bölüm 8

8.8K 412 3
                                    

Poyraz ın ağzından

Oya uyusun diye dışarı çıktıktan sonra içim içimi yiyordu. Ya bir anne nasıl böyle bir şey yapar. Gelmiş bı de anne kız konuşalım diyo. Bok konuşursunuz siz anne kız. Oya çıktıktan bir süre sonra arkasından gitmiştik. Bizim geldiğimizi farketmiş ama ses etmemişti. O orda bağırırken içim içimi yedi. Artık o kadının Oya ya tokadı atması bardağı taşıran son damla oldu. Ben daha ona dokunmaya kıyamıyorken onların vurması benim içimi yakıyor. Hele o en son işte senin lanet olasıca anneliğin bu kadar dedi ya işte onu dedittiren anne bir anne değildir. O bana yapılsaydı bı daha yüzlerine bakmazsın. Bi de kadın gelmis diyo ki bu dediklerine pişman olucaksin. Allah aşkına ya . Neyse koridorda bir sağa bir sola döndüm olmadı. Oturdum olmadı. Kalktım olmadı. En son

" Acaba yanına mı gitsem"

" Yalnız kalsın bence " dedi Alim. Sonra devam etti

" Abi zor günler geçirdi. Baya dayanıklı biri. Ama bünyesine fazla. Artık onun beyninin boşalması lazım. Dinlenmesi strese girmemesi gerek o yüzden yalnız kalmalı. Yoksa beyni otomatik olarak birkaç bilgiyi silebilir ve o bilgilerin arasında sen de olabilirsin"

" Tamam yalnız kalsın" dedim ama yine de rahat değildim. Allah kahretsin ya . Ne güzel gündü. Kadın resmen mahvetti. Yaklaşık bi 1 saat sonra artık dayanamadım ve yanına gittim. İçeri yavaşça girdim. Ama yatağında yoktu. Daha doğrusu odada yoktu ve cam açıktı. Hemen koştum ve camdan aşağı baktım. Sonra içeri girdim. Tüm odayı turladim ama yok. Sonra bı şu sesi geldi ve ardından kapı sesi. Sonra içeri Oya girdi. Saçları dağılmış gözleri ağlamaktan şişmiş ve berbat haldeydi. Onu bu halde görmek beni de mahvediyordu. Yavaşça yanına yaklaştım. Yatağına oturdum. Kafasını kaldırıp bana baktı. Sonra dudaklarını büzüp ağlamaya başladı. Aslında Oya sert ve soğuk bir kızdı. Öyle her şeye kolay kolay aglamayacak biriydi. Ama bu olanlar cidden fazlaydı. Kendime çektim ve sarıldım. Hemen o da sırtıma yerleştirdi ellerini. Bı süre sarılı kaldık. Sonra ayrıldı benden ve yüzüme baktı. Konuşmuyordu.

" Hadi konuş benle Oyam " kafasını salladı iki yana .

" Ama neden " dedim üzgünce. Omuz silkti.

" Gideyim mi ben " dedim. Hemen başını iki yana salladı. Ben de gitmeyecektim zaten. Yanına oturdum. Beni iyice yanına çekti ve yatırmaya çalıştı. Onun isteğine uyup ben de yattım. Hemen göğsüme başını koyup belime sarıldı ve gözlerini kapattı. Ben de ona sarıldım ve saçlarını okşadım. Bir süre sonra düzenli nefes alış seslerini duyunca uyuduğunu anladım. İçeri abilerim girdi ve bana baktı. Onlara sessiz olun diyip yavaşça üzerini örtüp kalkmaya çalıştım. Ama sanki kalkacağımi anlamış gibi gözlerini açtı ve bana baktı. Ben de ona

" Hadi uyu güzelim" dedim ve o an konuştu

" Nolur gitme Poyraz" ben anın şaşkınlığiyla başımı salladım ve yanına tekrar uzandım. Abilerim de

" Biz bugünlük dışarı çıkıyoruz siz rahat olun" dediler onlara minnetle bakıp kafa salladım. Tekrar Oya ya döndüm. Çoktan uyumuştu ama beni sıkı sıkı tutuyordu. Sanki kacmamami istiyormuş gibi. Ne kadar onu izledim bilmiyorum ama bı anda gözlerini açtı. Ona gülümsedim. Sadece baktı baktı ve baktı. Bir süre hiç hareketsiz sadece bana baktı. Konuşmuyordu. Bu huyunu öğrenmiştim. Bir şey onu çok etkilediğinde otomatikman konuşamıyordu. Bu ne kadar kötü olsa da beyni ona dinlenmesi için süre veriyordu. Araştırmıştım bunu.

Yaklaştı ve beni yanagimdan öptü. Şaşırsam da gülümsedim ve daha çok sarıldım ona . O bana verilmiş en büyük nimetti. Tüm gece konuşmadan birbirinizi izledik. O konuşmadı ben de zorlamadim. Onun ihtiyacı olan tek şey zamandı ve ona bunu vericektim. Yarın hafta sonuydu. Onu annemlere götürüp soylicektim sevgilim olduğunu. O gözlerini kapattı ve ben de kapattım. Sonrası huzurlu ve derin bir uyku...

SNİPERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin