31 | you da one

7.3K 797 281
                                    

merhaba, nasıl gidiyor?

öncelikle sizden bir şey rica edeceğim. önceki birkaç bölüme bakıp okunma sayıları ve oy sayılarını birbirleriyle kıyaslar mısınız? size her zaman her şey için minnettar oldum fakat geçen neden oy sayılarının okunma sayısının çeyreği bile olmadığını düşündüm. yorum sayıları daha da az zaten, ve bu biraz kırıcı. normalde otuz beş gibi final yapacaktım ama sanırım kırka kadar yolumuz var, ancak artan okunma sayılarına rağmen oy ve yorumlarda bir değişim olmayacaksa gerçekten uğraşmama değer mi emin olamadım.

bu bölüm biraz geçiş bölümü gibi oldu, aradan çıkması gerekiyordu anlayacağınız. diğer bölümü elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışacağım.

iyi okumalar, öptüm bir sürü.

Taehyung ve Jeongguk, birbirlerinin başlarına gelmiş olan en güzel şeylerdi.

Herkes bu kadar âşık olamazdı, ya da âşık olduğu kişiyle bu kadar güzel anlaşamazdı fakat Taehyung ve Jeongguk, bu iki şeyde de başarılıydılar. Ayrılıklarının sonucunda birbirlerine daha da bağlanmışlardı ve resmen birbirlerinden birkaç dakika bile uzak kalmak istemiyorlardı. Üstelik, evlenme teklifinden dolayı ikisi de fazlasıyla neşeli ve heyecanlıydılar. Elbette evlenmeleri için biraz daha zamana ihtiyaçları vardı, çünkü henüz bir evi geçindirecek durumda değillerdi ama nişanlanmışlardı işte, Jeongguk deltasını mühürlemişti ve böylece nişanlanmışlardı, en azından onlara göre bu nişanlanmaktı.

Jeongguk'un kızgınlığı boyunca birbirlerinden ayrılmamış, aylarca uzak kaldıkları tenlerine tekrardan kavuşmuşlardı. Hiçbir şey değişmemişti, hâlâ ilk seferki kadar vahşiydiler ve birbirlerinin vücutlarına sayısız baskınlık ısırığı bırakarak sanki savaşmış gibi görünmeleribe sebep olmuşlardı ve ikisi de bu durumdan memnunlardı. Bu sefer, Taehyung'un Jeongguk'u mühürlediği gibi değildi. Bu sefer ikisi de birbirlerinden ve mühürlerinden gurur duyuyor ve tüm sorumluluğu alıyorlardı, belki hâlâ yaş olarak çok büyük sayılmazlardı ama olgunlaşmışlardı işte, artık bir şeylere daha farklı bakabiliyorlardı.

"Sana yemin ederim," diye mırıldandı Taehyung, elindekini market sepetine atarken. Gözleri çevredeki insanlarda dolaşıyordu. "Eğer bir kişiyi daha bize garip garip bakarken yakalarsam olay çıkartırım."

Jeongguk, umursamayarak kollarını sevgilisinin beline doladı ve mührüne bastırdı dudaklarını. Anında kollarının arasında gevşeyen bedenle güldü ve geri çekilip market arabasına kısa bir göz atarak her şeyi aldıklarından emin oldu. Beraber kasaya doğru yürürlerken aklında olan tek şey, bugünün nasıl geçeceğiydi.

Dün, Taehyung'un babaları buraya geleceklerini söylemişlerdi. Sadece oğullarını ziyaret etmek, biraz da gezmek istiyorlardı, iki üç günlük bir ziyaretti anlayacağınız ve bir otelde yer ayırtmışlardı, zira Jeongguk'un Taehyung'a taşınmak üzere olduğunu biliyorlardı. Bu sırada Jeongguk ile de tanışmak istediklerini söylemişlerdi, bu yüzden şimdi ikisi bayağı geniş çaplı bir mutfak alışverişi yapmışlardı, Jeongguk onları en iyi şekilde ağırlamak istiyordu, her ne kadar yemek işlerinde çok iyi olmasa da.

Ah, ayrıca, Jeongguk'un taşınma mevzusu inanılmaz hızlı bir karar olmuştu. Son telefon konuşmasından sonra Jeongguk açıkça istenmediğini anlamıştı, ailesinin daha fazla onunla ilgilenmeyecekleri de ortadaydı bu yüzden Taehyung ile evleri birleştirmeye karar vermişlerdi. Jeongguk'un bankada biraz parası vardı ama yeterli değildi, bu yüzden sene sonuna dek Taehyung'un ailesinin yolladığı ve kendi kazandığı paralarla idare etmeleri gerekiyordu, hatta bu yüzden Taehyung bir iki yerle görüşmeye gitmeyi düşünüyordu, aksi hâlde bir sosyal hayatlarının olması zorlaşacaktı. Jeongguk mezun olduğunda ve bir üniversiteye kabul edildiğinde ise hiçbir sorun kalmayacaktı, Jeongguk da yarı zamanlı olarak çalışmaya başlayacaktı ve bir şekilde geçineceklerdi işte. Yani öyle yapmayı umut ediyorlardı, bir sorun çıkmazsa.

james joint ;; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin