27.BÖLÜM: "DEPREM"

451 95 24
                                    


27.BÖLÜM: "DEPREM"

"Dolaşır kalbimin sokaklarını, gözyaşlarımla beslediğim hüzün yaprakları..."

***

Kimse için değmez. Hayatınızı bok etmenizin inanın sizden başka kimseye zararı yok. Sizden başka kimse o acıyı göğüs kafesinden içeri buyur etmiyor. Kaybedecek neyiniz var ki?

Aileniz mi, arkadaşlarınız mı, okulunuz mu, sevgiliniz mi? Söylesenize hangi siktiğimin hayat felsefesi sizi hayallerinizden uzakta tutuyor? Kaldırın kafanızı. Pencereden dışarıya bakın. Beyninizin ve kalbiniz ortak bir planını uygulayın.

Haykırın.

Acılarınızı, sızılarınızı, her tökezleyişinizde elinizden tutmayışlarını, küçükken binemediğiniz o bisikleti, eve ekmek almak için çırpındığinız o parayı, sevdiğinizden aldığınız red cevabını, ailenizin üzerinizde kurduğu baskıyı, istemediğiniz bir mesleğe olan zorlamalarını, gireceğiniz sınavları ve size ters düşen her şeyi.

Yapın. Nedenini kendinize kabul ettirin ve yapın. Sizden yıllarca çaldıkları neler varsa hepsini yapın. Baş kaldırın. Susmayın. İçinize gömmeyin. Ağlayın. Kahkaha atın. İstediğiniz kişiyi sevin. İstediğiniz başörtüsünü takın. İstediğiniz kıyafeti giyin. İstediğiniz şarkıyı dinleyin. İstediğiniz dili konuşun. İstediğiniz çiçeği koklayın. İstediğiniz baharı getirin. İstediğiniz rengi sevin. İstediğiniz kişiyi seçin. Başınıza Tiran bile seçecekseniz, kendiniz seçin.

Yeter ki içinize atmayın. Atarsanız eğer büyük bir patlama yaşayacaksınız. Bu patlamayı yaşamamak için içinize atmayın. Unutmayın. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yok. Kendinizden başka...

Elimde bir mektup var. Saçma olan o satırlar değil, o düşüncüler değil saçma olan elimdeki bu mektubun bir hayata mâl olmuş olması. Beyaz bir mürekkepten damlayan bu cümlelerin bir hayatı karartması. O mu yaptı bunu, başkası mı yaptı bunu bilmiyorum. Ama inanın bilmek de istemiyorum. Bir gerçekle daha yüzleşmek istemiyorum.

Kağıdı avuçlarımda sıktım. Farkında olmadan. Bilmeyerek. İstemeyerek. Kulaklarımda bir çınlama oldu. Kağıt elimden düştü. Avuçlarıma baktım. Ellerimde kan vardı. Korkuyla geriye sıçradım. Gözlerimi kapattım. Açtığımda kan hâlâ oradaydı. Ellerimi kotuma sürttüm. "Hayır!" diye haykırdım ellerimi kotuma daha sert sürerken.

Fuat beni tutmaya çalıştı. Kafamı hızla salladım. Kriz geçiriyor gibi hissettim. Kulaklarımda tiz bir çığlık sesi yankılandı. İki kadın çığlığıydı. İkiside birbirine karışmıştı. Ölmeden önceki son vaveylalarıydı. Ellerimdeki kan geçmiyordu. Gözlerimi kapattım. Ellerimi kulaklarıma bastırdım. Hiçbir ses duyamıyordum, beynimde yankılanan o iki çığlık hariç.

Titremeye başladım. Fuat çenemi tutup ona bakmamı sağladı. Gözlerine bomboş baktım. Kahvelerindeki acıyla daha da titredim. Ellerimi tutup kulaklarımdan çekti. Bağırıyor olmalıydı ancak sesini duyamıyordum. Mektuba döndüm. Bakışlarım mektupta takılı kalmıştı.

Titriyordum ama öyle böyle değil. Sokak köpeği gibi titriyordum. Yeni doğan bir ceylan gibi titriyordum. Fırtınada tutunmaya çalışan bir yaprak gibi titriyordum. Sokak köpeği dondu. Yeni doğan ceylan sakattı. Yaprak fırtınaya daha fazla meydan okuyamadı. Benim de sonum onların ki gibi olacaktı. Kafamı Fuat'ın avuçlarındaki ellerime çevirdim.

LEYL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now