Son Perde - 8.Bölüm : Söz Veriyorum.

445K 19.5K 36.7K
                                    

Selam Mahşerin Binlerce Atlısı^^

Bugün size duygusal ama diğer bölümlere göre bir tık daha kısa bir bölümle geldim, çünkü o kadar hastayım ki ya bölümün gelişini erteleyecektim ya da yazdığım kadarını atacaktım. Ne kadar istediğinizi bildiğim için bölümün yazdığım kadarını istediğim finale bağladım ve öyle paylaşıyorum. Bu arada hayır, corona değilim. ahdsbfjnfjsaf 

İyi okumalar dilerim, yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın^^


8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

8.Bölüm : Söz Veriyorum.
*Hayat bu, kabul, tamam.*


"Zeynep... Zeynep..." Burak'ın sesiyle gözlerimi açtığımda bir anlığına nerede olduğumu, ne yaşamak üzere uykuya daldığımı, ne yapıyor olduğumu unutup sersem bir bakışla odanın içine baktım.

"Ne oluyor?" diye sordum gözlerim Onur'un üzerinde dolaşırken.

"Onu alıyorlar." dedi Burak.

"Nereye götürüyorsunuz onu!" diye sordum garip bir hezeyan içinde. Burak beni kollarımdan tutup sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Zeyno sakin ol, ameliyata götürüyorlar. Hastanedeyiz, unuttun mu?"

"Hastanedeyiz." dedim nefes nefese, "Ameliyata mı? Bir saniye!" diyerek kendimi hemşirelerin önüne attım, "Lütfen birkaç dakika konuşmamıza izin verin, lütfen..."

"Lütfen..." dedi kapıda gözyaşları içinde bekleyen Rıza Baba, "Yeni evliler, bırakalım ameliyattan önce konuşup rahatlasınlar."

"Tamam, sadece beş dakika. Kapıda bekliyoruz." Herkes bizim için odayı boşaltırken Onur çoktan serumuyla birlikte sedyeye yatırılmıştı. Baygın bakışlarla bana bakıyordu. Zar zor kaldırdığı elini bana doğru uzattı ve ellerimi tuttu.

"Sana bir şey mi verdiler?" diye sordum titreyen sesimle. Oda sıcacıktı ama ben donuyordum. Vücudum korkudan buz gibi olmuştu.

"Sakinleştirici..." diye mırıldandı Onur, "S*ktiğimin sakinleştiricisi yüzünden bulanık görüyorum, o güzel gözlerini net göremiyorum..."

"Şşş..." dedim zar zor, "Ağlama..." Onur'un sol gözünden akan bir damla yaş beni o kadar üzmüştü ki ayakta durmakta bile zorlanıyordum. Oysa ayakta kalmak ve güçlü olmak zorundaydım.

"Onur, dinle beni." Ona doğru eğildim. İkimiz de tir tir titriyorduk.

"Eğer oradan çıkamazsam... Bil ki... Bil ki..." Onur konuşmaya bile devam edemiyordu. Onun verdiği nefesi ben alıyordum, benim verdiğim nefesi ise o alıyordu. Bu bizi bu dünyada sakinleştirebilecek tek şeydi.

"Zeynep." dedi bir anda.

"Söyle sevgilim..."

"Ne oldu bir anda?" dedi güçsüz bir sesle, ona verdikleri sakinleştirici yüzünden bütün duyguları ortaya çıkmış gibiydi, 

Karantina SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin