7 | same ol' mistakes

10.9K 1.1K 352
                                    

Taehyung'un özürünün üzerinden geçen birkaç gün, eskisi gibi olmalarına yetecek kadar uzun bir süreydi. Dengesiz ilişkilerine geri dönmüş olsalar da, ikisinin de kafası farklı sebeplerden dolayı oldukça karışıktı.

Jeongguk, elindeki mocha'dan bir yudum daha alıp arkasına yaslandı ve başını Namjoon'un omzuna yasladı. Sohbete dahil olamıyordu, çünkü içinde kötü bir his vardı. Tüm dostları gülerken, o kalbinin huzursuzlukla attığını hissedebiliyordu. Bu tek bir nedene bağlı değildi, Jeongguk'un hayatı şu sıralar çokça değişmişti. En yakınından uzak kalmak zorundaydı, her şeyden önce. Sahi, Jimin şimdi ne yapıyordu acaba? Jeongguk, onu deli gibi özlüyordu ve hâlâ kalbi onun acı çektiğini düşündüğü için sızlıyordu. Elinde değildi, Jimin korkunç şeyler yaşamışken ondan böyle uzakta olmak doğru hissettirmiyordu, üstüne üstlük onun sesini bile duymayalı çok oluyordu. Jimin onu hiç aramıyordu, Jeongguk ise onu aramaya hiç olmadığı kadar çekiniyordu. Aslında, Jeongguk korkuyordu. Bir yıkım ile karşılaşacak olmanın ihtimali onu tir tir titretiyordu. Jeongguk, basitçe, Jimin'in acı çekiyor olmasının düşüncesine bile katlanamazken bir de tanık olmaktan korkuyordu ve bu, onları birbirinden ayrı tutan şeydi.

Son zamanlarda pek bir yorgundu. Her zaman dengesiz biri olmuştu fakat hiçbiri şimdiki gibi değildi. Belki de bu, asla tamamen aklını veya kalbini dinleyerek hareket eden biri olamamasından kaynaklanıyordu. Tamamen mantıklı biri değildi, tamamen duygusal da değildi. Her konuda bu iki taraf arasında geçişler yaşıyordu ve buna alışıktı. Fakat ilk defa, tek bir konuda bu geçişleri yaşıyordu. Taehyung, Jeongguk için nasıl yaklaşması gerektiğini asla bilemediği bir istisnaydı.

Pekâlâ, eğer aklını kullanabilseydi Jeongguk, deltadan kesinlikle uzak dururdu. Aynı ortamda olsalar dâhi onu yok saymaya çalışırdı ki bazı zamanlarda bunu yapabiliyordu, yine de genel olarak bu konuda pek başarılı sayılmazdı. Diğer tarafta ise kalbi vardı, Taehyung'a çekilmekten kendini alamayan kalbi... Taehyung çok çekici bir adamdı ve ona çekilmemek gerçekten zordu. Fakat asıl zor olan, Kim Taehyung da size çekilmişken ona karşı koymaya çalışmaktı.

Bir nevi imkânsızlıktı bu.

Taehyung da en az Jeongguk kadar karışıktı ve işler onun için de oldukça zordu. Her şeyden önce, Taehyung, alfaya çekildiğini dürüst bir şekilde kabul ediyordu ve belki de bu en zor olanıydı, çünkü Jeongguk oldukça dengesizdi. Bir yakındı, bir uzak. Taehyung, kesinlikle her şeyin çok hızlı olmasını istemiyordu ama en azından Jeongguk'dan bir şeyler alabilmeyi umuyordu, çünkü kendinden ödün veriyordu.

Mesela, o gün...

Taehyung, aklına gelen düşünceyle ilgileniyormuş gibi yaptığı telefonunun ekranını kilitledi ve masaya bıraktı yavaşça.

Pişman hissediyordu, çünkü Jeongguk farkında değildi. Jeongguk, onun kendisinden nasıl bir taviz verdiğinin farkında değildi ve ona karşı olan ilgisini net bir şekilde belli etmiyorken, Taehyung'un ilgilendiği kişiye kendini kullandırması tam bir aptallıktı. Fakat bu onun suçu da sayılmazdı. Delta, güzel şeyler için fedakarlıkta bulunulması gerektiğine inanırdı ve bundan asla çekinmezdi. Taehyung, kendinden ödün vermeyi bile sorun etmezdi, sonrasını düşünmeden.

Fakat günlerdir aynı şey geçiyordu zihninde.

"Yapmamalıydım, ona o şekilde teslim olmamalıydım."

Taehyung, ailesi ve kendisi tarafından iyi eğitilmiş bir deltaydı ve gücünü hayatının hiçbir alanına yansıtmıyordu, işte asıl sıkıntı da böyle başlıyordu.

Hayata olan bakış açısı kimseyle aynı değildi, kimse onu tam olarak anlamıyordu. Her şeyi açıklamak zorundaydı, sürekli olarak sorgulanıyor, üzerine bindirilmeye çalışılan onca yükü itmek için durmaksızın uğraşıyordu. Bir delta olmak, özellikle Taehyung gibi bir adam iken delta olmak kolay değildi. O, kendisinden beklenildiği gibi bir delta olmayı çok küçükken reddetmişti. Çünkü Taehyung, güzel şeyleri seviyordu. Çiçekleri sulamayı seviyordu, şarkılar yazmayı seviyordu, hediyeler almayı seviyordu, yolda gördüğü küçüklere gülümsemeyi seviyordu. Fakat dünyanın ondan beklentisi bu değildi, ve beklentilerden sıyrılıp, içgüdülerine karşı çıkıp istediğin kişi olmak için savaşmak, hiçbir şekilde kolay değildi.

james joint ;; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin