuzun altından sarkan duvağı çıkartmaya yeltenmişti.

Biraz uğraştıktan sonra duvağı çıkartan Meriç, eline aldığı duvağı yatağın üzerine bırakmıştı.

Arabadan benimle birlikte gelen çantam yerde yatağın kenarına düşmüştü.

Bir an yerde duran çantamı fark etmiştim.

Meriç'in fermuarımı çekmek için boynuma değen ellerini hissetmemle telaşla önüme dönüp
"Benim lavaboya gitmem gerek"
diyerek yerde duran çantamı kaptığım gibi kapıya yönelmiştim.

Meriç tekrardan kolumdan kavramıştı.

"Nereye gidiyorsun?"

Titreyen sesimle "Lavabo" diye mırıldanmamla Meriç kolumu bırakıp eliyle sağ tarafı işaret etmişti.

"Odada banyo var"

Hemen gösterdiği tarafa gidip banyoya girmiştim.

Kapıyı kapatıp kitlemek istemiştim ama kapının anahtarı yoktu.

Kapıya yaslanıp derin bir nefes almıştım.

Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi hızla atıyordu.

Heyecan değildi yaşadığım, içeride beni bekleyen çocuktan aşırı derecede korkuyordum.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya bakarken düşünmüştüm.

Bir şey yapmalıydım.

Ama ne?

Meriç'ten ses seda yoktu.

Banyoda daha fazla kalamazdım.

Sessizce kapıyı açıp aralamıştım.

Göz ucuyla odanın içine baktığımda Meriç etrafta gözükmüyordu.

Kapıyı biraz daha açtıktan sonra odada kimsenin olmadığını fark edip rahatlıkla çıkmıştım.

Hemen odanın kapısının önüne gidip kapıyı kitlemek istemiştim.

Kapının anahtarı üzerinde yoktu.

Etrafa hızla göz gezdirmiştim.

Görünürde hiçbir anahtar yoktu.

Bu arada odanın kapısı açılmıştı.

Arkama dönmemle Meriç'i odada görmüştüm.

Yüksek bir sesle
"Bana dokunmanı istemiyorum! Hemen çık odadan!" diye bağırmıştım.

Meriç yanıma doğru gelirken
"Sakin ol Mihrimah"
diye söylediğinde,
elimde tuttuğum göz yaşartıcı spreyi Meriç'in suratına püskürtmüştüm.

"Mihrimah!"
Diye bağıran Meriç hemen koluyla yüzünü kapatmıştı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!" demişti.

Bende istemezdim ama sen bunu hak ettin Meriç Bey!

Zehra'nın aldığı göz yaşartıcı spreyini iyi ki çantama koymuştum.

Meriç gözlerindeki acı ile boğuşurken koşarak odadan çıkmıştım.

İyide ne yapacaktım şimdi.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora