bölüm 34

3.8K 223 52
                                    

" Eksik kaldı mı?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. Tedavi olmak için bir süreliğine onlardan uzaklaşıyordum. Süreç ne kadar sürecek kimse bilmiyordu. Yanıma kimse alınmayacak, kanımdan bu madde silinmeden hiçbir yere gidemeyecektim.
Şu an son kez eksik var mı diye kontrol ediyorduk. Poyraz beni bırakacaktı oraya kadar. Otobüse binemezdim. Anlık gelen krizi tek başıma atlatamayacağımı söylüyorlardı. Onca insanın arasında yapamazdım da. Bu yüzden o bırakıp geri dönecekti.

Herkese son kez göz gezdirip sıkıntılı bir nefes aldım. Bugün hepsi durgundu. Ekin in evinden geldikten sonra hepsine konuyu açmıştık. İlk önce sessiz kalsalar da onlar da bana hak vermiş zorda olsa Poyraz ı ikna etmişlerdi.

" Gel bakalım " dedi Asım abi kollarını açarak. Yavaşça kollarını arasına girince bı abi edası ile sarıldı bana.

" Sağlık her şeyden önemli iyileş ve gel bı daha senden ayrı kalmayız" dedi. Gülümseyip Yaşar abiye sarıldım. Tek tek hepsine sarılırken kendince tavsiye veriyorlardı. En son sıra Alim e gelince sıkıntılı bir nefes alıp benden önce kendi sarıldı.

" Ben kankamdan daha ne kadar ayrı kalıcam?" Dedi.

" Bilmem umarım bu son olur " dedim ona sıkı sıkı sarılırken.

" Kendine dikkat et orda tamam mı her gün arayıp konuşuruz zaten sakın yanlış şeyler yapma yoksa bozuşuruz en kısa zamanda da iyileş" kafamı salladım. Son kez sarılıp benden ayrıldı. Hepsine tekrardan bakıp zorla gülümsedim

" Beni özleyin tamam mı?" Dedim dalga geçerek.

" Neyini ozleyelim biz senin suratsız " dedi Emre abi. Ona göz devirip hepsine el salladım ve arabaya bindim.

Yolculuk sessiz geçerken radyoyu bile açmamıştı Poyraz. Sanırım son saatlerimizi sessiz geçirmemizi istiyordu. Yol boyu onu izlemiştim. Yine ayrı kalacaktık. Yine özleyecektim onu. Ama herkesin iyiliği için gerekliydi bu. Sonunda araba durduğunda geldiğimiz yere baktım.

Ankara numune eğitim ve araştırma hastanesi

Gelmeden önce araştırmıştık burları. İlk sıradaydı bu hastane. Bu yüzden burayı seçmiştik.
İkimiz de bir süre sessizce hastanenin görkemli yazısına baktık. En son Poyraz a döndüğümde aslında onun da bana baktığını farkettim. Görüntüsünde bir şey yoktu ama dokunsam ağlayacak gibiydi sanki.

" Veda vakti " dedim sessizce. Bir şey demeden beni izledi sadece. Sonra eğilip beni kolları arasına aldı. Başını saçlarıma gömüp orda vakit geçirdi bir süre. Ben de kafamı onun boyun girintisine yaslayıp bol bol kokusunu çektim içime. Aslında ben onun tişörtlerinden almıştım birkaç tane yanıma. Kokusu bana iyi geliyordu

" Ben bu kokudan nasıl ayrı kalıcam şimdi?" Diye sordu sessizce.

" Dolabıma birkaç tişörtümü bıraktım" dedim bende. Onu düşünüp ben de bırakmıştım tişörtümü ona.

" Hiçbir şey senin yerini tutamaz ama idare ederim artık." Kafamı salladım.
Zorla benden ayrılıp karşıdan gelen hemşireyi gösterdi

" Dikkat et kendine tamam mı güzelim her gün ariycam seni açmazsan soluğu burda alırım kendine sakın zarar verme "

" Tamam " diyebildim sadece. Hemşire arabaya ulaşınca bana gülümsedi ve arabadan inmemi bekledi. Beraber inip hemşire ile selamlaştik

" Oya hanım?" Dedi. Kafamı salladım.

" Eşyalarınızı alayım ben sizi ileride bekliyorum" dedi.

" Teşekkürler" dedim . O uzaklaşınca Poyraz a tekrar sarıldım

SNİPERWhere stories live. Discover now