33 | we all want love

5.7K 637 174
                                    

merhaba, sizi çok özledim.

bölüme geçmeden önce beni 700 yapabilir misiniz😥 sağ olun😥

bir kadın idolün bahsi geçecek hakkında olumsuz yorum görmek istemiyorum kendisi benim için çok değerli💖 iyi okumalar!

Son iki üç aydır üzerinde olan stresi sonunda atmış olmanın verdiği rahatlıkla boş bira şişesini bir kenara bıraktı Jeongguk. Uzun zamandır Seokjin'in evinde yaptıkları buluşmaları tekrarlamıyorlardı ve şimdi her biri özel bir olayı kutlamak adına toplanmış, biraz kafa dağıtıp eğlenmek istemişlerdi.

Jeongguk mezun olmuştu.

Taehyung'un doğum gününün üzerinden birkaç ay geçmişti, Jeongguk geçen sene mahvolmuş günleri yüzünden giremediği sınava birkaç gün önce girmiş, her şeyin istediği gibi gitmesiyle rahatlamıştı ve şimdi de hızlıca birasının dibini görerek sarhoş olmaya çalışıyordu. Gerçi bunun için çok çaba sarf etmesine gerek yoktu, alkolü fazla hızlı almasından dolayı zaten hafiften gidikti.

"Neden hep benim evde buluşuyoruz?" Seokjin, bir anda aklına gelen şeyi ortaya attığında Hoseok dalga geçer gibi gülmüştü. "Çünkü kirada oturmayan tek kişi sensin ve gürültü yaparsak, ki hep yaparız, başımız en az burada belaya girer."

"Ayrıca, bu senelerdir süregelen bir gelenek, artık başka birinde toplanmak düşünülemez bile."

Seokjin, ağzına attığı cipsleri çiğnerken göz devirdi ve telefonunu kontrol etti. Flörtüne yazalı yarım saat olmuştu ve hâlâ cevap almaması hiç hoşuna gitmemişti. Meşgul olabilirdi, ya da sadece telefona bakmıyor da olabilirdi ama Seokjin bu konularda biraz pinpirikli bir adamdı ve bunları fazlasıyla kafaya takıyordu.

"Seokjin'i de kaybettik," Yoongi, sahte bir hüzünle mırıldandı ve iki yana salladı başını. "Oysa senin otuz yaşına dek yalnız kalacağından emindim."

"Ne?" Seokjin, kaşlarını çattı ve sırtını dikleştirdi. "Bu yakışıklılık nasıl otuzuna dek yalnız kalabilir?" Jeongguk, elinde oynattığı boş şişeyi kenara bıraktı ve Taehyung'a yaslandı. "Çok berbat esprilerin var, neyse ki Miyeon hepsine gülecek kadar iyi kalpli bir kız."

Miyeon, Taehyung'un okulundan bir solistti. Doğum gününün hemen sonrasında Taehyung bir çalışma için kadın bir solist arıyordu ve bu esnada tanışmışlardı, Seokjin ile tanışmaları ise tamamen şans eseriydi. Seokjin, Taehyung'un sosyal medya hesaplarını karıştırırken Miyeon'a rast gelmiş ve onları tanıştırmasını istemişti, şimdiyse flörtlerdi ve birbirleriyle o kadar iyi anlaşıyorlardı ki, eğer ruh eşi kavramı gerçekten var ise o ikisinin birbirlerinin ruh eşi olduklarına dair hiçbir şüpheleri yoktu. Jeongguk ve Taehyung ikilisi gibi pasif agresif ve bunalımlı bir çiftten sonra fazla neşeli hâlleri diğerleri tarafından biraz garip karşılanmıştı, zira kimse böyle bir sakinliğe alışık değildi ve Miyeon aralarına katılırsa bu kadar sakin bir ilişkinin varlığı herkesi panik hâline düşürebilirdi.

"İçme artık," diye mırıldandı Taehyung, Jeongguk bira almak için kalkacakken. "Zaten salak salak gülüyorsun, biraz daha içersen kaybedeceksin kendini."

Jeongguk, duyduğu şeyle kaşlarını çattı ve korkutucu olması gereken fakat odaklayamadığı bakışları yüzünden fazla sevimli olan bir bakışla baktı sevgilisine. Ne olurdu daha çok içse, sanki sürekli sarhoş oluyordu?

"Bakma öyle," güldü Taehyung ve derin bir nefes verdi. "Tamam, bir kere öpersen düşünebilirim." Jeongguk, esmerin kendisine yaklaşmasıyla oyuncu bir şekilde geri çekildi ve iki yana salladı başını.

james joint ;; taekookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt