bölüm 32

3.9K 221 53
                                    

" Gelmeyin ya nolur gelmeyin " şu an bana yaklaşmamaları için elimden geleni yapıyordum. Bağımlısı olduğum uyuşturucu beni çok zorluyordu. Beynim o maddeyi almam için ısrar ediyor mantığımın önüne geçiyordu. Ama yapamadım. Kendime hakim olmak zorundaydım

" Güzelim sakin ol tamam mı?" Poyraz ellerini kaldırmış beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir yandan da yaklaşıyordu

" Yaklaşma " dedim hemen. O olduğu yerde dururken

" Çekilin benim gitmem lazım çekilin" dedim son gayret.

" Oya senin iyiliğin için " Emre abi kapının önünde olabilecek kaçma ihtimalimi engellemek için bekliyordu. Alim ne olur ne olmaz diye arkamdaydı galiba. Poyraz önümden Alim arkamdan yaklaşmaya çalıyordu. Abilerim de uzaktan benle konuşmaya çalışıyordu. Olmuyordu. Benim o maddeyi almam gerekiyordu.

Kafamı sallayıp bu düşünceyi kafamdan atmaya çalıştım. Olmazdı işte. Olamazdı. Bağımlı olamazdım. Yapamazdım. Acıyla gözlerimi kapatıp yere çöktüm. Elimi saçlarıma atıp kafamı dizlerime koydum. Kendime hakim olmaya çalışsam da ancak bu kadar oluyordu

" Canım yanıyor, canım yanıyor, canım yanıyor " bilinçsizce sayıklıyor saçlarımı olabildiğince çekiyordum. Poyraz bulduğu fırsatı değerlendirmek için hemen yanıma çöküp kollarını bana doladı. Ona karşılık dahi vermezken sayıklamaya devam ediyordum.

" Şşş sakin ol " gözyaşlarım izinsizce akıyor vücudumdaki titreme asla yavaşlamıyordu.

" Olmuyor işte olmuyor " ellerimin üzerinde hissettiğim el önce saçlarımdan koparmak istedi ellerimi. Bırakmayınca

" Hadi abicim bırak elini " dedi Emre abi. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp daha da sıktım.

" Oya hadi bırak saçını lütfen" Alım yanıma çökmüş beni ikna etmeye çalışırken acıyan saçlarımdaki elimi gevşettim. Hemen elimi saçlarımdan indirirken kopardığım telleri aldı ellerimden. Hafifçe geri çekilirken bir süre daha sayıklayıp ağladım. Vücudum direncini kaybederken kulağıma gelen konuşma seslerini zor algılıyordum.

" Alim niye hala sakinleşmedi iğne falan mı yapsak?"

" Abi olmaz iğne doktor kendine hakim olmalı dedi "

" Ama olmuyor işte acı çekiyor"

" Bende istemiyorum abi acı çekmesini ama bir şey yapamam" dedi Alim en son. Titreyen ellerimi kaldırıp Poyraz a doladım. Kafamı göğsüne gömerken yine kokusuna sığınmıştım. Beni biraz daha kendine bastırırken derin derin nefes aldım.
Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama sonunda kendime hakim olabildiğimde geri çekildim. Hepsinin gözlerini benim üzerimdeyken Emre abi hala kapının önündeydi. Yaklaşmıyordu. Hiçbir şekilde beni ordan geçirmeyeceğini biliyordum. Benden kat kat güçlüydü. Kolayca zayıf bedenimi tutabilirdi.

Doğrulup acıyan saçımı ovdum. Gözyaşlarımı silip derin bı nefes aldım. Alim yine arkamda poyraz da önümdeydi. Hastaneden geleli koskoca dört gün olmuştu ama hala kendime hakim olamıyordum. Abilerim ilk gün yadırgasa da şu günlerde hepsi tedbirliydi. Hiçbir şekilde beni yalnız bırakmıyor, ne olursa olsun kendime zarar vermeme ya da tek başıma dışarı çıkmama izin vermiyorlardı. Ekin her gün yanımdaydı. Bahçede bizi bekliyordu. Onu korkutmamak için elimden geleni yapıyordum. Hassas bı bedeni vardı. Korkuyu kaldıramıyordu. İyi olduğuma inandırmak istiyordum onu. Ama kendim bile buna inanmazken hayli zor oluyordu. İçeri giren asker ile herkesin bakışı ona döndü. Selam verip kendimi tanıttıktan sonra

" Komutanım hepinizi aşağı bekliyorlar " Poyraz koluma girerken tam kapıdan çıkacaktık ki asker tekrar konuştu

SNİPERWhere stories live. Discover now