Otuz dokuzuncu bölüm

3.1K 154 134
                                    

⭐️ tıklamayı unutmayın 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

⭐️ tıklamayı unutmayın 

"Yalan söylüyorsun ! Benim babam yok ! O yok !"

Sıraç bunu biliyordu fakat adam ölmüş olsa bile bir kere Karmene dokunmuştu , o dokunuş bir mermiyle son bulmuştu . Ölmüş adamın kızı bu merminin sahibi kabul edilmişti.

"Yok olması yaptıklarını örtemez Güngör , Seninde onun kızı olmanı !"

"Ben babamı görmedim bile , onun nasıl biri olduğunu bilmiyorum ancak o kimseyi öldürmez , bu gerçek değil ."

"İster İnan ister inanma , akan kanın bedeli akacak kandan alınacak . O kanda sensin ."

Ansızın titrer gibi oldum . Elim ayağım buz kesti . Bu adamın soğuk sesi buz gibi kış gününde yapayalnız bırakılmış gibi hissettirdi . Defalarca beni öldüreceğini zikretmesi bile bu kadar üşütmemişti .

Ne diyebilirdim ki ? Kan alacağım diyen bu adama ne cevap verebilirdim . Acımasız Karmene ne diyebilirdim ?

Usulca geriledim sadece kaskatı gözleriyle bana bakarken gözlerimin kararmasıyla görüntü bulanıklaşmaya başladı . Karmen toz bulutu gibi gözlerimden kayarken bende arkaya doğru gittiğimi fark ettim . Ardından hızla belime dolanan kollar ve eşliğinde tanıdık Karmen kokusunu duydum .

Günler geçmişti , soğuk zeminde yatalı günler geçmişti . O adam Sinanı vurduktan sonra ortadan kaybolmuş ve benide günler önce dokunmaya çalıştığı odaya kitlemişti . Karşımda o gün çaresizce çırpındığını yatak duruyordu , keşke o yatağı biri aleve verse diye geçirdim içimden keşke bu odada bende yansaydım . Ama hala yaşıyorum .

Acılarımı dindirmek için kafama silah dayadığım halde nasıl olduysa Sinan koşarak gelmiş ve silahı elimden almıştı , az önce belkide beynimde olacak olan mermi boşluğa isabet etmişti . Ardından sa zaten Karmen Sinanı vurmuş ve adamları onu yerde sürükleyerek dışarıya çıkartmıştı . Bakışlarımı yataktan başka bir yere çekmemeye çalışıyordum çünkü Sinan'ın yere bulaşmış kuru kanını loş olan odada bile görmek buz kestiriyordu beni . Onun yerine ben ölmeliydim değil mi ?

İzin vermiş olsaydı ben ölebilirdim . Bir mermi son nefes . Herşey düzelirdi böylelikle ne acı kalırdı ne de ben bu odada kan kokusuyla boğulmazdım .

Tek mermi .

Hızla yataktan çektim gözlerimi , korksamda buz kessemde boylu boyunca yerdeki kana baktım . Sonra acıyan bedenime rağmen ayağa kalktım . Tek mermi bir ölüm .

Neredeyse kendimden geçercesine odanın içinde dört dolanmaya başladım . Beni öldürmeyen o mermiyi bulmalıydım . Fakat tahta çakılmış pencere yüzünden sadece aralıklardan ışık gelebiliyordu . Fakat bu ışık odayı aydınlatmaya yetmezdi.

мαчıƨ ɢüʟü νε мαғчαHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin