16.BÖLÜM: "KAYIP"

521 126 18
                                    

16.BÖLÜM: "KAYIP"

"Her şeyin mahvolması için aşk iyi bir nedendir."

#LCDP 1. Sezon 3. Bölüm

***

Bazen benim bile korktuğum bir gülüş beliriverirdi dudaklarımda. Korkunç bir gülümseme ama sırf çaresizlikten atılan bir gülümseme. Dudaklarım böyle bir gülümseme altında kalmıştı. Efkan'ın bana öyle bir bakışı vardı ki yüreğimi sanki korluyorlardı. Acı çekmek lügatımdaydı sanırım.

Efkan başını salladı. "Bana en son ne zaman gerçekten güldüğünü hatırlamıyorum. Yüzüne yerleştirdiğin şu acımasız ve soğuk maske var ya... Boşuna. İçini biliyorum ben senin, içini. İnsan kendi çirkinin içini bilmez mi?"

Sözleriyle sesli bir kahkaha koyverdim ama o sanki perdedeki bir oyunu izliyormuşcasına sakin bakıyordu gözlerime. Fakat hemen yüzümü tekrar ciddiyete bürüdüm.

"Sen de kendini böyle kandırıyorsun değil mi?" Bu sefer o derin bir gülümseme katıverdı uğruna canımı verebileceğim dudaklarına. "Sana kendimi affetireceğim çirkinim, duydun mu beni?"

18.01.2017

"Beni affedeceksin! Öyle ya da böyle affedeceksin. Babanım ulan ben senin baban. O siktiğimin okulundan bir daha kaçarsan dinime imanıma seni öldürürüm." Karnıma yediğim diğer tekmeyle. Yüzümü buruşturdum. Karnımdaki ağrı bedenimi parçalarken ben ise hafifçe gülümsedim. "Seni affetmeyeceğim." Karnımın tekrar sancılanmasıyla bir tekme daha yediğimi anlamıştım.

Karnım sancılanırken sinirle arkamı döndüm ve yüzüne bile bakmadan hemen oradan uzaklaştım. Okul binasından çıkarken beni bekleyen kızı gördüm ve hızla ona yaklaştım. Deniz'i kendime doğru çevirdim. "Ne yapmaya çalışıyorsun? Bir görünüp bir kayboluyorsun. Hayır yani amacın beni delirtmekse çoktan delirdim bile."

Deniz sol elini cebinden çıkardı ve sağ elimi tutup kendine çekti avcuma bıraktığı sert cisimle gözlerimi gözlerinden ayırdım. Avucumdaki gri küpe kaşlarımı çatmama sebep olurken ona şüpheyle baktım.

"Bunun sen de ne işi var?"

Kafasını hızla salladı. "Bu senin mi?" Sözüyle kafamı yavaşça salladım fakat hala şaşkındım. Begüm sakince nefes aldı ve gözlerime baktı. "Bence asıl sorman gereken Verda bu küpenin Fuat'ta ne işi olduğu ve Fuat'ın sana niye kafayı taktığı." Kelimeleriyle iyice kaşlarım çatılırken ona hâlâ anlamsız bir şekilde bakıyordum.

"Bir dakika sen Fuat'ı nereden tanıyorsun ve bu küpenin onda ne işi var? Hem bu küpeyi en son dört ay önce okulun müzik yarışmasında piyano çalarken takmıştım. Ondan sonra da hiç görmedim." Deniz bu kez sıkıntıyla iç çekti. "Demek o kadar uzun süredir ha." Onu ilk kez bu kadar sıkıntılı görüyordum. Deniz ondan bir cevap beklediğimi fark ettiğinde bana döndü.

"Gel önce şuraya oturalım. Her şeyi anlatacağım." deyip çardağı işaret etti. Çardağa oturduğumuz da hafifçe yutkunarak konuşmaya başladı.

"İki ay önce staja başladım, biliyorsun okulu falan bıraktıktan sonra açıktan hallettim işlerimi. Babam Yaşaroğlu holding de bana iyi bir yer buldu. Fuat Yaşaroğlu'nun yanında üç ay boyunca staj yapacaktım. O da benden memnun kalırsa hakkımda iyi şeyler yazacaktı bu da iş bulma imkanımı arttırıyordu. Hemen kabul ettim ben de, ilk ay sorunsuzdu onun iş yemeklerine falan gidiyorduk ben onun yardımcısıydım. Yani not defteri gibi bir şeydim. Fakat bir ay önce bir şey fark ettim."

Hafifçe yutkununca yüzü gerilmişti. "Fuat'ın odasını düzenleyip çıkacaktım. Masanın üzerinde ki kutuyu alıp kaldıracakken kapağı elimde kaldı ve kutu yere düştü. Bir sürü kadın aksesuarları vardı. Sadece biri tanıdık geldi. Sana aldığım bilekliği hatırlıyor musun?"

LEYL (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang