Bölüm 50

550 31 8
                                    

Tarık'a sıkıca sarılan Mihrimah, ağlamamak için kendini zor tutuyordu.

Tarık şaşkındı.

"Mihrimah iyi misin?"

Mihrimah ilk kez aniden gelip ona sarılmıştı.
Bu beklenmedik, hareket karşısında bir an mutlu hissetmişti.
Bu mutluluğu Mihrimah'ın kendini hafif geriye çekip, gözlerine bakmasıyla son bulmuştu.

Mihrimah'ın kızarmış gözlerinin içine bakarken
"Sen ağladın mı?" diye söylediğinde Mihrimah kısık bir sesle
"Sana sonra her şeyi anlatacağım şimdi sadece gülümse ve elimden tut" demişti.

Tarık duyduğu şey karşısında daha da şaşırmıştı.

"Mihrimah bir sorun mu var" diye yeniden merakla sormuştu.

Tarık'ın sorusuna cevap vermeden sadece elini tutmuştu.

Bir yalan söylemişti ve söylediği yalana Meriç'i inandırmak istemişti.

Apartmana girdiği gibi Tarık'ın elini bırakıp, hızla merdivenlerden çıkmıştı.

Tarık da telaşla Mihrimah'ın peşinden gidiyordu.

Mihrimah'ın açık kalan dış kapısından içeriye girdiğinde
"Mihrimah ne oldu" diye seslenerek koridorda ilerliyordu.

Mutfak kapısının önüne geldiğinde sessizce tülün arkasından dışarıya bakan kadını izlemişti.

Usul usul Mihrimah'ın yanına gidip baktığı yere doğru bakmıştı.

Sokakta dikilen adama bakarken
"Kim o adam" diye sormuştu.

Mihrimah üzgün bir sesle
"Meriç" diye mırıldanmıştı.

Şaşkınlıkla "Meriç mi" diye mırıldandıktan sonra yolda duran adama tekrar bakmıştı.

"Mihrimah sen ne söylediğinin farkında mısın?"

Tülü açmaya çalışan Tarık'a engel olmak için önüne geçtikten sonra
"Dur sakın açma!" diye bağırmıştı.

Ellerini beyaz tülün üzerinden çekmek zorunda kalan Tarık
"Meriç ölmedi mi?" diye sormuştu.

Meriç'i uzaktan da olsa görmek için çabalayan Mihrimah yanında dikilen Tarık'ın suratına bakmadan
"Ölmemiş.. Yaşıyor" demişti.

Tarık bu cevap karşısında usulca yola doğru tekrar bakmıştı.

Sokakta dikilen Meriç kısa bir süre eve baktıktan sonra arkasını dönüp giderken Tarık sessizliğini bozmuştu.

"Mihrimah gidiyor..."
derken bakışlarını telaşla Mihrimah'a çevirmişti.

"Meriç'in gitmesine izin mi vereceksin?"
diye sorduğunda Mihrimah gözlerinden süzülen yaşlarla Tarık'a bakmıştı.

"Bana yaşattığı onca şeyden sonra onu affedemem" demişti.

Mihrimah'ın omuzlarından tuttuğu gibi
"Kendine gel! Sen ne söylediğinin farkında mısın?"
demişti sinirle ve ellerini çektikten sonra devam etmişti.

"Yıllardır unutamadığın, öldü sandığın adam karşına çıkmış ve sen öylece bir tülün arkasından bakmakla mı yetineceksin" dediğinde  Mihrimah'ın kolundan tutup
"Yürü çabuk! Gitmesine engel ol! Konuşamadığınız ne varsa, bak gözlerinin içine konuş.."
derken Mihrimah'ı kapıya doğru çekiştiriyordu.

Tarık'ın kolunu sert bir şekilde ittiren Mihrimah içindeki derin acı ile
"Yapamam" demişti.

Olduğu yerde duvarın dibine çöktükten sonra
"Evlendiğimi söyledim ona" dedikten sonra hıçkırarak ağlıyordu.

Geceye Bir ÇAY (Tamamlandı)Where stories live. Discover now