bölüm 31

4K 225 71
                                    

2 hafta sonra

İki haftadır burdaydım. Hala beni bulamamışlardı. Kaçmak için bir yolum da yoktu. Nerdeyse her gün düşündüğüm ihtimali yapmam gerekiyordu. O günden sonra aynı ilaçtan vermeye devam etmişlerdi kaçmamam için. Vücudum iyice direncini kaybetmişti. Ruh gibiydim. Eğer bu biraz daha devam ederse burdan çıktığımda bir süre hastanede kalmam gerekecekti. Çünkü her gün verdikleri uyuşturucuya vücudum istemsizce alışmıştı. Bazen geç geldiklerinde titremeye başlıyordu maddeyi almak için vücudum. Buna karşı çıkamıyordum.
Son birkaç gündür bana daha çok yaklaşmıştı Asrın. Sürekli o pis imayi yapıyordu ve her seferinde aklıma geldikçe midemde ne varsa çıkarıyordum. Artık anlamıştım. Bana aşık değildi. Bu sadece bı takıntıydı. İnsan sevdiğine bunu yapamazdı. Tabi o insan kategorisine girerse.
Bana o pis imalarının arasında hep önceden haberin olucak merak etme diyordu. Bu da demek oluyordu ki bana o haberi verdiği an
Bileklerimi kesicektim.
Bu evde haplar çok iyi saklanıyordu. Hap yutamazdım ki odadan bile çok nadir çıkıyordum. En son yemekte aldığım bıçak ile o gelmeden bileklerimi kesmem gerekiyordu sadece.

İntihar
İyi bir şey değildi ama bana dokunamazdı. Buna asla izin vermezdim. Pis ellerini bana değdireceğine ölmeyi tercih ederdim. Öyle de olucaktı. Gerekirse ölecektim. İki haftada beni yıpratmıştı resmen. Daha fazla dayanmak bile istemiyordum sadece o günü bekliyordum.
Ben bunları düşünürken kapı açıldı ve içeri o girdi. Asrın. Yanıma yaklaşıp eline ipleri aldı.

" Hayır" dedim sertçe. Yanıma yaklaşınca beni duvar ile arasına aldı. Pis pis gülüp

" Bu gece benim olacaksın " dedi. Bu kadar erken miydi? Gözlerim dolarken onun yanında ağlamamak için kendimi zorladım. Beni çekip yatağa otutturdu. Ellerimi bağlayacakken

" Bırak hazırlıklı bari olayım" dedim. Aklına yatmış olacak ki ipleri bıraktı. Derin bı nefes aldım. Bana yaklaşıp boynuma bı öpücük kondurdu. Tiksinerek ondan uzaklaşmaya çalıştım. Beni kendine yapıştırdı ve boynumdan dudaklarıma doğru bı yol aldı. Tam dudaklarımı öpecekken kafamı yana çevirdim

" Git " dedim. Gülerek ayağa kalktı.

" Nasıl olsa akşam benim olacaksın zevkle bekliycem " dedi. Yine miğdem bulanırken o çıkar çıkmaz tuvalete koşup miğdemin boş olmasına rağmen öğürmeye başladım. Sudan başka bir şey gelmiyordu çünkü bir şey yemiyordum. Gözyaşlarım bu anı bekler gibi akarken Allah a yalvardım. Ben ölmeden beni bulsalar nolurdu ki. Son kez Poyraz ı görmek istiyordum. Cebindeki bıçağı kontrol edip ayağa kalktım. Ağzımı çalkalayıp geri içeri döndüm. Sadece akşam olmasını bekliyordum. O gelmeden hemen önce yapmalıydım ki bir süre de olsa hayatta kalabileyim.

...

Tüm gün nasıl kendime kıyacağımı düşündüm. Cebimdeki bıçağı alıp üstünde elimi gezdirdim. Ölümün elinden olacaktı. Aşağıdan gelen ses beni ayağa kalkmaya zorladı

" Selim adamları dışarı yollayın yengenizle işimiz var kimse girmesin içeri" tiksinti ile ayağa kalkıp hemen banyoya koştum. Kapıyı iki kez kilitleyip bıçağa bir kez daha baktım
Emin miydim?

Kesinlikle. Bana dokunmayacaktı. Kapının açılma sesini duyunca bıçağın sapını daha çok sıktım. Banyonun kapısını tıklattı

" Oya orda mısın?"

" Evet"

" Büyük an geldi" yüzümü buruşturdum

" Biraz bekler misin?"

" Hızlı ol" sesi uzaklaşırken gitmediğini biliyordum. Son kez bıçağa bakıp bileğime yaklaştırdım. Derin bı nefes alıp bileğimi kesmeye başladım. Acı tüm bedenime yayılırken birazdan yerini tatlı bir uykuya bırakacağını biliyordum. Gözyaşlarım bana eşlik ederken diğer kesik elime aldım bu sefer bıçağı. Yavaşça diğerini de keserken basım dönmeye başlamış ,hafif hafif titremeler başlamıştı vücudumda. Sonunda iki bileğimi birden kestiğim an bıçak yere düştü. Aynı anda yere çökerken kapı alacaklı gibi çalmaya başladı

SNİPERWhere stories live. Discover now